Lübnan’da yurt çapına yayılan halk hareketi, ekonomik krizle daha da zora giren yaşam koşullarını protesto ve hızlı şekilde reform yapılmasını talep etme amacıyla devam ediyor. Yetkililerin yaptığı sükunet çağrıları ise gösterileri yatıştırmak bir yana daha da alevlendiriyor. Cuma gününden bu yana süren gösterilere katılan farklı kesimler ortak sloganlar ile Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Saad Hariri Hükümeti’ne karşı birleşmiş durumda. 19 Ekim sabahından bu yana binlerce sivil, Lübnan bayraklarıyla başkent Beyrut’ta şehir merkezine akın etti. Bölgede protesto gösterileri düzenlenirken, yollar trafiğe kapatıldı ve eylemciler ile güvenlik güçleri arasında çatışmalar patlak verdi. Eylemciler, yetkililerin verdikleri eski-yeni vaatlerine güvenmediklerini belirtmek için toplu şekilde hareket ediyor ve gösterilerinin devam edeceğini vurguluyor. Aynı şekilde 19 Ekim’deki protesto gösterilerine yönelik geniş çaplı katılım gösteren eylemciler, yolsuzlukla suçladıkları “hükümetin devrilmesini ve yetkililerin istifasını” istedi. Onlarca gencin gözaltına alınması sonrasında 19 Ekim’de çoğunun serbest bırakıldığı açıklandı. Beyrut Uluslararası Havalimanı-Şehir merkezi karayolunda bulunan bazı vatandaşlar ve eylemciler arasında yaşanan arbede sonrasına bir gencin ateş açılarak öldürüldüğü belirtildi. Lübnan resmi haber ajansı Ulusal Medya Ajansı (NNA) da 19 Ekim’de bir sivilin Beyrut el-Halu kışlası önünde kendisini yakmaya çalıştığını duyurdu. NNA ayrıca, birçok avukatın askeri polis tarafından gözaltındaki göstericilerle görüşmek üzere kışlaya girdiğini belirtti. Bu çerçevede bir avukat, kışladaki güvenlik güçlerinin vatandaşları belirli aralıklarla 5’er kişi olarak serbest bırakacaklarını söyledi. Lübnan Dışişleri Bakanı Raya el-Hasan, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, tutukluların çoğunun evlerine dönmesi şartıyla serbest bırakılacaklarını bildiren Temyiz Mahkemesi Başsavcısı ile temasa geçtiğini” açıklarken, “kasıtlı şiddet eylemleri, dükkanların yağmalanması, kamu ve özel mülklerin yakılması hakkında soruşturmaların daha sonra tamamlanacağını” ifade etti. Öte yandan Genelkurmay Başkanlığı  yayınladığı basın açıklamasında vatandaşların haklı talepleriyle tam dayanışma içerisinde olduklarını belirtirken, “vatandaşlarının durumlarını kolaylaştırma” çağrısında bulundu. Aynı şekilde geçen cuma günü başkent Beyrut’tan, kuzey, güney ve Bekaa bölgelerine kadar birçok bölgede aynı sahne tekrarlandı. Şii çoğunluğa sahip Brital, Baalbek, Nebatiye ve Sur gibi bölgelerde de halk protestoları yaşanırken, Hizbullah ve Emel Hareketi’nden milletvekilleri de dahil yetkililere karşı çeşitli sloganlar atıldı. Baabda’da ise eylemciler, Cumhurbaşkanlığı Sarayı yolunu kapattılar, ancak 1 gün sonra yol güvenlik güçleri tarafından yeniden açıldı. NNA’nın haberine göre ülkenin güney bölgelerinde eylemciler, Nebatiye’deki hükümet sarayı önüne yürüdü, vergileri ve ülkeyi bu zor koşullarla karşı karşıya bırakan politikaları kınayan açıklamalar yaptı. Beyrut’un güneyindeki el-Harub bölgesinde göstericiler, Jiyeh bölgesindeki otoyola akın etti. Eylemciler, yolun ortasında çadırlar kurarken, oturma eylemi düzenlediler. Olası bir müdahaleyi engellemek için askere karşı barikatlar kurdular. Beyrut’un kuzeyindeki Cebel bölgesinde ise eylemciler, bölgeye toprak yüklü kamyonlar getirerek, trafiği iki yöne de kesmek için toprakları yolun ortasına boşalttı. Lübnan’ın kuzeyinde ise eylemciler, araç lastiklerini ateşe verip ve alana demir bariyerler koyup Trablusşam-Akkar karayolunu trafiğe kapattı. Öğleden sonra Trablusşam’daki en-Nur meydanında eylemcilerin sayısında artış yaşanırken, gösterilere çok sayıda öğrenci ve öğretmen de dahil oldu.