Bilim insanları yeni tanımladıkları dev semender türünün dünyanın en cüsseli amfibisi (hem suda ve karada yaşayabilen "çift yaşamlı" diye de anılan canlı türü ed.n.) olduğunu düşünüyor. BBCnin haberine göre, soyu tükenme tehdidi altında olan ve boyları neredeyse 2 metreye kadar uzayabilen dev Çin semenderlerinin tamamının şimdiye kadar tek bir türe ait olduğu düşünülüyordu ancak yeni yapılan araştırma bir değil üç farklı genetik kökeni bulunduğunu ortaya çıkardı. Londra Zooloji Derneği (ZSL) ve Doğa Tarihi Müzesinin analizlerine göre ikisine Andrias davidianus ve Andrias sligoi isimleri verilirken üçüncüsü henüz isimlendirilmemiş bu üç soyun farklı türlere mensup olacak kadar genetik farklılık taşıdığı belirlendi. A. davidianus daha önce bilinen türken ayrımı yeni yapılan türe A. sligoi ismi verildi. Bir zamanlar Londra Hayvanat Bahçesinde yaşamış A. sligoiye ait 74 yıllık numunenin incelenmesi farklı genetik dizilimini ortaya koydu. Buna göre A. sligoinin yeni tanımlanan üç tür içinde en büyük vücuda sahip tür olduğu düşünülüyor. Aynı zamanda 20. yüzyılın başlarında toplanmış 16 farklı numune de incelendi. Doğal yaşamı koruma üzerine çalışan ve araştırmanın başyazarı Samuel Turvey, National Geographic dergisine şunları söyledi: Dünyanın en büyük çift yaşamlı canlısının hangisi olduğunu ortaya çıkarmanın bu kadar zaman alması, bugünde ve çağda gerçekleşmesi hayret verici. Dev semenderler genellikle kayalık ve dağlık akarsu sistemlerinde yaşıyor ve Çinin merkezi, güneyi ve doğusu boyunca yayılmış durumda. Bilim insanları, dev Çin semenderlerinin üç farklı türe ayrılmasının 3,1 milyon yıl önceyle 2,4 milyon yıl önce arasında gerçekleştiği sonucuna vardı. Bu zaman aralığı Tibet platosunun hızla yükselerek dağların oluştuğu dönemle kesişiyor. Ancak bu türlerin etleri Çinde lezzetli bulunuyor ve geleneksel olarak tedavi edici amaçlarla kullanılıyor. Bunun bir sonucu olarak da Çinde devasa bir dev semender yetiştirme endüstirisi yaratılmış durumda. Diğer yandan yaşam alanlarının küçülmesi ve kaçak avcılık da büyük tehdit yaratıyor. Her ne kadar milyonlarcası çiftliklerde besleniyor olsa da, bu ağırlıklı olarak en yaygın türlerle sınırlı gibi gözüküyor. Doğada yaşayan vahşi popülasyonlar içinse yüksek yok olma riski sürüyor. Doğa Tarihi Müzesinden doktora araştırmacısı Melissa Marr, "Bu bulgular doğadaki dev Çin semenderlerini kurtarmak için acil müdahaleler gerektiği bir zamanda ortaya kondu" dedi. Bu yeni keşifler, varlıklarını korumak için çiftliklerdeki semenderleri doğaya salmak gibi geçmişteki çabaların diğer canlıların vahşi popülasyonları üzerinde olumsuz etkiler yaratacağını, hastalık, rekabet ve genetik melezlenme tehlikelerini artıracağını gösteriyor.
مشاركة :