Yeni 3lü güvenlik toplantısı: Netanyahu seçim hediyesi arayışında

  • 9/8/2019
  • 00:00
  • 4
  • 0
  • 0
news-picture

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran’ın Suriye’deki etkisini kırmak amacıyla, ABD ve Rusya liderlerini dışişleri ve savunma bakanları düzeyinde yeni bir 3’lü güvenlik toplantısı düzenlemek için ikna etmeye çalışarak, ‘seçim hediyesi’ arayışını sürdürüyor. Geçtiğimiz Haziran ayında ABD, İsrail ve Rusya Güvenlik Konseyi Başkanları’nın katılımıyla Batı Küdüs’te ilki düzenlenen 3’lü güvenlik toplantısının ana gündemi İran’ın Suriye’deki etkisini kırmak ve İsrail’in güvenliğini sağlamaktı. Rusya’nın Soçi kentini ziyaret edeceği bildirilen Netanyahu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i dışişleri ve belki de savunma bakanları düzeyinde 3’lü güvenlik toplantısının ikincisini gerçekleştirmek için ikna etmeye çalışacak. Bu çerçevede, toplantının ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz’ın katılımıyla düzenlenmesi öngörülüyor. Netanyahu, geçtiğimiz günlerde Londra’ya gerçekleştirdiği sürpriz bir ziyaretle İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile görüştü. Akabinde de ABD Savunma Bakanı Mark Esper ve İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace ile toplantı düzenledi. Aynı zamanda Esper, önceki gün Paris’te de benzer görüşmeler gerçekleştirdi. Edinilen bilgilere göre ABD-Avrupa-İsrail eksenindeki görüşmelerde, iki dosya masaya yatırıldı. Birincisi, İran nükleer anlaşmasına karşı ortak pozisyon alınması. Nitekim Londra ve Paris, İran’ın nükleer anlaşmadan aşamalı çekilme hamlesini ‘henüz kapılar tamamen kapanmadı’ şeklinde yorumluyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron, bu yorumdan hareketle bir girişimde bulunarak, Tahran’a 8 Mayıstan bu yana taahhütlerini azaltma eylemlerini geri çekmesi karşılığında toplamda 15 milyar dolarlık kredi teklifinde bulundu. Kredinin aşamalı olarak verilmesi önerisi halen masada. Önerinin birinci aşamasında, İran’ın gerilimi tırmandıracak eylemlerden kaçınması ve bu ayın ikinci yarısında düzenlenecek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) toplantılarında İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve ABD Başkanı Trump’ın görüşmelerinin önünün açılması karşılığında Tahran’a 5 milyar dolar ödenecek. İkinci aşamada İran’ın 8 Mayıstan bu yana taahhütlerini azaltma eylemlerini geri çekmesi karşılığında Tahran’a 5 milyar dolar daha teslim edilecek. Üçüncü aşamada ise İran’ın başta Suriye, Lübnan, Irak olmak üzere bölgesel rolünü ve balistik füze programı gözden geçirmesi geliyor. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ve Netenyahu, müzakerelerin sürdürülmesiyle birlikte Körfez’de seyrüsefer güvenliğinin sağlanması dahil İran’a karşı ‘azami baskı’ politikasının devam etmesi konusunda kararlı bir duruş sergiliyor. Körfez’de yaşanan gelişmelerin ardından Washington’ın önerisiyle Fransa, İngiltere ve ABD arasında Körfez’de deniz misyonu kurulması gündeme gelmişti. İkinci dosyada ise Irak, Lübnan ve Suriye’deki İran etkisi bulunuyor. Netanyahu’nun Londra ziyareti, Soçi’ye gitme ihtimali, Batı Kudüs’te 3’lü toplantının ikincisinin düzenlenmesi gündemlerinden önce İsrail, Suriye’nin doğusundaki İran mevzileri ve Lübnan’daki güdümlü füze fabrikasına ait fotoğrafları servis etme ve İran’ın balistik füze programının