ABD Kongresi 2020 yılı dev savunma bütçesini onayladı

  • 12/18/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

ABD’nin ‘2020 yılı Ulusal Savunma Yetki Yasası’ olarak bilinen savunma bütçesi, Kongre’nin hem üst kanadı Senato’dan hem de alt kanadı Temsilciler Meclisinden geçti. Senato’da 8e karşı 89 oyla kabul edilen 738 milyar dolarlık bütçe, geçtiğimiz yıla kıyasla 22 milyar dolarlık artış gösterdi. Yeni bütçe ABD Başkanı Donald Trump’ın Savunma Bakanlığı’na (Pentagon) kurulması çağrısında bulunduğu, Amerikan ordusunun yeni kolu ‘Uzay Gücü’ için tahsis edilen fonu da kapsıyor. Bununla birlikte bütçe, aralarında 2016’dan bu yana taraftarlarınca Kongre’den geçirilmeye çalışılan ‘Caesar Suriye Sivil Koruma’ yasa tasarısı, İran’a yönelik daha sert bir Amerikan politikası uygulanması ve Türkiye için yeni bir engel oluşturabilecek bir hamle sayılan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne silah satış yasağının kaldırılması gibi ABD’nin bölge ülkelerine yönelik politikalarıyla ilgili birkaç dosya barındırıyor.Caesar Suriye Sivil Koruma ‘Caesar Suriye Sivil Koruma’ adlı yasa tasarısı, Suriyede Beşşar Esed rejimine ve rejimle iş yapanlara yönelik yeni yaptırımlar barındırıyor. Tasarının geçmişte olduğu gibi Kongre’den geçişini engelleyebilecek yeni ertelemelere maruz kalmaması için gelecek yılın savunma bütçesine dahil edilmesi kararlaştırıldı. Caesar Suriye Sivil Koruma yasa tasarısının son hali, Devlet Başkanı Beşşar Esed, bakanlar, milletvekilleri ve diğer ilgili kişiler dahil olmak üzere Suriye rejiminin çeşitli kademeleri ile Esed’e fon sağlayan ve yardım eden kişiler ve şirketlere yönelik yaptırımlar uygulanmasını öngörüyor. Tasarı aynı zamanda başta altyapı, askeri bakım ve enerji sektörü olmak üzere Suriye’nin üretim merkezlerine de yaptırımlar uygulanmasını kapsıyor. Sık sık İran ve Rusya’nın isimlerinin geçtiği yasa tasarısı, Suriye rejimine verdikleri destek nedeniyle bu iki ülkeye de yaptırımlar uygulanabileceğinin sinyallerini veriyor. Suriye rejimini destekleyen İranlı ve Rus yetkililere de yaptırım uygulanacağı açıkça belirtiliyor. Bununla birlikte tasarıda ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeoya, 2011den günümüze Suriyede işlenen insanlık suçlarının faillerine karşı kanıt toplayan kuruluşları destekleme yetkisi veriliyor. Tasarı ayrıca ABD Başkanı’ndan insan haklarını ihlal eden veya bu suçların failleriyle işbirliği yapan kişilerin isimlerinin Kongre’ye verilmesini istiyor. Tasarıya bir de ABD yönetiminin Suriyedeki sivilleri korumaya yönelik elindeki askeri seçeneklerle ilgili Kongre’ye periyodik olarak raporlar sunmasını gerektiren son bir madde eklendi. Suriye Merkez Bankası’nı da Suriye hükümetiyle iş yapan veya onu finanse edenlere yönelik yaptırımlar uygulanmasını öngören tasarıdan nasibini aldı. Tasarı, ABD Dışişleri Bakanlığını Suriye Merkez Bankası’nın kara para aklama faaliyetlerine karıştığını düşünmesi halinde tasarı metni uyarınca yeni yaptırımlar uygulaması için yönlendiriyor. Tasarıdaki yaptırımlar aynı zamanda Suriye rejimini mali olarak destekleyen yabancı şahıslar için de geçerli. Uygulanması öngörülen yaptırımlar arasında mal varlıklarının dondurulması, söz konusu kişilerin ABD’ye girmesinin engellenmesi ve seyahat vizelerinin iptal edilmesi gibi seçenekler yer alıyor. Tasarıdaki yaptırımlar, Suriye Hava Yolları için yedek parça