Irakta Yeşil Bölge göstericiler tarafından korundu

  • 12/11/2019
  • 00:00
  • 5
  • 0
  • 0
news-picture

Irak’ta siyasi elitler ile güvenlik güçleri, iki ay içinde ikinci kez şehirdeki alarm seviyesini en üst düzeye çıkardı. Güvenlik güçleri daha önce de Erbain törenlerinin ardından 25 Ekim’de aynı kararı vermişti. Söz konusu süreçte milyonlarca Iraklının katılımıyla gerçekleşen protestoların DEAŞ’ın sabotaj eylemlerine imkân tanıyacağı yönünde endişeler vardı. Ancak korkulan olmadı ve protestolar barışçıl bir atmosferde gerçekleşti. İki hafta süren Erbain törenleri nedeniyle rahat bir nefes alan Başbakan Adil Abdulmehdi (sonradan istifa etti) ve beraberindeki siyasi elitler törenin bitiminden sonraki günü yani 25 Ekim’i bekliyordu. O gün geldiğinde de meydanlardaki gösterici sayısı daha da fazla olmasına ve protestoların artık bir ‘devrime’ dönüşmesine rağmen barışçıl atmosfer korunabildi. Protestoların ilk haftasında hükümetin içine düştüğü şaşkınlık sebebiyle internete erişimin kesilmesi veya sokağa çıkma yasağı gibi kararlar alınırken, ikinci protesto dalgası daha büyük katılımların olmasına rağmen şiddet eylemleri daha az meydana geldi. Güney ve orta kentlerde zaman zaman sokağa çıkma yasağı ilan edilse de başkent Bağdat’ta böyle bir karar verilmedi. İnternet erişimi de birkaç saatlik kesintinin ardından yeniden eski haline döndü. Bağdat’ta gösterilerin simgesi haline gelen Tahrir Meydanı’nda istikrar hâkimdi. Göstericilerin, Irak kamuoyunda ‘Uhud Dağı’ olarak bilinen Türk Lokantası’na yerleşmesi sonrasında Meydan’da yarı özerk yönetim havası esiyordu. Göstericiler sonraki günlerde Sinek ve El-Hıllani meydanlarının yanı sıra Sinek ve Ahrar köprülerinde kontrolü ele geçirdi. Tahrir’deki tüm göstericilerin hedefinde, Başbakan Adil Abdulmehdi’nin açılması talimatını verdiği ve hükümetinin bir başarısı olarak takdim ettiği Yeşil Bölge bulunuyordu. Siyasi elitler ile güvenlik güçleri dün ikinci kez şehirdeki alarm seviyesini en üst düzeye çıkardı. Dün aynı zamanda DEAŞ’a karşı kazanılan zaferin yıldönümüydü. Yaklaşık iki hafta önce bazı çevreler, Şiilerin Erbain törenlerinde bir ritüel olarak yaptığı ‘Tuveriç Koşusuna atıfta bulunarak, güney ve orta kentlerdeki göstericilerin başkent Bağdat’a doğru bir Tuveriç Koşusu başlatma kampanyası adımı attı. Kampanyanın hedefinde ise başkentte toplanacak insan selinin hep birlikte hükümet binalarının ve yabancı misyonların bulunduğu Yeşil Bölgeye doğru harekete geçmesi vardı. İlk protesto dalgasında güvenlik güçlerinin Yeşil Bölge’ye girmeye çalışan göstericilere yönelik orantısız güç kullanımı sonrasında yüzlerce kişi hayatını kaybederken, binlerce kişi yaralandı. Bu süreçte yaşanan ölümler ‘faili meçhul’ olarak kayıtlara geçmedi bilakis sorumluluk ‘ajan’, ‘üçüncü taraf’ ve ‘joker’ gibi farklı isimlere yüklendi. Tahrir Meydanı’ndaki göstericiler, hedeflerine ulaşmaya başladıklarını ancak daha fazlasını istediklerini belirtiyor. Bu kapsamda Başbakan Abdulmehdi istifa etti, parlamento Seçim Komiserliği’yle ilgili yeni düzenlemeler yaptı, seçim yasasının da yakın bir zamanda kabul edilmesi bekleniyor, Yüksek Yargı Konseyi yolsuzlukla mücadele hususunda yeni tedbirler hayata geçirdi. Tüm bunlar 16 yıldır yapılamamıştı. Dün Bağdat’ta düzenlenen ‘milyonluk gösteriler’ sırasında ise Yeşil Bölge’nin güvenlik güçleri değil de göstericiler tarafından korunması dikkati çekti.

مشاركة :