Yemen’de meşru hükümet ile Güney Geçiş Konseyi arasındaki kriz büyüyor

  • 9/1/2019
  • 00:00
  • 10
  • 0
  • 0
news-picture

Yemen’in geçici başkentinde hayat yavaş yavaş eski günlerine dönüyor. Sokaklarda Güney Geçiş Konseyi’ne bağlı güçlerin konuşlandırılmasıyla birlikte, bölgede sakinlik hâkim olurken, hükümet, Güney Geçiş Konseyi’ni ölüm ve yaralanmalara neden olan şehirde gerçekleştirdiği baskınlar sırasında 300 sivilin etkilenmesinden sorumlu tutuyor. Meşru hükümet, kendisine bağlı olan güçlerin ‘terörist’ olarak nitelendirilmesini reddettiği açıklamada, gerek yaşanan krizle başa çıkılmasında, gerekse de Husi milisler ile mücadelede çabaların birleştirilmesi konusunda Suudi Arabistan’ın oynadığı role övgüde bulundu. Özellikle eğitim ve öğretim makamlarının, bir sonraki bildiriye kadar okulların açılmasının ertelendiği açıklamasına ve sınırlı bir sivil hareketliliğe rağmen dün, Aden sokaklarında yeniden yaşam belirtileri görünmeye başladı. Şarku’l Avsat’a konuşan şehir sakinleri, devam eden operasyonlar, hükümet yanlısı ve kuzey bölgelerinden gelen kimselere yönelik gerçekleştirilen kovuşturmalar kapsamında şehrin farklı bölgelerinde kimlik kontrollerinin yapıldığı, güvenlik kontrol noktalarının kurulduğunu aktardı. Güney Geçiş Konseyi, geçtiğimiz hafta meşru hükümet güçleri tarafından Aden ve Ebyen’de kontrolü tekrar ele geçirmek amacıyla gerçekleştirilen saldırıları geri püskürttü. Meşru hükümet, geçiş konseyi güçleri tarafından gerçekleştirilen operasyonların, ‘kendilerine karşı bir darbe girişimi olduğu ve ülkenin toprak bütünlüğü tehdit teşkil ettiği’ değerlendirmesinde bulundu. İnsan Hakları Bakanlığı, Güney Geçiş Konseyi’ni Aden ve Ebyen’de evlere yapılan baskınlar sırasında kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere aralarında ölüm vakalarının da olduğu yaklaşık 300 sivilin etkilenmesine sebep olmakla suçladı. Bakanlık tarafından yapılan resmi açıklamada, saldırılar sonunda 11 askerin hastanelerde tedavi altına alındığı, Şebve kentindeki öğrenci yurtlarına baskınlar düzenlendiği ve vatandaşların sokaklarda hukuka aykırı şekilde gözaltına alındığının tespit edildiği vurgulandı. Ayrıca açıklamada, Güney Geçiş Konseyi’ne bağlı milisler tarafından uluslararası insan hakları ve uluslararası hukuka aykırı işlenen açık ihlaller arasında, idam, tasfiye ve işkence gibi uygulamaların, esir askerlere uygulandığı görüntülerin ele geçirildiği kaydedildi. Bununla birlikte açıklamada, Hizam Emni tarafından gerçekleştirilen ‘intikam operasyonları’ kınanırken, söz konusu insan hakları ihlallerinin, Aden ve Ebyendeki ordu güçlerini hedef alan saldırıların ardından arttığına dikkat çekildi. İnsan Hakları Bakanlığı, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliğine (BMİHYK) ve uluslararası insan hakları örgütlerine, ‘isyancı milisler’ olarak isimlendirdiği gruplara yaptıklarından vazgeçmeleri için her türlü baskıyı yapmaları çağrısında bulundu. Bunun yanı sıra Yemen’in güneyini kuzeyinden ayırmaya çalışan Güney Geçiş Konseyi’nin liderleri, Cumhurbaşkanı Mansur Hadi’yi tanıdıklarını, fakat hükümete ve hükümet yanlısı güçlere karşı olduklarını dile getiriyorlar. Suudi Arabistan Krallığı, ülkede sükûnetin temin edilmesi çağrısında bulunmuş ve meşru hükümet ile konsey liderlerini, Cidde’de bir diyalog kapsamında bir araya gelmeye davet etmişti. Ancak geçtiğimiz ay boyunca devam eden gerginlik ve çatışmalar, taraflar arasında ortak bir toplantının yapılmasını önledi. Meşru hükümet, geçiş konseyi ile yapacağı herhangi bir diyalog öncesinde