Katar, Abu Dabi ile Riyad arasında sorun çıkarmaya çalışıyor

  • 8/2/2019
  • 00:00
  • 10
  • 0
  • 0
news-picture

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) hükümeti İran’a karşı ambargoyu destekleme tutumunu gerçekten değiştirdi mi? BAE, ABD’nin tutumuyla uyumlu Körfez, Suudi Arabistan ve Bahreyn bloğundan ayrıldı mı? İki ihtimal var: Evet ya da hayır. Abu Dabi gerçekten Tahran’la uzlaşmaya karar verdiyse bu onun kendi hakkıdır. Zira BAE, kendi çıkarlarını daha iyi biliyor. Belki de bu herkesin yararına olabilir. Eğer bu yalansa İran’a karşı birlik devam ediyor. BAE hükümeti, İran’la periyodik görüşmelerden birinin yapıldığını ve bu görüşmelerin karanlık odalarda değil de Körfez ülkelerinin bilgisi dâhilinde gerçekleştiğini duyurdu. Şarku’l Avsat gazetesine açıklama yapan yerel bir kaynağın ifadeleri de bu söylemi destekledi. Kaynak, açıklamasında “Sahil güvenlik toplantıları rutin olup yeni bir gelişme değildir” dedi. İranlılar bu haberi büyütmeye çalışıyor. Katar, medyada bu haberi birçok kez dile getirerek BAE’yi kışkırtıyor. Bugün Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn, İran’ın karşısında yer alan cephedir. Katar son zamanlarda İranlılarla temasa geçmek ve arabuluculuk yapmak konusunda Doha’yı uyaran ABD hükümetinin zorlamasıyla bu cepheye katıldı. BAE, İran’la görüşüp sorunlarını çözmek istediyse bile bunda endişelenecek bir durum yok. Çünkü biz hükümetleri sergiledikleri tutumlarla değerlendiriyoruz. Son 20 yılda Kuveyt, Maskat ve Kahire’nin yanı sıra Abu Dabi’yle ilişkiler, anlaşmazlık çıktığında bile objektif bir şekilde devam etti. Doha’nın durumu ise farklı. Doha, kötü bir geçmişe sahip. Doha, 1995’ten günümüze kadar bölge ülkeleriyle, yani Suudi Arabistan, Bahreyn, Kuveyt, Ürdün, Mısır ve diğer ülkelerle anlaşmazlık yaşıyor. Katar, fitnenin ve bölgesel sorunların merkezi olarak öne çıktı. Doha, neredeyse her ortamda olumsuz bir tutum sergiledi. 4 ülkenin Haziran 2017’de verdiği Doha’yı boykot etme kararı siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle verilmedi. Tam tersine bu 4 ülke, Katarlı yetkililer sözlerini tutmadığı, muhalif grupları desteklediği ve Suudi Arabistan’ı hedef alan düşman örgütleri finanse ettiği için Doha’yı boykot etmeye karar verdi. Katar, bazı örgütlere kendi topraklarında ikamet etme hakkı tanıdı. Doha, Batı’da ve Türkiye’de örgütleri desteklemeye devam ediyor. Katar, imkânlarını tek bir proje için kullanıyor: Suudi Arabistan’ı hedef almak. Anlaşmazlık sadece TV programları, konferanslar ya da karşıt açıklamalar konusunda yaşanmıyor. Doha, boykotun başladığı günden bu yana boykot cephesini parçalamaya çalışıyor. Katar, Mısır’ı hedef almaya ve Mısır tutumunda Suudileri şüpheye düşürmeye başladı. Doha, ikili ilişkileri bozmak için ses kayıtları yayınladı. Katar, birçok kez ilişkileri parçalamayı denedi ancak başarılı olamadı. Daha sonra Katar medyası Abu Dabi’ye yöneldi. Katar, haberleri büyüterek ve yeni hikâyeler uydurarak Abu Dabi ve Riyad arasında sorun çıkartmaya odaklandı. Katar’ın Yemen’deki niyetleri de şüpheliydi. Katar, Abu Dabi’ye karşı düşmanca yorumlar yapan Yemenlileri kullandı. Önceden Doha, BAE’nin Yemen’de askeri faaliyetlerini yoğunlaştırdığını söylüyordu. Şimdi de aksini söylemeye çalışıyor: BAE, Yemen’den çekiliyor ve Suudi Arabistan’ı yalnız bırakıyor. Katar’ın çelişkili söylemleri ve yalanlarının boykot cephesini parçalama stratejisinin bir parçası olduğu ortaya çıktı. Aynı şekilde bu çelişkili söylemler ve yalanlar, Yemen konusunda ve diğer meselelerde 4 başkent arasındaki ilişkilerin aktif olduğunu kanıtladı. BAE’nin Yemen’deki askeri varlığı halen sürüyor. BAE, İran’a karşı ortak cephenin içerisinde yer alıyor. Yeni Sudan’la işbirliği yapıyor. Abu Dabi, Türkiye’nin aksi yönde ilerlemesine karşı çıkıyor. Doha çocuk gibi davranıyor. Başarısız olmasına rağmen yeniden girişimlerde bulunuyor. Suudi Arabistan’ın tüm tavizlerine ve sessiz kalmasına rağmen Katar’ın saldırgan politikası 1990’ların ortasından beri değişmedi. Katar, 1990’larda ve 21’inci yüzyılın başında Suudi Arabistan’da saldırı yapmaları için el-Kaide gruplarını kışkırtarak finanse etti. Daha sonra Doha, Albay Muammer Kaddafi’yle ittifak yaptı. Suudi Arabistan’a saldırması için Yemenli grupları finanse etti. Sonradan ses kayıtları ortaya çıktı. Katarlı yetkililer ve Kaddafi, bu kayıtlarda Suudi Arabistan’ı değiştirme ve parçalama girişimlerinden konuştu. Onlar bu önemli belgeleri asla yalanlamadıl. Bu komplo, Riyad ve Doha arasındaki ilişkilerin iyi olduğu dönemde hazırlandı. Devletler arasındaki anlaşmazlıkların da bir sınırı vardır. Devletin bütünlüğüne komplo kurmak ve rejimi devirmek gibi eylemlerle bu sınır ihlal edildiği zaman buna karşı sessiz kalmak mümkün değildir. Doha; Riyad, Cidde ve Mekke’yi bombalayan Husileri destekliyor. Batı’da Suudi Arabistan’a karşı komplo kuruyor ve Suudi yöneticileri kışkırtıyor. İşte Doha’yla anlaşmazlığın kaynağı budur.  Aynı zamanda bu, ilişkilerin de koparılma nedenidir. Abu Dabi, Manama, Kahire ve Riyad arasındaki sıra dışı iş birliğinin başarılı olmasının sırrı Katar’dır. Öyle ki bu ilişkiler başarı hikâyelerine dönüştü. Katar’ın girişimleri başarılı olamayacak. Kamuoyu bile Katar’ın girişimlerinin farkında.

مشاركة :