Üst düzey bir Husi lideri, geçtiğimiz Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İran’dan gönderilen füzelerin ele geçirildiği yönünde ABD basınında çıkan haberleri yalanladı. Ayrıca Yüksek Devrim Komitesi Başkanı Muhammed Ali el-Husi’nin konu ile ilgili açıklamaları, alay konusu oldu. Grubun resmi kaynaklarının aktardığı habere göre Yüksek Devrim Komitesi Başkanı Muhammed Ali el-Husi, ABD’nin İran’dan gelen ve içinde füzelerin bulunduğu bir geminin ele geçirildiği iddialarının aslı olmadığını söyledi. Koalisyonun petrol veya ilaç gemilerinin girişine izin vermediğini ifade eden el-Husi, “Nasıl olur da füzelerin taşındığı bir geminin geçişine izin verirler!” dedi. Ali el-Husi, Twitter hesabı üzerinden yaptığı bir paylaşımda İran füzelerinin yer aldığı sevkiyatın Riyada gittiğini söyledi. Yemenli aktivistler sosyal medya üzerinden, Husi liderinin bu açıklamaları tiye aldıkları paylaşımlarda bulundular. Çünkü Riyad’ın hiçbir bir denize kıyısı yok ve gemileri karşılayacak bir limanı da bulunmuyor. Öte yandan Husi lideri, ABD kara kuvvetlerine ait bir balistik füze savunma sistemi Bölge Yüksek İrtifa Hava Savunması’nın (THAAD) ve diğer hava savunma sistemlerinin, grubun füzelerine ve dronelarına karşı koymada faydasız olduğunu belirterek, ABD silahlarının bu hususta iyi olmadığına atıfta bulundu. Ayrıca ABD Hazine Bakanlığı’nın terörist suçlamasıyla bazı Iraklı şahıslara uyguladığı son yaptırımları kınayarak, bu yaptırımların ‘terörist bir eylem’ olduğu değerlendirmesinde bulundu. Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani, ABD Deniz Kuvvetleri’nin Arap Denizindeki bir gemide Husi milislerine ulaştırılmak üzere gönderilmiş olan çok sayıda gelişmiş silahların bulunduğu sevkiyata el koymasının, İran rejiminin silah kaçakçılığına devam ettiğini gösterdiğini söyledi. İryani, yaptığı açıklamada, Husi milislerinin Yemenleri öldürmek ve komşu ülkeleri hedef almak için İran tarafından gönderilen silahların kullandıklarını belirterek, bu durumun seyrüsefer rotalarını tehdit ettiğini ve bölgesel ve uluslararası güvenliğe zarar verdiğini söyledi. Uluslararası toplumu İran rejiminin yürüttüğü bu ve benzeri silah kaçakçılığı faaliyetlerinin farkına varmaya çağıran İryani, Husi milislerinin özellikle İran yapımı füze ve uçaklarla askeri yeteneklerini geliştirmeye çalıştıklarını belirtti. İran’ın silah sevkiyatının Husilerin barış iddiasını çürüttüğünü ifade eden İryani, milislerin bu barış süreciyle daha fazla vakit kazanmadık istediklerini ve askeri denklemi ve güç dengesini değiştirmeye çalıştıklarını vurguladı. Enformasyon Bakanı el-İryani, Birleşmiş Milletler’i (BM), BMGK’yı ve uluslararası toplumu, Yemen halkını İran müdahalesinden kurtarmaya ve İran’dan silah kaçakçılığının durdurulması için kesin önlemler almaya davet etti. Ayrıca İryani, bu tür faaliyetlerin 2216 sayılı karar başta olmak üzere Yemen krizine dair tüm uluslararası yasaların, antlaşmaların ve kararların ihlali olduğunu söyledi. ABD’li yetkililer geçtiğimiz Çarşamba günü yaptıkları açıklamada, İran yapımı olan ve Husilere teslim edilmek üzere yola çıkan karmaşık bir füze sistemine ait parçaların ele geçirildiğini ortaya koydu. AP’nin ABD’li yetkililere dayandırdığı habere göre bir ABD savaş gemisi, Umman Denizi’nin kuzeyindeki küçük bir teknede Husilere gittiği düşünülen yüklü miktarda İran menşeli güdümlü füze parçalarını ele geçirdi. Pentagon yetkilisi John Rood ise Tahran ve Washington arasındaki gerginlik devam ederken, İran’ın gelecekte düşmanca eylemler gerçekleştireceğine dair işaretlerin olduğunu belirtti. Rood, gazetecilere verdiği demeçte, ABDnin İranın muhtemel davranışlarıyla ilgili endişeleri olduğunu ifade etti. Ancak bu endişelerin dayandığı kaynaklar ya da İran’ın söz konusu eylemlerinin ne zaman gerçekleşeceği hakkında herhangi bir bilgi vermedi. BM ve uluslararası raporlara göre Tahran geçtiğimiz yıllar boyunca denizdeki kaçak yollar üzerinden Husi milislerine füzeler, silahlar ve dronelar gönderdi. Uluslararası ve Yemenli güçler daha önce Husi milisleri tarafından kontrol edilen bölgelere gönderilen bir dizi sevkiyata el koydu.