Yemen Başbakan Yardımcısı Salim el-Hanbeşi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Suudi Arabistan’ın bilgeliği ve tecrübesi sayesinde Yemen meşru hükümeti ile Güney Geçiş Konseyi arasındaki siyasi diyalogda önemli bir rol oynadığını söyledi. Hanbeşi, söz konusu diyalogun Yemen’deki krizi aşmaya yardımcı olduğunu belirtti. Bu şekilde Yemen’in güven ortamına doğru yol aldığını söyleyen Habeşi, Yemen’i başta Husiler olmak üzere düşmanlardan kurtarmaya ve temizleme devam edeceklerini vurguladı. Güney Geçiş Konseyi ile istişarelerde bulunan Yemen meşru hükümeti ekibinden Hanbeşi, Riyad’daki anlaşmanın prensipte imzalandığını, asıl belgenin ise yarın veya ertesi gün üst düzey liderlerin katılacağı resmi bir törenle imzalanacağını kaydetti.İran projesi İran projesinin ortaya çıkarılmasında Suudi Arabistan’ın rolü,yoğun kararlılığı ve yeniden kazanılan umudun Tahran’ın emellerini büyük ölçüde engellediğini belirten Yemen Başbakan Yardımcısı Hanbeşi açıklamasını şöyle sürdürdü: “İran projesinin sadece Yemen için geçerli olmadığı bilinen bir gerçek. Pers ve Safevi imparatorluklarını yeniden diriltme amacındaki bu mezhep merkezli proje, Arap bölgesi ve bazı Afrika ülkelerini de içine alıyor. Suudi Arabistan ise Yemen anayasal meşruiyetine verdiği destekle ülkemizde gerçekleştirilmek istenen bu İran projesinin büyük ölçüde engellenmesini sağladı. Yemendeki İran gelgitini tamamen yok ettiğimiz günler de gelecek.”Stockholm Anlaşması İran’ın başta Yemen olmak üzere bölgedeki etkisinin azalmasının Husi milislerin barışa teslim olmasını sağladığına değinen Hanbeşi açıklamasını şöyle sürdürdü: “Eğer bölgesel ve uluslararası toplumla birlikte İranın Yemendeki etkisini azaltabilirsek Husiler silkelenerek teslim olacaktır. Bu yönde olumlu adımlar atıldığını düşünüyorum. Çünkü Yemen ancak bölgedeki Husi ve İran etkisini ortadan kaldırarak istikrar kazanabilir. Güney’deki sorunu çözmek ise Husilerle mücadelede önemli bir adımdır.”Yemen hükümetinin çabaları Hanbeşi açıklamasında Yemen hükümetinin bir dizi uygulamayla Yemen riyalinin son dönemlerdeki değer kaybını durdurmayı başardığına dikkat çekti: “Merkez Bankası’nda piyasaya sürülmeye hazır 500 milyar Yemen riyali vardı ve bu piyasadaki nakit miktarını ve enflasyonunu artırıyordu. Böylece Yemen riyali daha fazla değer kaybediyordu. Biz ise bunu durdurduk.”Yemen’de terörle mücadele Ülkesinin, özellikle de güney eyaletlerin bir terör yuvası olduğunu ifade eden Hanbeşi, Yemen kuvvetlerinin Suudi Arabistan’ın sınırsız desteğiyle bu gruplara güçlü darbe indirdiğini söyledi: “El Kaide’nin 2015 yılında El-Mukalla’yi işgal etmesi ve bir yıl boyunca burada kalması ülkemiz için dönüm noktasıydı. Bu konuda Suudi Arabistan liderliğindeki Koalisyon, seçkin Hadrami kuvvetleriyle iş birliği yaparak önemli bir rol oynadı. Daha sonra bu örgüt Şabva, Abyan hatta Aden’den de kapı dışarı edildi.” Ancak Hanbeşi, Aden’deki son olaylar ve devletin zayıflığına işaret ederek bu sorunların güvenliğe yansımaması ve terörist grupların geri dönmemesi konusunda uyarıda bulundu.Genel Halk Kongresi Partisi Genel Halk Kongresi Partisi’nin daimi üyesi olan Hanbeşi, partinin en büyük darbeyi eski Yemen Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’in ölümüyle aldığını söyledi: “Husi darbesinden ve özellikle de partinin eski lideri Abdullah Salih’in öldürülmesinden sonra parti çok ağır darbeler aldı. Karar merkezi dağıldı. Suudi Arabistan, Genel Halk Kongresi’ni tekrar bir araya getirmek için çaba sarf etti. Sana’dakiler hariç diğer tüm partilerle Hac’dan önce Cidde’ye davet edildik ve bir hafta boyunca burada bir diyalog yürüttük. Hac sonrasında dönmeyi düşünüyorduk. Aslında buluşabileceğimiz birçok nokta vardı. Ancak Aden’deki olaylarla sarsıldık ve toplantımız bir kez daha bozuldu.” Hanbeşi, Genel Halk Kongresi’nin birçok şok yaşadığını bu yüzden daha önceki gibi kısa sürede geri dönmeyebileceğini söyledi.Yemen’in geleceği  Hanbeşi, başta Suudi Arabistan olmak üzere Yemen’in çeşitli siyasi, askeri, ekonomik alanlarında birçok destek veren kardeşleri sayesinde gelecek konusunda iyimser olduğunu dile getirdi. Yemen Başbakan Yardımcısı Salim el-Hanbeşi son olarak “Merkezi ve totoliter devleti denedik. Yolsuzluklar nedeniyle marjinalleşmeye vardık. Bölgelerin bir şekilde kendi aralarında uyumu yakalamaları gerekiyor. Böylece her bölge kendisini ortaya koyabilir. Bu, devletin geleceği için en ideal olandır” dedi.