Gergedanları kaçak avlanmadan korumak için taklit boynuz üretmek ters tepebilir

  • 11/9/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Gergedanların neslinin tükenmesini engellemeye çalışan bilim insanları, eğer icat ettikleri taklit boynuz yasa dışı pazara sürülürse tam tersi bir etki yaratabileceği konusunda uyarıldı. Oxford Üniversitesi ve Çindeki bir üniversiteden araştırmacılar, ucuz at kılı kullanarak gergedan boynuzunun yerini tutan ve gerçeğinin piyasadaki fiyatını aşağı çekebileceğini söyledikleri bir bileşik geliştidi. Hayvanın boynuzu, faydaları kanıtlanmamış olsa da "geleneksel" Asya tıbbındaki kullanımı nedeniyle başta Vietnam ve Çin olmak üzere yüksek bir talebe sahip. Ayrıca dekorasyon amacıyla oymacılıkta da kullanılıyor. Boynuz tozunun aynı zamanda afrodizyak ve akşamdan kalmışlığı giderme etkilerinin bulunduğu da iddia ediliyor. Ancak bu uluslararası ticaretin tamamı yasa dışı gerçekleşiyor. Doğa koruma derneği Save the Rhinoya (Gergadanları Kurtar) göre, her yıl yüzlerce Afrika gergedanı boynuzları için öldürüyor ve yasa dışı avcılar hala günde ortalama 2,5 gergadanın canını alıyor. Avlanan 5 gergedan türünden 3ü kritik tehlikedeki türler arasında yer alıyor. Bu, yüksek bir yok olma tehditiyle karşı karşıya oldukları anlamına geliyor. Gergedan boynuzu insanın saç ve tırnaklarını da oluşturan katı keratinin sıkıca paketlenmiş kümelerinden oluşuyor. Üniversite uzmanları atın kuyruk kıllarını birbirine yapıştırarak, ardından dış katmanını kazıyarak ürettikleri yeni bir malzeme geliştirdi. Araştırmacılar bunun gerçekçi bir ikame ürünü ortaya çıkardığını söylüyor. Independent Türkçede yer alan habere göre, Oxford Üniversitesi Zooloji Bölümünden Fritz Vollrath şunları ifade etti: "Araştırmamız gergedanların aşırı derecede pahalı sıkıştırılmış burun kılını taklit eden biyolojiden ilham almış boynuz benzeri bir materyali üretmenin hem daha kolay hem de daha ucuz olduğunu gösteriyor. Bu teknolojinin ticareti yanıltmak, fiyatları düşürmek ve sonuç olarak gergedanların korunmasını desteklemek üzere daha fazla geliştirilmesini başkalarına bırakıyoruz." Ancak Born Free isimli, Birleşik Krallık merkezli bir doğal yaşamı koruma derneği, piyasayı böyle bir bileşiğe boğmanın yalnızca talebi yükselterek gergedanları daha fazla tehdit etmekle kalmayacağı, aynı zamanda alıcıları bilinçlendirmek için gösterilen çabayı sekteye uğratacağı ve ticari yasağı dayatmayı zorlaştıracağı konusunda uyarıda bulundu.Born Free derneğinde çalışan vahşi yaşam uzmanlarından Mark Jones şunları söyledi: Eğer piyasayı boynuz gibi görünen bir ürüne boğarsanız, talebi canlandırabilir ve daha önce satın almamaları gerektiğini söylediğiniz alıcılarına muğlak bir mesaj verebilirsiniz. Bu aynı zamanda kolluk kuvvetlerinin işini çok zorlaştırır. Eğer beyaz tozları birbirinden ayırt etmeleri gerekirse bu güçleşecektir. Çabanın büyük kısmı gergedanların yasa dışı avlanmasının önüne geçmeye harcanıyor ve eğer karmaşık, incelikli sosyal ve kültürel inançlara dayalı piyasaya bir anda yeni bir ürün sokarak müşterilerin geçiş yapmasını bekliyorsanız, bu gerçekçi değil. Jones, Born Freenin endişelerini dile getirmek üzere araştırmacılarla konuşmak istediğini belirterek, "Ciddi tereddütlerimiz var" dedi. Jones, bu dolandırıcılığa ilişkin düzenlemeler gelmesi olasılığının da bulunduğunu dile getirdi.Buna karşılık Profesör Vollrath şunları söyledi: Buradaki mesajımız basit: Gergedan boynuzu sadece bir burun kılı demetinden ibarettir. Bunda büyülü hiçbir şey yok. Taklit edilmesi kolay ve çok ucuz. Kim neden pahalı bir burun kılına para ödesin ki? Bunu alan aptal durumuna düşecektir. Erkekler aptallığına doymasın (Alıcılar genelde erkek oluyor). Son 10 yılda 8 bin 889 Afrika gergedanı yasa dışı avlandı. Save the Rhino derneği daha önce de sentetik veya biyolojik olarak taklit edilen gergedan boynuzu üreten 4 ABD şirketinin çabalarına karşı çıkmıştı. 2015te 10 çevreci grup bir araya gelerek sahte boynuzları desteklemenin gergedan boynuzu tüketimi üzerindeki "kara lekeyi" temizleyeceği ve "kolluk kuvvetlerine gereksiz zorluklar" çıkaracağı konularında uyarmıştı. Dernekler aynı zamanda bunun bilimsel olarak kanıtlanmamış tıbbi inanışlara da güvenirlilik katabileceğini ifade etmişti.

مشاركة :