Kuveyt, Yemen’de 5 yıldır devam eden krize siyasi bir çözüm bulmak için Yemenli taraflara ev sahipliği yapmaya devam edeceğini açıkladı. Suudi Arabistanda bulunan petrol şirketi Aramcoya ait iki büyük tesise yapılan saldırıyı kınayan Kuveyt, Arabistan tarafından ülkenin güvenlik ve istikrarını korumak için alınan tüm önlemlere destek vereceğini belirtti. Aynı zamanda bu yıl Basra Körfezi’nde yaşanan bir dizi terör ve sabotaj eyleminin ardından uluslararası toplumu bu hayati bölgenin güvenliğini ve istikrarını koruma sorumluluğunu üstlenmeye çağırdı. Kuveyt Başbakanı Şeyh Cabir el-Mübarek es-Sabah, New York’taki Birleşmiş Milletler (BM) 74üncü Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Kuveyt’in BM himayesinde istişare turu gerçekleştirmek üzere Yemenli kardeşlere ev sahipliği yapmaya yeniden hazır olduğunu belirtti. Kuveyt, 2016 yılında da barış görüşmeleri kapsamında Yemenli taraflara 100 güne yakın bir süre boyunca ev sahipliği yapmış, ancak söz konusu görüşmeler sırasında barış anlaşması imzalanamamıştı. Başbakan Mübarek, “Yemen krizinin devam etmesi, ilgili Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları ve çıktıları doğrultusunda nasıl davranılacağı konusunda bir kilometre taşı olmaya devam ediyor. Yemenli taraflar arasındaki müzakerelerin yeniden temyizine ve geçen yılın sonunda Stockholm anlaşmasına varılmasına rağmen anlaşmanın uygulanmaması ve duyarsızlık sahneye hâkim olmaya devam ediyor” dedi. Mübarek tarafından yapılan açıklamada Kuveyt’in krize askeri bir çözümün olmadığı yönündeki tutumu ve siyasi süreci kolaylaştırmada BM’nin çabalarına destek verdiği vurgulandı. Kuveyt’in bu krize bir son verip Yemen’in güvenliğini, istikrarını ve toprak bütünlüğünü sağlamak için desteklediği diyalog 3 hususa dayanıyor: Körfez Girişimi’yle beraber Yürütme Mekanizması, Ulusal Diyalog Konferansı’nın çıktıları ve Güvenlik Konseyi’nin özellikle 2216 sayılı olmak üzere ilgili kararları. Aynı zamanda Kuveyt Başbakanı, İran’ı ‘işbirliğine ve karşılıklı saygıya dayalı ilişkilerin kurulmasına katkıda bulunup bölge devletlerin güvenlik ve istikrarını koruyarak halklarının refahını ve kalkınmasını sağlamaları için devletlerin egemenliğine saygı duymaya, iç işlerine karışmamaya, Körfez’deki gerilimi azaltma ve denizlerde seyrüsefer güvenliğinin korumaya dayanan bir diyalog başlatmaya’ çağırdı. Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt da dün yaptığı açıklamada, İran’ın Yemen’deki müdahalelerinin çatışmayı uzatıp çözümü zorlaştırarak Husilerle beraber Yemen halkının acılarını arttırdığını ve insani krizi derinleştirdiğini belirtti. Ebu Gayt’ın Genel Kurul toplantılarında BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths ile yaptığı görüşme, iki taraf arasında yapılan ilk görüşme oldu. Daha önce Gayt, uzlaşma çabaları hususunda Yemen Özel Temsilcisi’nin Arap Birliği’yle koordine olmamasından şikayet etmişti. Arap Birliği’nin dün yayınladığı açıklamaya göre Ebu Gayt, Griffiths ile görüşmesi sırasında İran’ın ABD ile olan çatışmasını idare etmek için Husi milisleri kullanabileceği tehlikesine dikkat çekti. Birliğin Genel Sekreterliği’nden yapılan açıklamada toplantıda ‘siyasi süreci yeniden canlandırarak barış ve meşruiyeti geri getirme yönündeki çabalara odaklanarak Yemen krizindeki gelişmelerin ele alındığı’ belirtildi. Söz konusu görüşmede Ebu Gayt, Yemen’in toprak bütünlüğünün korunması, meşru devlet kurumlarının aktifleştirilmesi ve ülkenin komşuları için tehdit kaynağı haline dönüşmesinin önlenmesi hususunda Birliğin 10 Eylül’de alınan kararlarla ilgili tutumunun değişmeyeceğini vurguladı. Griffiths’ten Yemen’deki arabuluculuğun son gelişmelerini öğrenen Gayt’ın “Barış yolunda her fırsatı denemek gerekiyor. Bu hususta önemli olan Husilerin sözleri değil, eylemleridir” dediği aktarıldı.
مشاركة :