İngiltere Başbakanı Boris Johnson’un, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabethten onayıyla parlamentoyu 9 Eylül-14 Ekim tarihleri arasında askıya alma kararı binlerce İngilizi sokaklara döktü. Johnsonın bu kararına karşı internette açılan imza kampanyasına katılanların sayısı ise 1 milyon 135 bini aştı. İngiliz basınına göre Johnson’un, Brexit (İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması) için planlanan tarihe kısa bir süre kala parlamentoyu zorunlu tatile çıkarması, Londra, Edinburgh, Cardiff, Manchester, Bristol, Cambridge ve Durhamda demokrasinin savunulmasına ilişkin sloganlar atılan gösterilere yol açtı. İngiltere Kraliçesi 2. Elizabethi protesto eden muhalif liderler de, Johnsonın talebinin, 31 Ekimden önce anlaşmasız Brexit’i önlemek isteyen milletvekillerinin çabalarını engellemek için yapılan kasıtlı bir girişim olarak nitelendirdi. Johnson Muhafazakar Parti lideri olduğunda istifa eden eski Maliye Bakanı Philip Hammond, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda bu adımın demokratik olmadığını dile getirerek, “Parlamentonun, bir ulusal kriz zamanında hükümeti sorumlu tutması engellenirse anayasal kriz yaşanacak” ifadelerini kullandı. İngiliz basına göre parlamentonun tatil edilmesi kararına tepki gösteren İskoç Muhafazakâr Parti lideri Ruth Davidson’ın bugün istifa etmesi bekleniyor. İngiltere Özel Konseyi, parlamentonun 9 Eylül-14 Ekim tarihlerinde tatil olacağını açıkladı. Başbakan Johnson, sokak protestoları ve kınamalara rağmen kararını savunarak, muhaliflerin Ekim sonunda yapılması planlanan Brexit sürecini tartışması veya ele almasını engellemek amacı taşımadığını söyledi. Johnson, “Amacımız, suç, sağlık ve eğitime yönelik yeni bir yasama programı sunmak. İngiliz milletvekillerinin 17 Ekim’deki AB zirvesinden önce Brexit’i, AB’yi ve diğer meseleleri tartışması için yeterli zaman olacak” ifadeleri ile kararını savundu. Parlamento Brexit anlaşmasını şu ana kadar 3 kez reddetti.