2011 yılından itibaren Suriye topraklarında yüzlerce gazeteci ve medya çalışanı ya öldürüldü, ya kaçırıldı, ya da kayboldu. Bazıları yakılarak öldürülürken, bazıları ise tutuklu iken işkence altında öldürüldü. Silahları kamera ve cep telefonları olan cesur kalemler, sekiz yılı aşkın bir süredir saldırı ve göçlere tanıklık ederek dünya kamuoyunu bilgilendirmek isterken, onlarca kaçırılmış ve kaybolmuş gazeteci serbest bırakılmayı bekliyor. Suriye Gazeteciler Birliği’nin iktidar ile olan bağlantısı, basım, yayın, görsel ve diğer medya sektörlerinde çalışan Suriyeli gazetecilerin Şubat 2012’de Suriye Gazeteciler Derneği’nin doğmasına sebep oldu. Derneğin en etkili ortağı ise Haziran 2014’te kurulan Suriye Özgür Basın Birliği.Medya ihlallerinin göstergeleri Suriye Özgür Basın Birliği’ne, 1969 yılında Suriye’nin kuzeyindeki Amuda bölgesinde doğan İbrahim Hüseyin başkanlık ediyor. Şam Üniversitesi’nde hukuk eğitimi alan Hüseyin, 1987 yılında medya sektörüne girdi. Medya yazarlığı ve gazetecilik alanında tecrübe kazanan Hüseyin, genelde diğer gazetecilerin sıkıntı ve endişelerini kaleme aldı. 2016 yılında Suriye Özgür Basın Birliği’ne üye olan İbrahim Hüseyin Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, birliğin kurulmasından ardından büyük iş yükü sebebi ile Suriye Gazetecilik Özgürlükler Merkezi’nin kurulduğunu belirterek, bağımsız ve profesyonel olarak gözlem ve belgelendirme konuları üzerinde çalıştıklarını söyledi. Özgürlükler Merkezi, çok sayıda savaş taraflarının bulunduğu ülkedeki medya ihlallerini göz önüne sererek, aylık ve yıllık raporlar şeklinde birçok farklı alanda çalışmalar yürütüyor. Hüseyin açıklamasında, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) ve Özgür Basın gibi kuruluşlar ile işbirliği yaptıklarını belirterek, tüm bunların merkezin başarılı bir şekilde kurulmasına ve çalışmalarını düzenleyen standartlar ile profesyonel mekanizmaların geliştirilmesine katkı sağladığına işaret etti. Mart 2011’den bu yana Suriye, Rusya, İran, Suriyeli muhalifler, Kürt birlikler ve DEAŞ gibi unsurların rol oynadığı bir savaşa tanıklık ediyor. Yerel ve uluslararası insan hakları örgütleri, savaş sebebi ile 370 bini aşkın insanın öldüğünü, geri kalan Suriyelilerin ise yurt dışı ve yurt içi olmak üzere yerinden edildiğini aktardı. Suriye Gazetecilik Özgürlükler Merkezi, Mart 2011’den bu yana bin 251 ihlal vakasını belgeledi. Özgürlük Merkezi’nin veri tabanında yer alan bilgilere göre geçtiğimiz Ağustos ayına kadar 452 Suriyeli gazeteci ve medya çalışanı öldürüldü. Belgelerde öldürülme vakasının yanı sıra 250 gözaltı ve kaçırılma vakası yer alıyor. 36 medya işçisi ise ya gözaltında yâda kayıp. Akıbetleri henüz bilinmiyor. 2015 ila 2017 yılları arasında DEAŞ’ın kontrol ettiği alanlarda, birçok kayıp vakası bulunuyor. İbrahim Hüseyin, kimsenin olayları irdelemeye cesaret edemediğini belirterek, olayların “sıkı bir şekilde kapatılan kara bir kutu” olduğuna dikkati çekti. Hüseyin açıklamasında, gazeteci veya medya çalışanlarına yönelik ihlallerin büyük kısmının DEAŞ tarafından yapıldığını dile getirdi. Özgürlükler Merkezi’nde araştırmacı olan Avukat Muhammed el-Satuf, araştırmacıların ihlalleri gözlemlediğini belirterek, güvenilir kaynaklardan yararlanıldığını ve olayların belgelendiğini ifade etti. Satuf, elde edilen bilgilerin daha sonra aylık olarak yayınlandığını ifade etti. Merkez’de medya araştırmacısı olarak görev yapan Ala el-Hariri, Özgürlükler Merkezi’nin Suriye’de medya özgürlükleri ile ilgili özel raporlar hazırlayıp yayınladıklarını belirterek, tüm yayınların İngilizceye çevrildiğini ve bu raporların e-posta yolu ile Suriye, Arap ve uluslararası medyaya aktarıldığını ifade etti.