ve bakım hizmeti sağlayanların yanı sıra Suriye hükümeti tarafından yürütülen yeniden yapılanma projelerinde yer alanlar ve Suriyedeki enerji sektörünü destekleyenler için de geçerli. Ancak tasarı, Suriye’de insani yardımlarda bulunan sivil toplum kuruluşları yaptırımların dışında tutuyor. Caesar Suriye Sivil Koruma yasa tasarısı sert içeriğine rağmen diplomatik çözüme giden yolu da açık bırakıyor. Tasarı, ABD Başkanının, Rusya ve İranın Esedi desteklemeyi durması şartıyla Suriye rejimiyle müzakereleri ciddi bir şekilde değerlendirmesi halinde tüm yaptırımları kaldırmasına izin veriyor. Bununla birlikte tasarıda Başkan’ın ABD’nin ulusal güvenlik çıkarları söz konusu olursa yaptırımları kaldırabileceği öngörülüyor.İran ve Beyrut’taki bombalı saldırılarda ölenler için ödenecek tazminatlar Öte yandan bütçe taslağında İranın 1983te Beyruttaki bombalı saldırılarda ölen Amerikan askerlerinin ailelerine ödeyeceği 1 milyar 68 milyon dolarlık tazminatın, ABD’deki dondurulmuş İran varlıklarından tahsil edilmesiyle ilgili bir madde bulunuyor. ABD Yüksek Mahkemesi 2016 yılında söz konusu tazminatın Washington’ın 241 Amerikan askerinin öldüğü Beyrut’taki bombalı saldırıların faili olmakla suçladığı İranın ABD’deki dondurulmuş fonlarından tahsil edilmesine karar vermişti. Buna karşın Uluslararası Adalet Divanı’na başvuran İran, mahkeme kararının, iki ülke arasındaki ilişkilerin kesilmesine yol açan 1979 İslam Devrimi öncesinde 1955 yılında imzalanan dostluk anlaşmasını ihlal ettiğini söyledi. Bununla birlikte bölgedeki İran tehditlerine odaklanan bütçe taslağı ABD yönetiminden Kongre’ye İran ve vekillerinin Suriye, Lübnan, Irak ve bölgedeki diğer ülkelerde oynadığı rolün detaylarına ilişkin periyodik olarak raporlar sunmasını istiyor.İran’ın Suriye ve Lübnan’daki nüfusu ve Hizbullah’ın faaliyetleri Yaklaşık 3 bin sayfalık bütçe taslağı, İran’ın Suriye’deki nüfusunun arttığına işaret ederken İran’ın Suriye’deki vekillerinin et-Tanf Üssü’nde bulunan ABD özel kuvvetlerine yönelik artan tehdidinin getirdiği endişeyi yansıttı. Taslağı hazırlayanlar, ABD’nin İran’ın, Hizbullah’ın ve İran’ın desteklediği diğer güçlerin Suriye’de güçlü ve sürdürülebilir bir varlık oluşturmasını engellemekle ilgilendiğini, çünkü bu durumun onun ve bölgedeki müttefiklerinin çıkarlarını tehdit ettiğini söylediler.Taslağı hazırlayanlar ayrıca bütçenin onaylanmasından 3 ay sonra ABD yönetiminden bir takım noktalarla ilgili bir değerlendirme raporu sunmasını talep ettiler. Söz konusu noktalar ise şöyle; - İranın Suriyedeki askeri, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel yollarla uzun vadeli bir varlık oluşturma çabaları. - İranın Suriye ve Lübnandaki vekillerine verdiği desteğin bölgedeki Amerikan stratejisine etkisi ve İran’ın bu politikalarının ABD ve müttefikleri için oluşturduğu tehlike. - İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ve Hizbullah’ın yanı sıra İran tarafından desteklenen güçler ve tüm bunlar tarafından benimsenen yöntemler ile Esed’e bağlı Suriye ordusundaki unsur sayısını artıma, bu unsurların eğitimi, finanse edilmesi, silah temin edilmesi ve askeri mühimmat sağlanması gibi faaliyetlerin değerlendirilmesi. Yine İran ve Hizbullah’ın Suriye’deki yerli ve Afganistan, Irak, Lübnan ve Pakistan gibi ülkelerden gelen yabancı Şii milislerine verdiği desteğin değerlendirilmesi. Bununla birlikte raporda