İşgal altındaki Doğu Kudüsün Eski Şehir Imperial Hotel girişine kutlamaların başladığını haber vermek için, Noel ağacı dikildi ve süslendi. Ancak, Yahudi yerleşim dernekleri lehine binanın olası bir tahliye tehdidi bayram havasını gölgeliyor. Rum Ortodoks Kilisesi, Eski Şehirin Hristiyan mahallesindeki el-Halil kapısının girişinde bulunan İmperial ve Petra otellerinin sahibidir. Tahliye, bir yerleşim derneğinin iki oteli ele geçirmesinden sonra tahliye tehdidi altında olmasına müslüman mahallesindeki Beyitul Muzamiya üçüncü bir mülk de eklendi. Geçen Haziran ayında İsrail Yüksek Mahkemesi, Rum Ortodoks Patrikhanesinin 2017 yılında satışı onaylayan Merkez Mahkemenin kararına itiraz ederek satışı iptal etme girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra, kilise mülklerinin Ateret Kohnim Yerleşim Derneği’ne satılmasını onayladı. AFPnin haberine göre, dava geçen hafta İsrail mahkemesinin, yerleşimcilerin yararına emlakların devri ve tahliyesi uygulamalarının dondurulmasını onaylanması sonrasında gelişti. 48 odalı İki kattan oluşan Imperial Hoteli kiralayan Dajani ailesinin avukatı Maher Hanna şunları söyledi: "Patrikhane, satış sürecinde sahtekarlık ve aldatmayı ortaya çıkaran kanıtlar nedeniyle mahkemeden satışı dondurma kararı aldı ve bu nedenle sözleşmeye izin verilmedi." Otelin müdürü Ebu el Velid El Dajaninin kendisini olumsuz yapacak endişeleri var. Ebu el Velid, "Bu karar, davanın seyrinde bir değişiklik getirip tarihin çöplüklerine atabilecek veya yerleşimciler adına işlemleri tamamlayan iki ucu keskin bir kılıçtır, bu tamamen yargı savaşıdır." dedi. Emlak davası, Ateret Kohnim Yerleşim Derneği’yle bağlantılı üç İsrailli şirketin Rum Ortodoks Kilisesine ait gayri menkulleri inhisar altına aldığı 2004 yılına dayanıyor. Oteli 1949 yılında kiralayan Dajani, yılda 200 bin şekel (yaklaşık 57 bin dolar) ödemeye devam ediyor. Dajaniye göre, yerleşim derneği, geriye dönük gayrimenkul ücreti olarak yaklaşık 10 milyon şekel ödemesini talep ediyor. Rum Ortodoks Patrikhanesi dün (Salı) yaptığı açıklamada: "Mahkemenin Kudüs Rum Ortodoks Patrikhanesi lehine verdiği son karar, yerleşimciler tarafından Filistinli kiracılara mülkü boşaltmak için gönderilen tüm karar ve iddiaların geçersiz olduğu anlamına gelir [...] Geçersiz mahkeme kararlarına dayanıyordu." Patriklik, son yargı başarısının yerleşimcilere karşı devam eden savaşta önemli bir olumlu adım Ve nihai olarak anlaşmaların iptali için somut bir yaklaşım olduğunu düşünüyor . İsrail 1967de Doğu Kudüsü işgal etti ve daha sonra uluslararası toplum tarafından tanınmayan bir hareketle kudüsü ilhak etti. İsrail Kudüsü bölünmemiş başkenti olarak görürken, Filistinliler, Doğu Kudüsün gelecekteki devletlerinin başkenti ilan edilmesini istiyor. Kutsal Topraklardaki ana cemaat olan Rum Ortodoks Kilisesine, İsrail ve Filistin topraklarında yaklaşık 90 bin, dünya çapında ise yaklaşık 200 milyon Hıristiyan bağlıdır. Satış, Filistinlileri kızdırdı. Doğu Kudüsün topraklarını ve mülklerini Yahudilere satmak ihanet olarak açıklanmıştı. İsrailli yerleşimcilerin Doğu Kudüste gayrimenkul satın alabileceklerinden korktular. Satış, zamanın Ortodoks Patriği I. Ireneusun görevden alınmasına yol açmıştı. Onun yerine III. Theophilus getirildi. Filistin ve İsraildeki Ortodoks Hıristiyanlar, Yafa, Kayserya, Kudüs ve Hayfa kentlerinde gayrimenkul satmakla suçlanan Patrik III. Theophilus destekçileri ve muhalifleri olarak ikiye bölündü. Avukat Hannaya göre, mahkeme, yerleşimcilerin dondurulmaya karşı savunma sunmaları için 30 gün bekleyecek. "konumumuz önemli ölçüde iyileşti ve dondurma kararı davası yerleşimciler için daha da zorlaşacak." Ama Siyasi analist ve Kilise vakıfları tarihi uzmanı araştırmacı Alif Sabbagh, bu kararın zamanlamasının Noel kutlamaları arifesine denk gelmesinin, kendini bir galip olarak sunması ve ona ulusal bir kapsama sağlaması için Patrik III. Theophilus e hizmet ettiğine inanıyor. Siyasi analiste göre, mahkemenin devir prosedürlerini gözden geçirip geçirmeyeceği veya mülkiyet kararını değerlendirip değerlendirmeyeceği belli değil. Sabbagh, kiliseye gayrimenkul iadesi için olası bir siyasi müdahaleye işaret ediyor, ancak "geri dönüş mülkün iki katı olacak." Ateret Kohnim Yerleşim Derneğinden bir kaynak, yerleşimcilerin eninde sonunda mekanların kontrolünü ele alacağından emin olduklarını söyledi. Bu pazarlık Ateret Kohnim’in Eski Şehir ve Arap pazarının ana kapılarından birinin girişindeki ve El-Halil kapısı girişindeki binaların çoğunun sahibi olmasını sağladı. Dini törenlerinde Hıristiyan patriklerin tüm alayları el Halil Kapısından başlatılıyor. Turistik hareketin aktif olduğu Kudüsteki Ömer bin Hattab Meydanına bakan Imperial Hotele sadece birkaç metre mesafede, tartışmalı ikinci tesis olan Petra Hotel yer almaktadır. Otel dört bölümden oluşmaktadır ve doğu balkonları "Patrikin Kutsaması" olarak bilinen yere, Kutsal Kabir Kilisesine ve Mescid-i Aksaya bakmaktadır. Petra Hotelin 40 odası var ve bunların sadece 20si işletilebilir durumda. Ahşap merdivenleri ve zeminin fayansları kırılmış, duvarları çatlamış yapısı ve rutubet kokusu gibi tüm etkenler müşterilerin isteksiz olmasına yol açıyor. "Petra" Otelinin ismini açıklamak istemeyen bir temsilcisine göre, İsrailli yetkililer davanın sonuçlanana kadar otelin restore edilmesini engelliyor: "Restorasyon yapılmamasına dair mahkeme kararı var ve kararın ihlali, hapis veya eski şehirden uzaklaştırılma anlamına geliyor. iki kez sınır uzaklaştırma aldım en uzununun süresi 3 ay idi." Temsilci, mahkemenin gayrimenkul devri kararını dondurma kararı üzerine ise "Hepsi yalancı, 2004 yılından bugüne kadar verilen sözleri bekliyoruz ve dinliyoruz, resmi bir gazetede yazılı açık ve net bir karar istiyorum" diyor.
مشاركة :