İsrail hükümeti, dün, oybirliğiyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahunun 17 Ekimde yapılacak seçimlerde oy sandıklarına gözetleme kameraları kurmak için yeni bir yasa önerisini onayladı. Tasarı, Pazartesi günü hükümet adına Knessete sunulacak. Tasarıya göre, seçmenlerin kimliğini izlemek için her oy sandığına kamera yerleştirilecek ve peçeli Müslüman kadınlar için de kadın polisler bulunacak. Siyasi yetkililer, oturumun hayli gürültülü bir şekilde gerçekleştiğini doğruladı. Netanyahu, başsavcı Avichai Mandelblite özellikle kızdı, çünkü tasarıya itiraz etti ve olağandışı şekilde teklifin yasadışı olduğunu ve Yüksek Mahkeme önünde savunmasını zorlaştıracağını belirtmek için özel olarak oturuma katıldı. Netanyahu, seçimlerin bütünlüğünü sağlamak ve sonuçların çarpıtılmasını önlemek istediğini iddia ederek masaya sert bir şekilde vurdu ve başbakanlığı altındaki Likud partisinin neredeyse sahtekarlık nedeniyle seçimleri kaybettiğini söyledi. Ulusal Demokratik Birlik ve 1948 İslami Hareketinin içinde bulunduğu Arap listesinin bu sahtekarlık sayesinde 4 sandalye kazandığını iddia etti. Netanyahu Mandelblite oturum esnasında şöyle bağırdı: “Seçimlerde şaibeyi engellemek için çaba sarf etmek yerine yargı organlarının neden kolayca çürütülebilecek teknik iddialarda bulunduklarını anlayamıyorum.” Kabine oturumunda söz konusu yasaya muhalefet edenler oldu. Hatta İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin bile yasayı eleştirdi. Rivlin, "yaklaşmakta olan seçimlere yol gösteren bu kurumlara ve halkın güvenini sarsmama” çağrısında bulundu. Generaller İttifakı liderlerinden biri olan Ofer Shalah, Netanyahunun tasarısını yalnızca Araplara düşmanlık atmosferi yaratmak için sunduğunu söyledi. Bir radyo röportajında, “2015 seçimlerinde, Netanyahu birkaç ay boyunca planladığı propaganda kampanyası sayesinde seçimi kazandı” dedi ve ekledi: “Bu kampanyada seçime saatler kala sosyal medyada bazı videolar yayınlandı. Bu videoda, Arapların otobüslerle seçime katılarak sağ hükümeti devirmeye çalıştıkları söyleniyordu. Bu şekilde milletvekillerinin sayısını 24’ten 30’a yükselttiler. Bugün de Araplara karşı bir yol arıyorlar, bunlar sağcı halk için kolay bir hedef” dedi. Shalah, Netanyahunun ne seçimlerin bütünlüğünü ne de demokrasiyi önemsemediğini, ancak demokrasiyi yıkma politikası yürüttüğünü söyledi. Onun umursadığı tek şey kendisini hapse attıracak yolsuzluk suçlamalarından kaçarak başkanlık koltuğunda kalmak olduğunu belirten Shalah, kanunun bu hızla geçmemesi için partinin bu kanunu mahkemeye vereceğini söyledi. Polis, Netanyahunun Arap kentlerinde seçim sahtekarlığı konusundaki iddialarını reddeden bir açıklama yayınladı. Seçim sandıklarında tek bir hile kaydedildiğini bunun da Likud Partisi lehine olduğunu belirtti. Öte yandan, yaklaşık 60 Arap lideri, ortak listeye en fazla milletvekili kazanmak için oy oranını artırmaya yönelik bir plan hazırladı. Görüşmelerinde kamera konusu da yer aldı: “Netanyahunun ırkçı hedeflerini ve sahtekarlık hakkında yalan söylediğini bilmemize rağmen, kameralarından korkmadığımızı açıkça belirtmeliyiz. Kanun geçerse, kameralar teşvik edici olacaktır. Öncelikle, seçimlerimizin adil olması konusuyla  Netanyahudan daha çok ilgileniyoruz. İkincisi, bu, kameralardan korkmadığımızı bir kez daha kanıtlamak için bir fırsat, aksine, oy kullanma oranını yükseltmemiz için bir teşvik” ifadelerine yer verildi. Şu hususu belirtmekte yarar var ki, Netanyahu, Nisan ayında gerçekleştirdiği seçim kampanyasında Arap ve sol oyları azaltma taktiğini kullandı. Kampanyası bu hedefe katkıda bulundu ve Arap oyları yüzde 49, sol oyları ise yüzde 35’te kaldı.