Keşmir krizi nedeniyle Hindistan ve Pakistan arasında arabuluculuk yapmak için Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) ortak Pakistan ziyareti, Riyad ve Abu Dabi arasındaki derin koordinasyonun basit bir kısmını yansıtmaktadır. Aynı zamanda bu ortak ziyaret, Riyad ve Abu Dabi arasındaki koordinasyonun sadece Arap dünyasını değil, İslam bölgesini de kapsadığını gösteriyor. Suudi Arabistan Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Adil el-Cubeyr ve BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayid, Pakistan’ı ziyaret etti. İki bakan, Rawalpindi şehrindeki Nur Khan Hava Üssü’nde Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi ile görüştü. Pakistan’ın resmi haber ajansına göre söz konusu ziyaret, Hindistan’ın Keşmir’deki mevcut duruma zarar veren uygulamaları nedeniyle son zamanlarda Pakistan ve Hindistan arasında patlak veren gerilimi azaltmak için Suudi Arabistan ve BAE tarafından ortak bir amaç kapsamında gerçekleştirildi. Bakan Cubeyr ve Bakan Şeyh Abdullah, birlikte üst düzey siyasi ve askeri liderlerle görüştü. Pakistanlı siyasi gözlemciler, Riyad ve Abu Dabi ile Yeni Delhi ve İslamabad arasındaki iyi ilişkiler nedeniyle bu ortak ziyaretin eşsiz olduğundan bahsetti. Keşmir krizinin patlak vermesinin ardından iki bakan, Pakistan’ı ziyaret etmeden önce Pakistan Başbakanı İmran Han ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman telefonda görüştü. Bu ziyaretin bereketli ve verimli olmasını temenni ediyoruz. Hint kıtasının iki nükleer devi arasında savaşın ya da gerilimin çıkması iyi bir şey değildir. Bu arada Suudi Arabistan, Yemen’i kurtarmak için BAE’nin de yer aldığı Arap Koalisyonu’na öncülük etmesinden dolayı koalisyon şemsiyesi altında bir araya gelen taraflar arasında Yemen uzlaşmasını gerçekleştirme çabalarına rehberlik ediyor. Bazı yandaşlar ya da cahiller, Suudi Arabistan ile BAE arasındaki bu sağlam ilişkiyi parçalamaya çalışıyor. Öyle ki Suudi Savunma Bakan Yardımcısı Prens Halid bin Selman’ın ifade ettiği gibi Suudi Arabistan ve BAE, Cumhurbaşkanı Mansur Hadi liderliğindeki Yemen hükümetine önem verdiklerinden dolayı bir köşe taşıdır. BAE’yi koalisyondan çıkarmaya yönelik bu hummalı girişim, kime hizmet ediyor ve hangi tarafın yararınadır? BAE’ye karşı bu düşmanca hamaset neden? Buna kim seviniyor? Akıl, bu sorunun cevabını biliyor. Bu, Doha ve Ankara’nın bildiğimiz huyu ve tabiatıdır. Güney Yemen Konseyi ile Hadi hükümeti arasındaki kriz konusunda BAE Dışişleri Bakanı Enver Karkaş ve resmi kaynaklar aracılığıyla yapılan BAE’nin resmi açıklamaları, çözümün Suudi Arabistan’ın gözetiminde ve BAE’nin de içinde yer aldığı koalisyonun desteğinde, Cidde’deki diyalog masasına oturmakta olduğunu teyit ediyor ve Yemen çözümünün parametrelerini doğruluyor. Yemen çözümünün parametreleri ise 3 otoritedir. Bunlardan birisi de daha önce Yemenlilerin yaptığı anlaşmaya göre federal tarzda 6 bölgeden oluşan birleşik Yemen’dir. Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid’in birkaç gün önce BAE şehitlerinden bahsederken, dediği gibi bu ortaklık, aynı siperde bulunma ortaklığıdır. ‘Bu ortaklığı parçalamaya ve söz konusu koalisyona saldırmaya yönelik bu hummalı girişim neden? Bu girişimi kim besliyor?’ sorusuna gelince, bu, başka bir araştırma konusudur.