Mısır, Sudan ve Etiyopya’nın 2015te Nahda Barajı ile ilgili ‘İlkeler Anlaşması’nı imzaladığından beri hem nehirde hem de müzakere masasında çok sular aktı. Siyasi dalgalar taşkınlar ile kuralık arasında gidip geldi. Bugüne kadar bu konu hakkında çeşitli toplantılar yapıldı, çeşitli sonuçlar alındı. Ancak, ilgili tarafların cevap verdiği ABD’nin meseleye katılımı, artık herkesin razı olacağı bir anlaşmaya varmak istiyor. Belki de bu, çıkmaza girdiği belirtilen bu meseledeki endişelere çözüm olur. Şarku’l Avsat, Kahire’de, Nil Nehri Kornişi’ne yaklaşık 500 metre uzaklıkta Etiyopya Büyükelçiliği’nde yaklaşık 6 aylık Addis Ababa Büyükelçisi Dina Müfti’yle bir araya geldi. Müfti, iyimserlik ve tedbirin birleştiği bir yaklaşımla bir saat süren bir konuşma yaptı; ülkesinin kalkınma hakkı bağlılığını ise dilinden düşürmedi. Etiyopya, 6 bin megawatt elektrik üreterek Afrikadaki en büyük enerji ihracatçısı olmak amacıyla 4 milyar dolara mal olacak Nahda Barajı inşasına başlamıştı. Addis Ababa hükümeti, bu projeyle aynı zamanda ülkenin kalkınmasına engel olan meselelere karşı planını desteklemeyi hedeflemişti. Müfti, bu engellerden birinin nüfus artışı olduğunu söyleyerek şöyle dedi “Bu durum sadece benim ülkemde değil, gelişmekte olan çoğu ülkede büyük bir sorun. Genç nüfus sayısı çarpıcı korkunç bir şekilde artıyor. Bu nüfus için yeterli miktarda iş de bulunmuyor. İşsizlik çok önemli bir mesele; işsiz gençler, bazıları tarafından istismara uğrayabilir”. Etiyopya, Nahda Barajı projesini öncelikleri arasında sayarken Mısır ise Etiyopya’nın kalkınma hakkına destek verdiğini, ancak bu projenin ülkelerin nehre dair çıkarları ve haklarını etkilememesi gerektiğini belirtiyor. Aynı zamanda bu projenin, su ihtiyaçlarının yaklaşık yüzde 90’ını karşılayan Nil’de su tedarikini sınırlandırmasından korkuyor. Büyükelçi Müfti’nin belirttiğine göre baraj, nehir suyunun buharlaşmasını önleyecek, bu yüzden Sudan’a maddi olarak ciddi manada külfet olan çamur birikimi azalacak, aynı zamanda bu birikintiden enerji elde edilecek. Aynı zamanda Müfti, şu açıklamalarda bulundu: “Mısır, her zaman Etiyopya’nın kalkınmasına karşı çıkmadığı gibi biz de Kahire’nin çıkarlarına karşı çıkmıyoruz. Ayrıca Mısır’ın suya olan ihtiyacının farkındayız ve buna zarar vermek gibi bir niyetimiz yok”. Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, Nahda Barajı konusunda askeri seçeneklerin değerlendirilebileceği yönündeki açıklamaları, Mısır’ı şaşırtmış ve kaygılandırmıştı. Ancak Etiyopya Büyükelçisi’nin belirttiğine göre, Abiy Ahmed, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile yaptığı görüşmede bu açıklamaların medya tarafından yanlış anlaşıldığını belirtmişti. Müfti, şu ifadelerde bulundu: “Etiyopya ile Mısır arasında bir yanlış anlaşılma varsa bu barışçıl yollarla çözülmeli, çünkü savaş bir seçenek değildir. Hem bunun külfetini kaldıramayız, hem de buna ihtiyacımız yok. Savaş yararlı bir yol değildir. Zaten dünyanın bu bölgesinde yeterince gerginlik var”. Müfti, söz konusu röportajda, müzakerelerde ABD’nin rolünden rahatsızlık duyduğunu belirtmedi ancak arabuluculuk yerine konuyu baş başa çözmenin daha iyi olacağını ifade etti. Aynı zamanda şunları söyledi “Biz; Çinliler, Ruslar ve Amerikalılarla arkadaşız. Ancak önemli olan bizim yaptığımız, onların yaptıkları değil. Bu topraklarda birlikte yaşayacak, bu suyu paylaşacak olanlar biziz. Onlar değil. Bağımsızlığımızı göstermemiz gerekiyor çünkü biz iki yetişkin milletiz. Mısır ve Etiyopya, tarihi devletlerdir. O yüzden bu meseleyi kimsenin yardımı olmadan çözebilirdik. Ancak yardım teklif eden olursa neden kabul etmeyelim”. Müfti, bu konudaki Dünya Bankası misyonunun ise ülkelere finansman sağlayarak gelişmesine yardımcı olacağını söyledi. Mısır ve Etiyopya, söz konusu meseleyle ilgili müzakerelerde uluslararası bir arabulucunun varlığı konusunda aynı fikirde bulunmuyor. Baraja ilişkin her türlü dış rolü ve yabancı arabuluculuğunu reddeden Addis Ababa, daha sonradan Washington’un davetini arabuluculuk olarak değil de ABD destekli tartışmalar olarak kabul etti. 2020’den önce herhangi bir anlaşmaya varılmadığı takdirde, ‘İlkeler Anlaşması’nın arabuluculuk talebiyle ilgili 10. maddesi uygulanacak. Müfti’ye müzakere sürecinin sonucu hakkındaki görüşleri sorulduğunda ise şunları söyledi: “Bunlar, Mısır ve Etiyopya’nın nasıl aynı tarafta duracağı konusunda genel olarak siyasi tartışmalar. Amerika, toplantılara katılan dost taraf olarak sakinliğe teşvik ediyor. Esas müzakereler ise su bakanları arasında devam edecek. Şuana kadar belki de beş defadan fazla bir araya gelen teknik uzmanlar ise baraj dolum modeli ve nehrin döküldüğü ülkeleri etkilememesini sağlamak için nasıl çalışılacağını ele alıyor”. Etiyopya Büyükelçisi, son olarak ülkesiyle Mısır arasındaki ilişkilerin seviyesi hakkında ise şunları söyledi: “Mısırlılar ve Etiyopyalıların damarlarından aynı kan akıyor. Zirâ, aynı nehrin suyunu içiyoruz. Söylemek istediğim tek şey, bu iki ülkenin ilişkilerinin dostça ve iyi olduğu.” Reuters’ın Eylül ayındaki haberine göre, Mısırın önerisi yıllık olarak en az 40 milyar metreküp baraj suyu girişi gerektirirken, Etiyopya 35 milyar metreküp su girişi öneriyor.
مشاركة :