ABD Başkanı Donald Trump, beyaz ırkın üstünlüğü, radikalizm ve ırkçılık eğilimini kınadı. Trump, 31 kişinin hayatını kaybettiği, Ohionun Dayton ve Teksas eyaletinin El Paso kentindeki katliamları sert bir dille kınayarak, toplu katliamların faillerinin hızla idam edilmesi gerektiğini belirtti. Ülke çapında göçmenlik karşıtı konuşmaları nedeniyle eleştirilen Trump, televizyonda yayınlanan konuşmasında, ‘beyaz ırkçılığın’ herkes tarafından kınanması gerektiği çağrısında bulundu. Trump, yaptığı konuşmada, “Ulusumuz tek bir ses olarak ırkçılığı, bağnazlığı ve beyaz ırkın üstünlüğü düşüncesini kınamalı” ifadelerini kullanarak, FBIya tüm kaynaklarını nefret suçları ve yerel terörizmle mücadele etmek amacıyla kullanması için talimat verdi. Trump’ın El Paso ve Dayton’daki katliamlar hakkında yaptığı açıklama, beyaz ırkçılığın savunucularına karşı yapılan en açık ve en şiddetli konuşmaydı. Bu saldırı, Trump’ın göçmen karşıtı konuşması ve seçim kampanyalarında ABD’ye Meksika sınırı üzerinden gelen göçmenlerin ‘istilası’ hakkında açıklama yapmalarının ardından gerçekleşti. ABD’nin Teksas eyaletine bağlı el Paso kentindeki bir süpermarket zinciri olan Walmartta Cumartesi sabahı düzenlenen silahlı saldırıda 22 kişi hayatını kaybederken, gece kulüpleri ile tanınan Dayton’da düzenlenen silahlı saldırı sonucunda 9 kişi hayatını kaybetmişti. 21 yaşındaki saldırgan, saldırının ardından polise teslim oldu. ABD medyasında yer alan haberlere göre saldırganın adı Patrick Cruzius. Cruzius, saldırıdan önce yayınladığı manifestoda, “Bu saldırı, Texastaki Hispanik istilasına karşı bir yanıt. Kışkırtıcı olanlar onlar, ben değilim. Ben bu kültürel ve etnik istila sebebiyle ülkemi koruyorum” ifadelerini kullandı. Saldırı, Mart ayında Yeni Zelandanın Christchurch kentinde, beyaz bir silahlı adamın 2 camiye düzenlediği ve 51 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı hatırlattı. Trump, yaptığı açıklamada, zarar verme potansiyeli bulunan silah sahibi kişilere karşı kırmızı bayrak yasasını desteklediğini belirtti. Ancak Trump, okullara, işletmelere ve dükkânlara yapılan saldırının arkasındaki nedenin, zihinsel sorunlar olduğunu belirterek, bu konu üzerinde durdu. Trump, “Şiddetli davranışlarda bulunabilecek psikolojik sorunlu bireyleri daha iyi tanımlamak için ruh sağlığı yasalarını yeniden düzenlemeliyiz. Sadece bu değil, şiddete meyli olan hastalarının tedavi gördüklerinden emin olmalıyız” ifadelerini kullandı. Katliam faillerinin idam cezasına çarptırılması gerektiğini vurgulayan Trump, “İdam cezası, hızlı ve kararlı bir şekilde, gereksiz gecikme olmadan gerçekleştirilmelidir. Bu düşmanca saldırıları durduramayacağımızı hissetmemize izin veremeyiz” ifadelerini kullanarak, şiddet gerçeklemeden önce önlemek ve şiddet eylemlerini izlemek için harekete geçilmesi çağrısında bulundu. Trump, “Adalet Bakanlığına yerel kurumlar, federal kurumlarla ve sosyal medya şirketleriyle ortaklaşa çalışarak, katliamlar gerçekleşmeden önce tespit edebilecek araçlar geliştirmeleri için talimat verdim” ifadelerini kullandı. Trump her ne kadar kapsamlı bir güvenlik taraması hakkında bir yasa tasarısı çıkarmaya ilişkin bir açıklamada bulunmasa da konuşmasının sonunda etkili çözümler sağlayacak fikirleri duymak ve tartışmak istediğini söyledi. Trump, dün, Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Medya, ülkemizde can güvenliği konusunda büyük sorumluluk taşıyor. Sahte haberler, yıllar boyu biriken öfkeye büyük katkı sağladı. Haber kapsamı adil, dengeli ve tarafsız olmalı, aksi takdirde bu korkunç sorunlar daha da kötüye gidecek!” dedi. Başkan Trump, daha önce paylaştığı bir tweette, “Teksas ve Ohiodakilerin boşuna öldürülmüş olmasına izin veremeyiz. Cumhuriyetçiler ve Demokratlar, sağlam bir güvenlik kontrolü için bir yasa tasarısı hazırlamalı ve bu yasa tasarısı çok ihtiyaç duyulan göçmenlik reformu ile ilişkilendirebilir. Bu iki trajik olaydan olumlu sonuçlarla çıkmalıyız” ifadelerini kullanmıştı. Trump’ın güvenlik kontrolünü göç reform yasasıyla ilişkilendirme önerisi eleştirilere neden oldu. ABD Temsilciler Meclisi Adalet Komisyonu Başkanı Demokrat Jerrold Nadler, “Güvenlik taraması ve göç reformu arasındaki ilişki nedir?” dedi. Demokratik başkan adayı Kirsten Gillibrand, “Bu saçmalık. Hala sığınmak isteyen insanları şeytanlaştırmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
مشاركة :