Suudi Arabistanlı yönetmen ‘The Perfect Candidate’ ile sahnelere dönüyor

  • 9/13/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Haifa Al Mansour, uzun bir süredir Suudi Arabistan sinemasının önünü açıyor. 1997 yılındaki kısa filmi ‘Who? (kim?)’ ve 2005 yılda çektiği ‘Women in the Shadows (Gölgedeki kadınlar)’ belgeseli ile bölgedeki, kadınların güçlenmesi hareketlerinin gelişmesine yardım etti. 2012 yılında çektiği ‘Wadjda’ tamamen Suudi Arabistan’da çekilen ilk filmi ve dünya çapında başarılar elde etmesinin yanı sıra BAFTA ödüllerinde yabancı dilde En İyi film kategorisinde aday gösterildi. Arab Newsin haberine göre, Suudi Arabistan sinema endüstrisinin gelişmesinde Al Mansour’un ışık gösteren bir katkısı olmuştur. Al Mansour’un en son filmi ‘The Perfect Candidate (Bir Harika Aday)’ Venedik Film Festivali’nde gösterilen filmler arasında yer aldı. ‘ The Perfect Candidate’ Suudi Arabistan yapımı filmlerin desteklenmesi ve ülkenin film endüstrisinin 2018 Cannes Film Festivali döneminde film endüstrisinde genişleme niyetinin açıklanmasının ardından Suudi Arabistan Film Konseyi tarafından desteklenen ilk film olarak tarihe geçti. Suudi Arabistan’da erkek egemenliğine karşı gelerek belediye başkanlığı için seçimlere katılana kadın bir doktorun yaşadıklarını anlatan komedi – drama türlerinde çekilen film, Wadjda sonrası uluslararası projelerde çalışan Al Mansour’un ev dönüş filmi olarak tanımlanıyor. Al Mansour, Suudi Arabistan’dan ayrılma nedenini Arab News’e, artık Suudi Arabistan’da daha çok film çekemeyeceğini hissetmesi olarak açıkladı. “Suudi Arabistan’da daha fazla film çekebilseydim kalabilirdim ama aynı zamanda daha büyük bir piyasayı ve hikâye anlatıcılığını keşfetmek için bir yönetmen olarak da büyümem gerektiğini düşündüm.  Bu nedenle İngilizce film çekmeyi denedim. Sanatçı olarak, büyüdüm: daha geniş bir izleyici kitlem var ve daha fazla insana ulaşabiliyorum. Bunun bir parçası olmayı seviyorum”. Al Mansour filmlerinde, genellikle erkek egemen toplumlarda kadınların karşılaştıkları sorunlara odaklanıyor. ‘The Perfect Candidate’ bu filmlerden biri. “Feminist kadınları güçlendirmek ile alakalı ve kadınlara, bir ofisi yönetebilecekleri ya da Suudi Arabistan’da politikaya atılabilecekleri konusunda kendilerine inanma şansı sunuyor. Aynı zamanda gergindim ama o zamandan bu yana kendilerini ispat ettiler, evet bu doğru. Bence, Suudi Arabistan’daki sosyal reformlar çok iyi. Sanatçıları güçlendirdiğinizde, yönetmenlere fon sağladığınız bir milleti gerçekten öne çıkarır. Çok farklı bir Orta Doğu’ya doğru gidiyoruz. Bundan eminim”. ‘The Perfect Candidate’ filmi, Venedik Film Festivali’nde gösterilen filmler arasında yönetmen koltuğunda kadınların oturduğu sadece iki filmden biri. Al Mansour, asıl hedefinin yönetmen koltuğunda oturduğu ‘The Perfect Candidate’in kendi ülkesinde de gösterilmesi. ‘The Perfect Candidate’ filmi Suudi Arabistan’a odaklanırken,  bir kere daha Suudi Arabistan kültürünü evrensel sahnede sergilerken, yönetmen, sahne ışıklarının kendi üzerinde olmasını istemiyor. Al Mansour, gelecek nesil Suudi Arabistanlı yönetmenlerin ülkelerinin ne kadar farklı olduğunu göstermesini umut ediyor.

مشاركة :