Washington’daki Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi’nin (CSIS) yayınladığı bir raporda, ABD birliklerinin Afganistan’dan geri çekilmesi sonrasında bölgedeki DEAŞ tehdidinin küçümsenmemesi gerektiği belirtildi. Rapor, sorumluluğunu DEAŞ’ın üstlendiği, Kabil’deki bir düğünde 60’tan fazla kişinin ölmesine yol açan intihar eyleminin ardından, ABD kuvvetlerinin Afganistan’dan geri çekilmesi için yürütülen müzakerelerin gerçekleştiği bir zamanda yayınlandı. Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin saldırının sorumluluğunu yüklediği Taliban’da söz konusu saldırıyı kınamış ve her türlü haberi yalanlamıştı. Pazar günü ilerleyen saatlerde de saldırının sorumluluğunu DEAŞ üstlenmişti. Washington’daki Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi’nin (CSIS) yayınladığı bir raporda, Afganistan’daki DEAŞ unsurlarının sayısının 2 bin 500 ila 4 bin arasında olduğu tahmin edildiği ve bunların çoğunlukla Nangarhar’da yoğunlaştığı ortaya koyuldu. Raporda, DEAŞ’ın Afganistan’daki faaliyetlerinin 2015 yılında ‘Horasan Vilayeti’ sancağı altında yürütüldüğüne dikkat çekildi. Horasan Vilayeti ile Afganistan, İran ve Orta Asya bölgelerini kapsayan bölgeler kastediliyor. Rapora göre yeni örgüt, 2014 yılında DEAŞ lideri Ebu Bekir el-Bağdadi’ye bağlılık sözü veren Pakistanlı Hafız Zeyd Han tarafından kuruldu. Ülkenin doğusundaki Nangarhar bölgesinde çoğu Pakistanlı olan küçük bir savaşçı grup olarak ortaya çıkarken, daha sonra Taliban’ın bazı savaşçılarını da bünyesine kattı. Raporda, 2014 yılında Irak ve Suriye’deki DEAŞ’ta olduğu gibi Afganistan’daki şubesinde de geniş topraklarını kontrol etme arzusu taşıdıkları belirtildi. Örgütün, kadınlar ve çocuklar da dahil sivillere karşı acımasız saldırılar düzenlediği biliniyor. Rapora göre şu ana kadar Horasan’daki DEAŞ örgütü, Afganistan topraklarını hiçbir zaman kontrol altına alamadı. Rapor, Afganistan’ın ‘merkezi İslam devletinin, saflarını birleştirmesi adına verimli bir zemin olabileceğine’ dair uyarıda bulundu. Bu ayın başlarında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, ‘Irak ve Suriye’de hezimete uğradıktan sonra bu terör grubunun, terör finansmanı için yüz milyonlarca dolar sakladığını ve Afganistan’ın verimli bir çatışma bölgesi olmaya devam ettiğini’ açıkladı. Geçtiğimiz Salı günü ABD haber kaynakları, Afganistan’daki ABD kuvvetlerinin bölgedeki DEAŞ unsurlarıyla birçok defa çatışma yaşadığını belirtti. Saldırılar, kurucusu da dahil olmak üzere Horasan Vilayeti’ndeki DEAŞ’ın ana hedeflerine ve kilit liderlerine odaklandı. 2017 yılında ABD kuvvetleri, ülkenin doğusundaki Nangarhar’da teröristlerin saklandığı bir mağaraya GBU-43/B MOAB türü güdümlü bir bomba fırlattı. ABD, devam eden savaşta cephaneliğinin en güçlüsü olan söz konusu bombayı ilk defa kullanmış oldu. Bütün bu olanlara rağmen haber kaynakları, örgütün kendini koruyabildiğini ve üye sayılarını artırabildiğini ifade etti. ABD ve Taliban arasında müzakere edilen son barış anlaşmasına göre Afganistan’daki 14 bin ABD askerinin yaklaşık 5 bini, Taliban’ın El Kaide’den ayrılması karşılığında ülkeden geri çekilecek. ABD hükümeti, Taliban’dan DEAŞ’ı da terk etmesini isterken, ancak barış anlaşması taslağının yalnızca El Kaide’den söz ettiği belirtildi.
مشاركة :