İran’ın Suriye’deki nüfusunun azaltılmasında ABD’nin Kürt güçlerini desteklemesinin önemine değinilmesi isteniyor. Bütçe taslağında ayrıca ABD yönetiminden İran ve ona bağlı güçlerin Suriye’de stratejik bölgelerden mülkler satın almak, Şii dini merkezler ve okullar kurmak,  Sünni aşiretlerin güvenini kazanmak ve Esed hükümetinden üniversitelerde Farsça eğitimi verilen bölümler açılmasını istemek gibi askeri olmayan faaliyetlerle uzun vadeli bir nüfus yaratmaya çalıştıklarına işaret eden bilgilerin ayrıntılarını sunması talebi yer alıyor. Raporda ayrıca İran’ın Suriye’deki belirgin rolünün ve İran’ın Suriye devlet kurumları üzerindeki etkisinin DEAŞ’ın bölgede yeniden ortaya çıkmasına katkıda bulunup bulunmayacağına değinilmesi isteniyor. Bütçe taslağı, İran ve ona bağlı güçlerin füze yapımı ve yerli üretimi için Hizbullaha sağladığı malzeme, hizmet ve teknolojiyle ilgili ayrıntıların ortaya çıkarılması taleplerini de içeriyor. Kongre, ABD yönetiminden, İran’ın Suriye’deki nüfusunu artırmak için Rusya, Türkiye ve diğer ülkelerle nasıl işbirliği yaptığını açıklayan bir rapor daha istiyor.Raporda, İran’ın Suriye’deki hedefleriyle ilgili daha fazla bilgi yer alması talep ediliyor. Söz konusu hedefler ise şöyle sıralanıyor; - Esed hükümetinin korunması ve İranın bölge üzerindeki etkisinin artması. - Suriye’deki yakın noktalardan İsrail’in tehdit edilmesi. - Suriye’de silah fabrikaları ve askeri altyapı kurulması. - Irak ve Suriye’den geçerek Hizbullah’ın kalesi Güney Lübnan ile İran arasındaki güzergahın güvenliğinin sağlanması. Taslağı hazırlayanlar ABD yönetiminden ayrıca Hizbullahın füze üretim tesisleri edinmesini kolaylaştıran yerli ve yabancı yolların yanı sıra bu yolların coğrafi dağılımını gösteren detayları sunmasını talep ediyorlar. ABD yönetiminden istenen raporlar arasında İranın gelişmiş silahları Hizbullaha gönderme yollarını gösteren bir rapor ile Suriye’de askeri bir varlık oluşturma çabalarının İsrail ile nasıl doğrudan çatışmalara yol açtığını gösteren bir başka rapor yer alıyor. Raporun Hizbullah, Şii milisler ve DMO dahil olmak üzere Suriyede faaliyet gösteren İran ve İran destekli unsurlar hakkında doğru bilgileri, bu unsurların sayısını ve coğrafi dağılımının detaylarını içermesi isteniyor. Kongre ayrıca, Lübnandaki vekillerin füze üretim tesisleri hakkında bilgi istiyor. Bu üretim tesislerinin Hizbullah Genel Sekreteri ve İranlı liderlerin emri üzerine mi yoksa İran rejimi ile Hizbullah yönetimi arasındaki istişarelerden sonra mı yapıldığının belirlenmesi talep ediliyor. Raporda İran’ın geçtiğimiz yıl askeri faaliyetlere ve terör eylemlerine ayırdığı bütçe, Hizbullah, Husiler, Hamas ve İranın Irak ve Suriyedeki vekillerine ayrılan ödemeler ve balistik füze çalışmaları ve testleri için ayrılan fonun detayları isteniyor.Türkiye ve Güney Kıbrıs Öte yandan 2020 yılı Ulusal Savunma Yetki Yasası Türkiye’yi kızdıracak bir hamle olarak görülen Güney Kıbrıs’a uygulanan silah ambargosunun kaldırılmasını öngörüyor. ABD, Kıbrıs adasında olası bir silahlanma yarışına girilmesinden kaçınılması için 1987 yılında Güney Kıbrıs’a silah ambargosu uygulamıştı. Bütçe taslağı aynı zamanda ABD Başkanı’na, Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi satın alan Türkiye’ye yaptırımlar uygulanması ve F-35 savaş uçaklarının Ankara’ya teslim edilmesinin engellenmesi çağrısında bulunuyor.

مشاركة :