İsrail Yüksek Mahkemesi’nin geçmişte kaçırılarak ticareti yapılan Yemenli Yahudi çocuklarla ilgili dosyayı araştırmayı kabul etmesinin ardından İsrail’deki Arap örgütleri de aynı durumdaki Filistinli çocukları gündeme getirmeyi planlıyor. Yerel kaynakların belirttiğine göre konunun yeniden tartışmaya açılması ve soruşturulması, söz konusu çocukların akıbetinin ortaya çıkarılması ve insan kaçakçılığından sorumlu olanların cezalandırılması açısından oldukça önem taşıyor. Siyasi kaynaklar, bu davanın binlerce Yahudi ve yüzlerce Arap çocuğun Avrupa ve Batı kökenli Yahudi ailelere satılması ile ilgili olduğunu aktardı. Söz konusu çocukların bazılarının durumu bildikleri, bazılarının ise kökenleri hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadıkları kaydedildi. İsrail, kaçırılan Yemenli çocuklar sorunuyla ilgili soruşturma komiteleri kurdu. Yürütülen soruşturmalar sırasında, geçen yüzyılın başlarında ailelerinden kaçırılan Yahudi çocukların sayılarının çok az olduğu anlaşıldı. Ancak soruşturmalar hiçbir zaman tam anlamıyla sonuçlandırılmadı. Yapılan açıklamalar sayının tam olarak bilinmediği yönünde. Her ne kadar kaçırılan çocukların sayısının on bin olduğu belirtilse sayının çok daha fazla olduğunu savunanlar da var. Çocukların büyük çoğunluğunun İsrail’e göç eden Yemenli ailelerden olduğu kaydediliyor. Kaçırılmaların nasıl yapıldığına dair verilen örnekte ise çocuğunu hastaneye götüren bir aile gösterildi. Hastanede çocuğun öldüğünün söylendiği ancak cesedin aileye teslim edilmediği belirtildi. Aynı durumun Doğu Avrupa ve bazı Arap ülkelerinden İsrail’e göç eden ailelerin de başına geldiği ifade edildi. Söz konusu suça karışanlardan bazıları çocukların zengin insanlara satılması fikrinin “insancıl” olduğunu savunarak bu yolla ailelerin Nazi soykırımından kurtulduklarını iddia ediyor. Ancak gerçek ebeveynleri korkunç bir şekilde kaybettikleri çocuklarıyla ilgili bu durumun ne kadar insani olduğunu sorguluyor. Soruşturmayı yürüten komisyon, çocukların akıbetlerine ışık tutabilecek herhangi bir delilin olmadığına karar verdi. Ancak 27 Yemenli aile, Merkez Mahkeme ve İsrail aleyhinde dava açtı. Suçun durumu ve çocukların akıbeti hakkında bilgi talep etti. Mahkeme ise herhangi bir gerekçe göstermeden tüm davaların ortak bir davada birleştirmenin uygun olmadığını bildirdi. Ancak ailelerin Yargıtay’a gitmesinin ardından davanın ortak bir dosyada toplanmasına karar verildi. Dava kapsamında mağdur ailelere tazminat verilmesi de yer alıyor. Mahkeme tarafından yapılan açıklamada davanın çözüme kavuşturulması için daha önce açılan tüm davaların dikkate alınması gerektiği belirtildi. Çocukların kaçırılmasına karışan kişiler hakkında da delil toplanacağı kaydedildi. Soruşturma komitesinin raporlarının kabul edilmesi, tarihi belgelerin de kabul edilmesi anlamına geliyor. Bunların arasında çocukların kaybolduklarına dair ailelerin yetkililere gönderdikleri şikayetler de var. Zaman aşımı iddiaları ise soruna neden oluyor. Yafadaki İstinaf Mahkemesi eski Başkanı Profesör Ahmed Natur, 1970lerde İsrailin Avrupa ülkelerinde, özellikle İsveç ve Hollandada evlat edinilmek üzere onlarca Filistinli çocuğun gönderilmesi konusunda resmi bir soruşturma komitesi oluşturulması çağrısında bulundu. Natur, Ortak Arap Listesi’nin dava hakkında soruşturma yapılması amacıyla resmi bir komisyon kurulması için çağrıda bulunmaları gerektiğine dikkat çekti. Evlat edindirilmek üzere 214 çocuğun gizli yollarla Avrupa’ya gönderildiği hakkında bilgisi olduğunu belirten Natur, Turizm Bakan Yerev Levin’in de bu durumu kısmen itiraf ettiğini söyledi. Yargıç Natur, bu konunun tüm boyutlarıyla ortaya çıkarılması için İsrail hükümetine baskı yapılması ve bu insanlara İsrail’e dönüş hakkı verilmesi gerektiğini vurguladı. Söz konusu dönemde kaçırılan çocukların büyük bir çoğunluğunun bugün 40’lı yaşlarında olduğunu belirten Natur açıklamasında “Onların dini ve ulusal bağlılıklarının korunması ahlaki ve yasal bir zorunluluktur” ifadesini kullandı.