Şili’nin başkenti Santiago’da hükümet karşıtı gösteriler devam ederken ordu arka arkaya dördüncü kez sokağa çıkma yasağı kararı aldı. Şili’deki madencilik sendikaları bugün için genel grev çağrısı yaparak polisleri acımasızlık yapmakla suçladı ve taleplerini artırdı. Şili geçen cuma gününden bu yana tarihinin en kötü sosyal krizini yaşıyor. Gösteriler sırasında Santiago’nun güvenliğinden sorumlu olan General Javier Iturriaga, akşam 20:00’dan sabah 06:00’a kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini duyurdu. Hükümet ayrıca başkentin yanı sıra La Serena, Coquimbo, Rancagua, Rancagua ve Concepción gibi şehirlerde de sokağa çıkma yasağı uygulamaya karar verdi. Şili’de gösteriler geçen cuma günü metro ücretine yapılan zam ile başladı. Latin Amerika’nın en büyük ve en modern metro ağına sahip olan 140 km uzunluğundaki Santiago metrosunda günlük 3 milyona yakın kişi yolculuk yapıyor. Iturriaga yaptığı açıklamada geçen pazartesi günü 97 kişinin gözaltına alındığını duyurdu. İçişleri Bakanı Andres Chadwick gece boyunca süren şiddet sırasında 3 öldüğünü belirti. Protesto gösterilerinin başlamasından bu yana en az 11 kişinin öldüğü bilgisini verdi. Bakan açıklamasında bir gecede yaklaşık 50 polisin ve askerin yaralandığını belirterek 110’a yakın süper marketin yağmalandığını, en az 13 yerin de ateşe verildiğini kaydetti. Başkent Santioga’da gösteriler metro ücretlerine yapılan zam sebebiyle başlamıştı. Şili Devlet Başkanı Sebastian Pinera alınan zam kararından geri adım attı ancak bu hamle göstericilerin sakinleşmesine yardımcı olmadı. Zira göstericiler eşitsizlik, düşük emekli aylığı, eğitim olanaklarının yetersizliği ve yaygın yolsuzluktan da şikâyetçi. 24 Horas adlı televizyon kanalına göre başkent merkezindeki Plaza Italia ve Nonoadaki yürüyüşler büyük oranda barışçıldı ancak küçük bir grup protestocu kendilerini dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullanan polise taş attı. Kanal ayrıca Şili güvenlik güçlerinin sahil kenti Valparaisoda göstericileri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandığını aktardı. İçişleri Bakanı Andres Chadwick, suç gruplarının şiddete karışmış olabileceğini belirterek bu konunun soruşturulacağını bildirdi. Yapılan açıklamalar protesto gösterilerinde yüzlerce kişinin yaralandığı yönünde. Şili Sağlık Bakanı Jaime Manalich 8 sivilin durumunun kritik olduğunu aktardı. Çalışma Bakanı Nicolas Monckeberg protestoların 20 bin iş kaybına neden olduğunu öne sürerken hükümet, yaklaşık 20 okul ve çok sayıda sağlık merkezinin hasara uğradığını duyurdu. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, krize son verilmesi için acil diyalog başlatılması gerektiğini söyledi. Bachelet konu ile ilgili yaptığı açıklamada, protesto sırasında yaşanan ölümler ile ilgili soruşturma yapılmasını talep ederek Pinera’nın “düşmana karşı savaş” söylemini de kınadı. Pinera daha önce yaptığı açıklamada “Şili, hiçbir şeye veya kimseye saygı duymayan ve hiçbir kısıtlama olmadan şiddet kullanmayı ve suç işlemeyi isteyen güçlü ve acımasız bir düşmanla savaşta” İfadelerini kullanmıştı.Liderlerle istişare yapılacak Devlet Başkanı, protesto ve şiddet dalgasını sonlandıracak sosyal bir anlaşmaya ulaşmak için siyasi parti liderleriyle ile bir araya geleceğini duyurdu. Pinera açıklamasında şunları söyledi: “Protestolara bir çözüm bulmak için hükümetin ve muhalefetin parti başkanlarıyla görüşeceğim. Umarım bir ilerleme kaydedilir. Bugün, emekli maaşlarının iyileştirilmesi, ilaç fiyatlarında indirim yapılması ve sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi gibi çeşitli konular üzerinde çalışıyoruz.” Her ne kadar metro ücretlerine yapılan artış geri alınmış olsa da Şili’de protesto gösterilerinin ateşi sönmüyor. Toplumsal eşitsizliğin giderilmesini isteyen göstericiler başta eğitim ve sağlık olmak üzere birçok alanda özel sektörün iyileştirilmesi talebiyle protestolarını sürdürüyor.
مشاركة :