hükümet merkezlerinin ve kamplarının teslim edilerek, Aden ve Ebyen’deki yaşamın normale dönmesini şart koştu. Yemenin resmi haber ajansı SABA’nın haberine göre Yemen Savunma Bakanı Muhammed el-Makdisi, ülkenin güneyinde bulunan Şevbe, Aden ve Ebyen’de gerçekleştirilen ortak askeri operasyonun, Arap Koalisyonu’ndaki ortak güçlerin liderliği ile tam koordinasyon içerisinde yürütüldüğünü açıkladı. Ayrıca Suudi liderliğindeki Arap koalisyonuna, gerek ülkede meşruiyetin yeniden sağlanması, gerekse de İran destekli Husi milisler ile mücadeledeki önemli rolünden ötürü övgülerini iletti. Öte yandan Riyad’da bir toplantı düzenleyen meşru hükümet, kendisine bağlı olan güçlerin ‘terörist’ olarak nitelendirilmesini reddetti ve gerek yaşanan krizle başa çıkılmasında gerekse de Husi milisleriyle mücadelede çabaların birleştirilmesi konusunda Suudi Arabistan’ın oynadığı role övgüde bulundu. Resmi kaynakların aktardığı bilgilere göre Başbakan Muin Abdulmelik başkanlığında bir araya gelen hükümet, geçiş konseyi milislerinin sürdürdüğü silahlı isyan ışığında ülkedeki gelişmeleri, devlet kurumu ve kuruluşlarının vatandaşlara verilen hizmetleri sürdürmek amacıyla sarf ettiği çabaları ve milislerin söz konusu isyanı karşısında alınması gereken önlemleri gözden geçirdi. Açıklamada, Cumhurbaşkanı Hadi’ye bir tedbir ve öneri paketi sunulmasının onaylandığı kaydedildi ve Yemenin egemenliğinden, birliğinden ve toprak bütünlüğünden taviz verilmeyeceği vurgulandı. Yemen hükümeti, BAEnin orduyu hedef alan saldırılarına ilişkin sunduğu bahaneleri ‘sahte’ olarak niteledi. Ayrıca BAEnin Yemen ordusuna yönelik terör suçlaması çabalarının, orduya karşı kanunsuz ve açık bir şekilde düzenlenen saldırıyı örtmek için gösterilen bedbaht bir çaba olduğunu belirtti. Söz konusu saldırının uluslararası toplum önünde tüm kanuni sorumluluğunun, BAEde olduğunu belirten hükümet, ordunun ülke topraklarının bütünlüğünü ve birliğini savunmak amacıyla uluslararası yasalar uyarınca terörle mücadele ederek, anayasal görevini yerine getirdiğini vurguladı. Öte yandan geçiş konseyi güçlerinin ağır ve niteliksel silahlarla donanmasını reddeden hükümet, bunun anayasal meşruiyeti baltalamaya devam etmek ve yasadışı isyancı grupları desteklemek olduğunu ifade etti. Ayrıca toplantıda, uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden (BMGK) sorumluluğunu yerine getirmesi ve BAEnin Yemen ordusuna karşı düzenlediği saldırıyı kınaması çağrısında bulunuldu. Şarku’l Avsat’a konuşan Yemenli aktivistler ve gözlemciler, güney illerdeki çatışma krizinin üstesinden gelinmesi ve Husi darbesine karşı mücadelede birlikte yer alınması için Suudi Arabistan’ın Cidde’de bir diyalog gerçekleştirilmesi çağrısının önemli bir fırsat olarak tarafların önünde bulunduğunu söylediler. Gözlemciler, taraflar arasında devam eden bu çatışmaların zaten kırılgan olan ekonomik koşulları daha da kötüleştireceğinden ve Yemen vatandaşlarının yaşamını olumsuz yönde etkileyeceğinden duydukları endişelerini dile getirdi. Geçtiğimiz ay operasyonlara başlayan Güney Geçiş Konseyi, Aden ve Ebyendeki hükümet kamplarını ve genel merkezleri ele geçirdi. Sonrasında kendi kontrolü altına almak üzere Şevbe iline yöneldi. Ancak meşru hükümet güçleri konsey güçlerini bu bölgeden uzaklaştırmayı başardı. Aden sakinleri, şehirdeki hizmetlerin son olaylardan olumsuz yönde etkileneceğinden endişe duyuyorlar. Bununla birlikte binlerce çalışan, meşru hükümetin yokluğunda maaşlarının ödenmemesinden ve döviz kurunun hızlı bir şekilde çökmesinden korkuyor.

مشاركة :