Eylemciler, İngiliz sömürgesinde kalmış bir turizm ve ticaret mahallesinde polisle çatışmaların ardından 4 Ağustos’ta yetkililere baskılarını sürdürmek için Hong Kong sokaklarındaki gösterilerini sürdürme çağrısında bulundu. 1997 yılında Londra’dan geri alındığından bu yana en kötü siyasi krize tanık olan Çin’in güneyindeki büyük şehir, art arda dokuz haftadır yoğun protesto hareketlerine tanık oluyor. Bugün yapılan genel grev öncesinde de 4 Ağustos’ta öğleden sonra 2 gösteri düzenledi. Eylemciler, Tseung Kwan O ve Sakani mahallelerinde yürüyüş düzenlerken protesto gösterisi, eski İngiliz sömürgesindeki Çin merkezi hükümet organlarını kapsayan, Çin İrtibat Ofisi binası yakınlarındaki Hong Kong’da halka açık bir parkta sonlandı. İki hafta önce eylemciler, yerel yönetim merkezi yakınındaki söz konusu ofis binasına yumurta fırlatmış ve duvarlarına sloganlar yazmıştı. 22 yaşındaki Avukat Florence Tong, AFPye yaptığı açıklamada, “İyimser olmaktan daha çok endişeliyim. Sayı ne olursa olsun, hükümetimizi değiştiremeyiz” ifadelerini kullandı. Tong, hükümet yetkililerinin genel oylama ile seçilmediğine de dikkati çekti. Tsim Sha Tsui mahallesi de çatışmalara tanık oldu. Polis, çatışmalar sırasında göz yaşartıcı gaz bombası kullanırken, eylemciler de alışveriş merkezilerini ziyaret eden turistlerin yoğun olduğu caddelere akın etti. Bu “kabul edilemez” tırmanışı kınayan Pekin de eylemcilere yönelik uyarılarını artırdı. Çin Halk Kurtuluş Ordusu da olaylara müdahalede bulunacağı uyarısında bulunduğu bir video yayınladı. Eleştirilerini artıran yerel makamlar ise geçen çarşamba günü 40 eylemciyi kargaşa faaliyetlerine katılmakla suçladı. Şarkul Avsatın haberine göre eylemler, Çin yanlısı bir hükümet tarafından kontrol edilen Hong Kongda, zanlıların ve hükümlülerin Çin’e iadesini kolaylaştıracak bir yasa tasarısı üzerine Haziran ayında başlamıştı ve tasarının geri çekilmesine rağmen eylemciler, gösterilerini sonlandırmamıştı. Başlarda barışçıl şekilde düzenlenen protesto gösterileri, zamanla çatışmalara dönüştü. 21 Temmuz’da Hong Kong’da binlerce kişinin katıldığı protesto yürüyüşünün ardından evlerine dönen eylemcilere Yuen Long bölgesinde bulunan bir tren istasyonunda eli sopalı ve beyaz tişört giymiş kişiler tarafından saldırı düzenlenmiş ve olayda en az 45 kişi yaralanmıştı. Geçtiğimiz cumartesi günü ise, Tsim Sha Tsui’da yüzleri maskeli eylemciler, bir karakolun otoparkına park edilen araçların camlarını kırarak, duvarlara sloganlar yazdı. Eylemciler, karakola taşlarla saldırırken, Hong Kong’a ulaşımı sağlayan karayolu tünellerinden biri de geçici olarak trafiğe kapatıldı. Polis, 20’den fazla kişinin tutuklandığını belirterek, 9 Haziran’dan bu yana tutuklu sayısının 200’ü aştığına dikkati çekti. Güvenlik güçlerinin popülaritesi de gerilemeye başlarken, eylemciler ise polisleri aşağılayıcı söylemler kullanarak, onları Pekin’in ellerinde bir araç olarak niteledi. Yetkililer de güç kullandıkları iddialarını reddetti. Bununla birlikte geçen cumartesi günü on binlerce kişi, güvenlik güçlerini desteklemek amacıyla halka açık bir alanda gösteri düzenledi. Çin televizyonu, ellerinde çok sayıda Çin bayrağı taşıyan göstericilerin görüntülerini paylaştı. Hong Kong, “bir devlet, iki sistem” ilkesi uyarınca 2047 yılına kadar ülkenin diğer alanlarında açıklanmayan özgürlükler ortaya koyuyor. Ancak giderek artan sayıdaki sesler, Pekin’in anlaşmayı ihlal etmesi ve kontrolünü genişletmesi hususunda endişe duyuyor.
مشاركة :