ABD Kongresinin F-35 yasağı Washington ile Ankara arasındaki gerginliği artırdı

  • 12/19/2019
  • 00:00
  • 5
  • 0
  • 0
news-picture

ABD Kongresi’nin 2020  Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası (NDAA), bağlamında aldığı ‘Türkiye’nin Rus S-400 hava savunma sistemini satın alması nedeniyle F-35 alamaması ve Kıbrıs Rum Yönetimi’ne yönelik silah ambargosunun’ kaldırılmasını öngören karar nedeniyle Ankara ve Washington arasındaki gerginlik arttı. Tasarıda Türkiyenin F-35 programından çıkarılması gerektiği vurgulanırken, Kıbrıs Rum Kesimi’ne 1987 yılından bu yana uygulanan silah ambargosunun kaldırılması öngörülüyor. Cumhuriyetçilerin çoğunluğu elinde tuttuğu Senatoda 8e karşı 84 oyla kabul edilen 738 milyar dolarlık bütçe tahsis eden tasarı, yasalaşmak üzere ABD Başkanı Donald Trump’a sunulacak. Ambargoyu kaldırma çabaları, Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan ve İsrail arasında artan işbirliğini teşvik etmek istediklerini dile getiren Demokrat Senatör Robert Menendez ve Cumhuriyetçi Marco Rubio tarafından yürütüldü. Menendez, ambargonun kaldırılmasına ilişkin ilk oylamanın ardından “Kıbrıs, ABD ile stratejik ortaklığı derinleştirmeyi hedefliyor. ABD’nin güvenlik hedeflerine yardımcı olmayan eski kısıtlamaları kaldırmak güvenlik ve ekonomik açısından bizim çıkarımıza olacak” dedi. Türkiye ise ABD Senatosu’nun kararı eleştirerek, aleyhinde atılan bu adımlara karşı gerekli tedbirleri alacağını bildirdi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’ye düşman çevrelerin etkisiyle iç siyasi hesaplaşmaların peşinde koşan Kongre üyelerinin, ABD-Türkiye ilişkilerinin iyileştirilmesi vizyonuna zarar vermeye devam ettiği ifade edildi. Bakanlık, “Kıbrıs Adasına uygulanan ABD silah ambargosunun Kıbrıs Rum Yönetimi’ne yönelik olarak kaldırılması teşebbüsleri ise Adadaki çözüm çabalarına sekte vurmaktan ve tehlikeli bir tırmanışa yol açmaktan başka bir sonuç doğurmayacaktır. Tehdit ve yaptırım dilinin, Türkiyeyi ulusal güvenliğini sağlamak için gerekli adımları kararlılıkla atmaktan asla vazgeçiremeyeceğini bir kez daha hatırlatırız. Türkiyenin aleyhindeki bu tasarruflara karşı gerekli tedbirleri alacağından kimse şüphe duymamalıdır” ifadeleri ile tepki gösterdi. Türkiye, 1997 yılında Kıbrıs Rum Kesimi topraklarına Rus S-300 füze savunma sistemi kurmaya devam etmesi halinde saldırı başlatma tehdidinde bulunmuştu. Günümüzde ise bu durum tersine döndü ve Türkiye Rusya’dan satın aldığı S-400’ler yüzünden ABD’nin yaptırım uygulama tehdidiyle karşı karşıya kaldı. ABD, adada silahlanma yarışını önlemenin yanı sıra Rum çoğunluk ile Türk azınlığı barışçıl bir çözüme teşvik etme amacıyla Kıbrıs Rum Kesimi’ne 1987 yılında silah ambargosu uygulamaya başlamıştı. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yetkilileri, ABD Senatosu’nun silahlanma yarışına yeşil ışık yakacağı gerekçesiyle Kıbrıs Rum Kesimi’ne yönelik silah ambargosunun kaldırılmasını önlemeye çalıştı.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, birkaç gün önce Birleşmiş Milletler (BM) Küresel Mülteci Forumu’na katılmak üzere bulunduğu Cenevre’de gazetecilerin ‘Kılıçdaroğlu’nun Kürecik ve İncirlik’le ilgili itidal tavsiyesi var’ sorusu üzerine şöyle yanıt vermişti: “Her adımını dikkatli şekilde sürdüren bir iktidar var. Gerek İncirlik üssü, gerek Kürecik üssü, gerekirse ikisi birden. Biz nerede itidalli davranacağımızı, nerede kararlı adımlar atacağımızı gayet iyi biliyoruz.” CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ise konuya ilişkin, "Bu üsse milletvekilleri bile giremiyor. 6 kilometreden fazla yanaşılamıyor. Küreciki kapatıp ABD askerlerini gönderin. Dilimizde tüy bitti. Anadolunun ortasında ABD üssü kuruldu. Türkiyeye halktan ve Meclisten habersiz, ateşten gömlek giydirildi. ABD yaptırım uygulasa bile AK Partinin Kürecik Üssünü kapatmaya gücü yetmez” yorumunda bulundu.Memet Kılıç hakkında yakalama kararı Öte yandan, Alman Yeşiller partisinden eski milletvekili Memet Kılıç’ın avukatı Veysel Ok, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği suçlamasıyla müvekkili hakkında yakalama kararı çıkardığını bildirdi. Avukat, ifadesi alınmadığı sürece mahkemenin hakkında bir karar vermeyeceğini iddia ederek, mahkemenin kararına itiraz edeceklerini dile getirdi. Davanın ikinci duruşması 26 Şubat 2020 tarihinde yapılacak. Kılıç, 2017 yılında ABC gazetesine verdiği ve ağırlıklı olarak Erdoğanın Suriyedeki politikalarını ele aldığı röportajda kullandığı ‘vatan haini’ ifadesi nedeniyle Erdoğan’a hakaret etmekle yargılanıyor. 2009-2013 yılları arasında Yeşiller Partisinden milletvekili olarak Almanya Parlamentosunda yer alan Kılıç (52), Heidelberg şehrinde hala avukatlık yapıyor ve siyasi çalışmalarına devam ediyor.

مشاركة :