15 kişinin hayatını kaybettiği Bağdatın Sadr bölgesinde ‘kısmi’ sükûnet hâkim

  • 10/8/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Irak’ın farklı şehirlerinde geçtiğimiz hafta başlayan protestolar, ilk kez başkent Bağdat’ın uzak ve yoksul bölgelerine uzanırken, güvenlik güçleri ve protestocular arasında dün gece Bağdat’ın Sadr bölgesinde meydana gelen çatışmalarda en az 15 kişi hayatını kaybetti. Irak genelinde gerçekleştirilen protesto gösterilerinde meydana gelen çatışmalar sonucunda 110 kişi yaşamını yitirdi. Bu, Irak’ın 2 yıl önce DEAŞ’ı hezimete uğratmasından bu yana meydana gelen en büyük şiddet dalgası oldu. Protestocular, hükümeti yolsuzlukla suçlayarak Başbakan Adil Abdulmehdi’ye istifa çağrısında bulunuyor. Reuters’in haberine göre, dün gece Sadr bölgesine uzanan şiddet dalgasının yetkililer için yeni bir güvenlik sorunu oluşturduğu belirtilirken, daha önce bu bölgede yaşanan gerilimin zorlukla bastırıldığına vurgu yapıldı. 8 milyon nüfusa sahip olan Bağdat’ın üçte birinin yaşadığı bu bölgedeki halkın büyük çoğunluğu, kötü elektrik ve su hizmetlerinin yanı sıra işsizlikten mustarip durumda. Irak ordusu tarafından dün erken saatlerde yapılan açıklamada, ordu güçlerinin Sadr bölgesinden çekilerek, Başbakan ve Silahlı Kuvvetler Genel Komutanı Abdulmedi’nin gerilimi azaltmak için verdiği talimatlar doğrultusunda kontrolün polislere devredileceği belirtilmişti. Sadr sakinlerinden birisi Reuters’e gece boyunca yaşanan çatışmaların ardından sokakların yeniden sükûnete kavuştuğunu ifade etti. Bölge sakini, yerli savaşçı gruplarının hasar incelemesinde bulunduğunu ifade ederken, polisin şehir geneline dağılmış durumda olduğunu bildirdi. Herhangi bir siyasi grup ya da tarafın desteği olmaksızın gerçekleştirilen düzensiz protestolar, geçtiğimiz hafta Bağdat ve ülkenin güneyindeki şehirlerde başlamış, güneydeki şehirlere ve özellikle Şiilerin yoğunlukta olduğu diğer bölgelere uzanarak şiddetini arttırmıştı. Abdulmehdi, taleplere kademeli reform önerileriyle yanıt verse de, politikacılar, güvenlik güçlerinin keskin nişancı ve gerçek cephane kullandığını söyleyen protestocuları ikna etme konusunda başarısız oldu. Kanlı gösterilerin ardından Irak kuvvetleri ise ilk defa dün protestoculara karşı ‘orantısız güç kullanımını’ kabul etti. Hükümet, yoksulların konut harcamalarının düşürülmesini, işsizlik maaşı tutarının artırılmasını, eğitim programlarının geliştirilmesini ve gençlere kredi veren girişimlere destek vermeyi ve sayılarını artırma kararını onayladı. Dün devlet televizyonundan yapılan açıklamada, protestoculara karşı yanlış uygulamalarda bulunan güvenlik görevlilerinden “hesap sorulacağı” belirtilirken, Irak İçişleri Bakanlığı, hükümet güçlerinin doğrudan protestoculara ateş açtığı iddialarını reddetti. Protestocular, tamamen yozlaşmış olarak niteledikleri rejimin değişmesini talep ederek, DEAŞ ile savaşın sona ermesinden bu yana güvenlik durumunun gelişmesine rağmen “seçkinler politikasının” ülkeyi gerilettiğini söylüyor. Protestocuların büyük çoğunluğu, yönetimdeki partileri, İran ile güçlü bağlarını sürdürmekle suçluyor. İran Dini Lideri Ali Hamaney’in Twitter hesabından yapılan açıklamada, “İran ve Irak, bedenleri, kalpleri ve yaşamları birbirine bağlı iki halk. Düşmanlar ayırmaya çalışıyor ancak başarısızlığa uğradılar. Komploları, etkili olamayacak” ifadeleri kullanıldı.

مشاركة :