Yemen’in geçici başkenti Aden, gözlerini şehrin batısındaki askeri geçit törenini hedef alan bir balistik füze ve bir İran hava aracıyla düzenlenen çifte Husi saldırısına açtı. Saldırılardan yaklaşık 1 saat önce de şehrin kuzeyindeki Şeyh Osman kasabasında da bir karakol, bomba yüklü bir araçla hedef alındı. İlk resmi açıklamaya göre, saldırılarda 49’dan fazla kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi de yaralandı. Yemen, Suudi Arabistan ve Avrupa saldırıları kınarken, aktivist ve politikacılar da hükümete yönelik çifte saldırılarda İran’ın da varlığı suçlamaları arasında Husilerin tırmanışına yanıt olarak Husi savaşını sürdürmeleri çağrısında bulundu. Şehrin sokaklarında, yeni bir saldırı endişesiyle ağır güvenlik önlemleri alındı. Askeri ve güvenlik kaynakları, Şarku’l Avsat’a, Şeyh Osman saldırısının DEAŞ ile bağlantılı iki intihar eylemcisinin düzenlediğini ve subay ve askerlerin bulunduğu bölümde aracı infilak ettiklerini belirtti. Görgü tanıkları, olay yerine akın ettiklerini ve ölü ve yaralıları Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütüne bağlı hastanelere taşıdıklarını söyledi. Tıbbi kaynaklara göre ise saldırı sırasında 13 polis memuru öldü, 20 kişi de yaralandı. Görgü tanıkları, devasa patlama dolayısıyla etrafa yayıla şarapnel parçalarının bölgedeki evlere ciddi şekilde zarar verdiğini ve vatandaşlar arasında korku atmosferinin hakim olduğunu vurguladı. Güvenlik ve askeri kaynakların Şarku’l Avsat’a belirttiğine göre, Husilerin füze ve hava aracıyla düzenledikleri çifte saldırı, Aden şehrinin yaklaşık 20 km batısındaki Brega kasabasındaki El-Cela Karargahı’nda düzenlenen güvenlik güçlerine bağlı mezunlarının geçit törenini hedef aldı. Askeri kaynaklar, Hizam el-Emni güçlerinin geçit töreninin İran destekli Husiler tarafından hedef alındığını ve saldırıda ölenler arasında Yemen hükümetine bağlı Destek ve Takviye Kuvvetleri komutanlarından Munir el-Yafi ve Hizam Emni komutanlarından Racih bin Mansur’un da bulunduğunu ifade etti. Öte yandan Husi milislerin sözcüsü Yahya Seri, insansız hava aracı ve orta menzilli balistik füzeyle düzenledikleri saldırılarda onlarca ölü ve yaralı olduğunu aktardı. Husiler, 10 Ocak’ta da Lahic’deki el-Aned Askeri Üssü’nde benzer bir askeri geçit töreni sırasında saldırı düzenlemişti. İstihbarat lideri ve Yemen ordusu genelkurmay başkanını da içeren onlarda komutan ve askeri saldırıda ölmüş veya yaralanmıştı. Diğer taraftan Suudi Arabistan’ın Yemen Büyükelçisi Muhammed Al Cabir, ilk resmi açıklamada bulunurken, Husi ve DEAŞ saldırılarını kınadı. Twitter üzerinden açıklama yapan Al Cabir, İran destekli Husi milislerin geçici başkent Aden’in güvenlik ve istikrarını hedef almasının, kan döken, devleti, kanunları ve insanları dokunulmazlığını tanımayan DEAŞ ve El-Kaide ile hedeflerini birleştirdiğini güçlü bir göstergesi olduğuna dikkati çekti. Aynı şekilde Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik de Aden’e yönelik saldırıları kınadı ve İran’ı Husiler ve DEAŞ arasında koordine sağlamakla suçladı. Abdulmelik, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, Husilerin başkent Aden’in güvenlik ve istikrarına yönelik eş zamanlı saldırılarının, İran yönetimi altındaki koordinasyon ve entegrasyonu doğruladığını ifade etti. Saldırılar, Yemenli aktivistler ve politikacılar arasında da öfke atmosferine yol açtı. Öyle ki eski Yemen Başbakanı Ahmed bin Dağr, Twitter üzerinden “Aden ve özgürleştirilmiş tüm alanların korunması, Sana’nın acımasız milislerin yönetiminden kurtarılması, devletin restorasyonu ve darbecilerin yenilgisiyle başlıyor” ifadelerine yer verdi. Yemenli politikacı Ali el-Behiti, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, Aden’deki Husi saldırılarına karşı en uygun cevabın, meşru hükümetin Hudeyde’deki Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı gözlemci misyondan, kurtuluş savaşının yeniden başlatılması için 24 saat içerisinden ülkeden ayrılmasını talep etmesi olduğunu vurguladı. Resmi tıbbi kaynaklar da ön verilere göre saldırılarda 49 kişinin öldüğünü ve 48 