Iraklılar dün sabah, Terörle Mücadele Birimi’nin Facebook ve Twitter sayfaları üzerinden belgelenmiş bir şekilde ‘meşruiyeti olmayan mevcut hükümete karşı bir askeri darbenin başladığı’ yönündeki haberi okudukları vakit şaşkınlık yaşadılar. Terörle Mücadele Birimi’nin haberi yalanlanmasından önce Iraklılar ikiyi bölündü. Bazıları gösterilerin ve oturma eylemlerinin rejimin devrilmesinde yeterli olmadığını, bunun için askeri bir darbenin gerekli olduğunu dile getirirken, Irak’ın askeri darbeler çağına geri dönmesini istemeyen kimseler ise buna karşı çıktılar. Irak İstihbarat Servisi Terörle Mücadele Birimi Başkanı Talib el-Kinani, Irakta askeri bir darbe olduğu yönündeki haberi yalanladı ve terörle mücadele biriminin demokratik siyasi rejimin, devletin, halkın ve ulusal kurumlarının koruyucusu olduğunu vurguladı. Irak Ortak Operasyonlar Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada, terörle mücadele biriminin resmi sayfasının birtakım kimseler tarafından ele geçirildiği ve bu kişilerin yakalanması için çalışmaların devam ettiği kaydedildi. Açıklamada terörle mücadele biriminin resmi sayfasında bulunan haberlerin hiçbir şekilde aslının olmadığı belirtildi. Talib Kinani’nin açıklamasından dakikalar önce Terörle Mücadele Birimi’nin Facebook ve Twitter sayfaları üzerinden yayınlanan bir haberde, Irak halkının ve göstericilerin taleplerine yanıt olarak gayri meşru hükümete karşı askeri bir darbenin gerçekleştirildiği bilgisi yer almıştı. Haberin devamında, Yeşil Bölge içerisindeki yolsuzluk yapanların tasfiyesi operasyonunun başladığı ve Talib Kinaninin Adil Abdulmehdi hakkında tutuklama emri verdiği kaydedildi. Resmî açıklamalarda iki sitenin korsan saldırılara maruz kaldığının bildirilmesiyle yetinilirken, bazı kaynaklar çeşitli senaryolar üretti. Kaynaklardan bir kısmı, terörle mücadele birimine düşman olan yerel bir servisin uzun süredir onu hedef listesine eklediğini ve ona bir darbe vurmak için çalıştığını dile getirirken, bazıları ise Irak makamlarının protestoları şiddetle bastırmak yönündeki kararlıklarına ilişkin gelen bilgilerin ardından ABD’nin bir uyarı mesajı gönderdiğini söylediler. İlk senaryoya dair konuşan kaynaklar, Irak Başbakanı Adil Abdulmehdinin Korgeneral Abdulvehhab es-Saidi’yi Terörle Mücadele Birimi’ndeki görevinden alması ile sabah vakti yaşananlar arasında bir irtibat kurdular. Başbakan, Korgeneral Abdulvehhab es-Saidi’yi Terörle Mücadele Birimi’ndeki görevinden almasıyla ilgili yaptığı açıklamada, herhangi bir subayın yabancı elçiliklerle ilişkilerinin olmasının kabul edilemez olduğunu dile getirmişti. İstihbarat Servisi’ne yakın olan bir kaynağın Şarku’l Avsat’a verdiği bilgilere göre, söz konusu korsan saldırı aylar önce görevine son verilen sayfanın yöneticilerinden biri tarafından gerçekleştirildi. Kaynak, sayfa yöneticisinin yurt dışına çıktığını fakat terörle mücadele biriminin resmi sayfalarına giriş ve çıkış şifrelerini bildiğini belirterek, sözleşmesini sona erdiren bu kurumdan intikam almak istediğini ifade etti. Öte yandan gözlemcilerin çoğu, bir dizi sebepten dolayı ülkede askeri bir darbenin gerçekleştirilmesini imkansız görüyor. Bununla birlikte ülkede haftalardır devam eden gösteriler ve oturma eylemleri dikkate alındığında alındığında gerek halk gerekse de resmi düzeyde bir darbe fikrinin bulunması garip değil. Bilakis bazı silahlı gruplara yakın kaynaklar daha önce ABD’nin desteğiyle askeri bir darbenin yapılabileceğine dair yorumlarda bulunmuştu. Askeri analist Dr. Saad el-Ubeydi, Irak askeri kurumunun, sivil başbakanın emrindeki ordunun yanı sıra güvenlik hizmetleri ve askeri liderlikler gibi bir dizi etkenin bulunduğu bir mekanizma olduğu değerlendirmesinde bulunarak, her ne kadar ülkedeki mevcut durumun bazı çevrelerde böyle bir darbe fikrini besleyeceğini gösterse de ‘bir şeye yönelik niyetin o şeyi gerçekleştirmekle aynı olmadığını’ ifade etti. Şarku’l Avsat’a konuşan el-Ubeydi, askeri bir darbenin mevcut krize son vermenin en kısa yolu olduğuna inananların bulunduğunu, fakat gerçekte bunun bir karşılığının bulunmadığını söyledi. Ayrıca askeri darbe hususunda ciddi bir şekilde düşünen herhangi bir subayın bulunmadığını belirtti. Irak’ta mevcut olan her şeyin böyle bir darbenin gerçekleşmesine engel olacağını dile getiren el-Ubeydi, ülkede kendisiyle değişimlerin yapılabileceği bir demokratik rejimin ve askeri darbeye izin vermeyecek bölgesel ve uluslararası etkilerin olduğunu söyledi. Ayrıca mevcut askeri zihniyetin, tankların üzerinde gerçekleştirilecek bir değişimden ziyade iktidarın barışçıl bir şekilde devrilmesine daha yakın olduğunu ifade etti.