geliştirilmesiyle bağlantısı bulunan Hizbullah ve İranlı yetkililerin isim listelerini sızdırma yollarına başvurmuştu. İsrail istihbarat servisine yakınlığıyla bilinen Debka File adlı internet sitesine göre, ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Lübnanlı mevkidaşı Cibran Basil’e  ‘Lübnan’daki fabrikanın derhal ve gecikmeden kapanması gerektiğini zira İsrail ordusunun fabrikayı bombalamak ve imha etmek için hazırlık aşamasında olduğunu’ ilettiği belirtildi. Siteye göre Pompeo, ayrıca ‘İsrail’in ABD’nin de tam desteğini alarak, önlem alacağını’ vurguladı. Washington’ın Beyrut’a baskı uygulamak için üç yönteme başvurduğu söyleniyor; Bankalara yaptırım ve bunun kapsamını genişletme olasılığı, Lübnan ordusuna yönelik yardımları dondurma ve askeri seçenek sinyali vermek. Netanyahu, İran’ın Suriye, Irak ve Lübnan’daki üsleri hakkında detaylı bilgi vermek için Londra ziyaretinde iki askeri ve istihbarat yetkilisini beraberinde götürdü. Bir batılı kaynak, Avrupalı ülkelerin, İsrail’in muhtemel askeri operasyonları için askeri ve istihbarat şemsiyesi talebine, ‘stratejik bir dosya olmadığı ve büyük çaplı bir savaşa yol açabileceği’ gerekçesiyle temkinli yaklaştığını söyledi. Netanyahu, daha önce Avrupalı yetkililere, ‘Irak, Suriye ve Lübnan’daki İran üslerine ve füze depolarına ilave saldırılar düzenlemek istediğini ancak kapsamlı bir savaşa karşı olduğunu’ iletmişti. İsrail, Irak’ta en az 5 mühimmat deposunu hedef aldı. Ancak bu saldırılarda ABD’nin rolü olup olmadığı sorusu halen yanıt bekliyor. Netanyahu, Batı Kudüs’te yeni bir 3’lü güvenlik toplantısının düzenlenmesi amacıyla ‘dostu’ Trump ile Putin’i ikna etmek için adımlarını hızlandırıyor. 3 ülkenin katılımıyla daha önce gerçekleşen toplantıda, İranlı milisler kastedilerek, Suriye’nin güneyindeki bölgede, ‘Suriyeli olmayan güçlerin çıkarılması’ ve yerlerine rejim güçlerinin konuşlandırılması ve Golan Tepeleri’ne de Birleşmiş Milletler Barış Gücü (UNDOF) birliklerinin konuşlandırılması hususunda uzlaşı sağlandı. Toplantıyı takip eden süreçte İran destekli milislerin güney sınırından 80 kilometre geriye çekildiği bildirilmişti. ABD ve İsrail, ikinci toplantının düzenlenmesi halinde Rusya’dan İran’ı uzaklaştırması ve Kuneytra ile Dera kentlerinde Suriyeli grupları örgütleme çabalarını dondurmasını talep edeceklerdir. Ayrıca sahadaki operasyonlara Rus ordusu ve askeri polislerin katılması talebinin dile getirilmesi bekleniyor. Muhtemel görüşmede, İsrail’in Suriye’de düzenleyeceği saldırılarda Tel Aviv ve Rus Hmeymim Hava Üssü arasında koordinasyon sağlanması meselesi de ele alınacaktır. İsrail’in ikinci toplantı arayışları, Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Falih el-Fayyad’ın Moskova’yı ziyaret ettiği bir döneme denk geliyor. Feyyad, Moskova’daki temasları kapsamında Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Nikolay Patruşev’in yanı sıra bir dizi yetkiliyle yaptığı görüşmelerde, teknik-askeri işbirliğini ele aldı. Arap kaynaklara göre Bağdat, Tahran’ın da telkiniyle, Rusya’dan S-300 veya S-400 hava savunma sistemleri almak istiyor. Bağdat’ın bu yöndeki adımının, Haşdi Şabi’nin hava kuvvetleri kurma kararı aldığını duyurmasından günler sonra gelmesi dikkat çekti. Iraklı siyasiler de daha önce ülkedeki Amerikan askerlerinin çıkarılması için hükümete baskı uygulamıştı.

مشاركة :