kişinin yaralandığını belirtirken, durumu ağır olan yaralılar arasında ilerleyen saatlerde yeni ölümlerin beklendiğini söyledi. Yemen hükümeti, saldırıların Husilerin ve diğer radikalizm yanlısı terör gruplarının, Yemen halkına karşı savaşlarında ve istikrar ve güven arayışlarında rol paylaşımı yaptıklarını ve birbirlerini tamamladıklarını kanıtladığını vurguladı. Hükümet, Husi milisleri destekleyerek ve onlara finans sağlayarak İran’ın da Yemen’de düşman ve yıkıcı bir rol üstlendiğini, kaosun yayılması ve ırkçı projelerini güçlendirmek için milislere balistik füzeler, uçaklar ve kaliteli silahlar sağladığını ifade etti. İçişleri Bakanlığı da yaptığı bir açıklamada, Şeyh Osman karakoluna düzenlenen terör saldırısında 13 polisin öldüğünü aktardı. Açıklamada, yaralıların hastaneye kaldırıldığı ve bölgede gerekli tüm güvenlik önlemlerinin alındığını duyurdu. Bakanlık, bir insansız hava aracı ve kısa menzilli balistik füze tarafından gerçekleştirilen çifte saldırının, geçici başkent Aden’deki el-Cela karargahındaki bir askeri geçit törenini ve eğitim birimini hedef aldığını, saldırılarda, Destek ve Takviye Kuvvetleri komutanlarından Munir el-Yaf da dahil 36 kişinin de öldüğünü açıkladı. Öte yandan Bakanlık, bu terör eylemlerini en güçlü şekilde kınadığını duyurdu. Bakanlık, Arap koalisyon desteğiyle, tüm ulusal güçlerle birlikte teröristleri ve arkasında duran güçleri yok etme, Yemen’i İran destekli Husi milislerin suçlarından temizleme ve projelerini ortadan kaldırma amacıyla savaşın devam ettirildiğini belirtti. Aynı şekilde resmi kaynaklar, Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi’nin Şeyh Osman ve el-Cela karargahındaki Husi saldırılarında ölen askerlerin ailelerine başsağlığı diledi. Yemen Cumhurbaşkanı, “Güvenlik alanlarını güvenliğini ve istikrarını sarsmak için uğraşan ve masumların kanlarını döken bu hain unsurlar, utanç verici eylemlerinden asla vazgeçmeyecek. Onlar, topluma karşı yaptıkları dolayısıyla adaletin elinde cezalandırılacak” dedi. Yemen’de yayın yapan SABA haber ajansının aktardığına göre Hadi, çeşitli güvenlik ve askeri kuruluşların liderlini de İran destekli Husi milislerin faaliyetlerini takip etmeye, onlara karşı ihtiyatlı davranmaya ve güvenliği hazır hale getirmeye çağırdı. Öte yandan resmi kaynaklar, Başbakan Yardımcısı Salim el-Hanbeşi de beraberindeki çok sayıda hükümet lideriyle birlikte saldırılarda yaralananların bulunduğu devlet ve özel hastanelere ziyaret düzenledi. Hükümet, tüm hastanelerde bulunan yaralılara tam özen gösterilmesi, kamu ve özel mülklere verilen zararların karşılanması ve zarar görmüş evlerin bireylerine alternatif konutların sağlanması çağrısı yaptı. Başbakan Muin Abdulmelik, “suç” olarak nitelediği bu operasyonların etkilerinin üstesinden gelmek için çabaları artırma, yaralılara acil ve sağlık hizmetleri sağlama, ayrıca askeri ve güvenlik liderlerine bu tür eylemlerin tekrarlanmasını önlemek için de acil planlar hazırlama çağrısında bulundu. Yemen Başbakanı, Husiler aracılığıyla ortaya koyulan İran projesini ortadan kaldırana kadar yüksek güvenlik tedbirlerinin uygulanması gerektiğini söyledi. Çok sayıda politikacı da Husi milislerin İsveç anlaşması ve BM’nin Hudeyde ateşkes anlaşmasında, füze saldırılarını yoğunlaştırma, cephelerdeki unsurlarını güçlendirme, güven ve diğer bölgelerdeki darbelerini sağlamlaştırma fırsatı bulduğuna inanıyor. Husi liderler, önceki dönemlerde kurtarılmış alanlardaki hükümet güçlerini bulunduğu bölgelere ve Suudi Arabistan şehirlerine İran füzeleri ve hava araçlarıyla saldırılarını devam ettirme taahhüdünde bulunmuştu. Öte yandan Avrupa Birliği (AB) de saldırıyı kınarken, 1 Ağustos’ta Brüksel’deki dış çalışma hizmet ofisinde yayınlanan bir açıklamada ölenlerin yakınlarına başsağlığı diledi. Yaralıların da bir an önce iyileşmesi temennisinde bulundu. AB, Yemen’deki tüm taraflara sakin olma, diyaloğa yönelme, Yemen’i sürdürülebilir bir barış yoluna sokacak kapsamlı bir siyasi anlaşmaya varmak için yapıcı bir şekilde BM Özel Temsilcisi ile faaliyet yürütmeye çağırdı.
مشاركة :