​Tunus muhalefeti: Tunus Türkiyenin askeri platformuna dönüşmemeli

  • 12/27/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Huda el-Trablisi Tunus’taki siyasi taraflar, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Tunus’u ziyaret etme hedefi hususunda endişelerini dile getirirken, Tunus Cumhurbaşkanı’na ülkenin Türkiye lehine askeri bir platforma dönüşebileceği uyarısında bulundu. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 26 Aralık Perşembe günü Ankara’da gerçekleştirdiği konuşma, Tunusta bazı kesimlerin tepkisine neden oldu. Konuşması sırasında Türkiye ve Tunus’un, Libya’da uluslararası açıdan tanınmış Fayiz es-Serrac hükümetini destekleme hususunda uzlaşı sağladığını belirten Erdoğan, “Türkiye, Trablus’un talebi üzerine Libya’ya asker gönderecek” dedi. Erdoğan, Türk kuvvetlerini Libya’ya göndermek için bir yasa tasarısı hazırlandığına dikkati çekerek, tasarının Ocak 2020’de meclise sunulacağını ifade etti. Resmi kaynakların aktardığına göre ise söz konusu meseleyi açığa kavuşturmak üzere bir açıklama yapılacak. Erdoğan, Libya’da ateşkes olasılığı hususunda 25 Aralık’ta Tunus’a ziyarette bulunmuştu. Libya’da siyasi çözümü baltalama amaçlı bir platform Siyasi aktivist ve insan hakları savunucusu Reca bin Selame, Erdoğan’nın ifadeleri üzerine, 28 Aralık Cumartesi günü Libya’ya yönelik dış müdahaleyi ve Tunus’u çatışma eksenine sokma girişimini protesto etmek amacıyla gösteri düzenleme çağrısı yaptı. Bin Selame ayrıca, Tunus’un Türk tarafının lehine Libya’da siyasi çözüm sürecini baltalama platformuna dönüştürülmesini reddetti. Tunus Projesi Hareketi ise Erdoğanın ziyaretinin, birçok Arap ve Avrupa ülkesi tarafından reddedilen bir anlaşma imzalamış olan Türkiye ekseni ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) lehine resmi bir Tunus vizyonu sağlama amacı taşıdığını ifade etti. Hareket, Tunus’a ise bu vizyondan uzak durma ve ılımlı- tarafsız bir tavır takınma çağrısında bulundu. Tunus Projesi Hareketi, yaptığı yazılı açıklamada, ülkesinin “Tunus’un çıkarları ve Arap- uluslararası toplum ile ilişkilerinin güvenliği ile çelişen” bir uluslararası eksen için siyasi bir platform olarak kullanılmasını kabul etmediklerini vurguladı. Gerekçesiz etkileşim Öte yandan Halk Hareketi, Tunus’un çıkarlarına, Libya halkının menfaatlerine ve komşu Arap ülkelerindeki kardeşlerinin çıkarlarına bakılmaksızın, Tunus’un Libya çatışması ve bölgesel eksen ile gerekçesiz etkileşimini reddettiklerini açıkladı. Hareket, savaşın sonlanmasına katkıda bulunacağı inancıyla Tunus’un tarafsız ve olumlu tavır sergilemesi gerektiğini söyledi. Halk Hareketi, Tunus’un 2011 yılında yaşananlara benzer şekilde Libya’ya karşı bir saldırı platformuna dönüştürülmesini de kınadı. Tunus’un dış politikada ilerlediği tehlikeli yola karşı uyarıda bulunan Hareket, son derece tehlikeli bölgesel ve uluslararası koşullar çerçevesinde Tunus’un yüksek çıkarları ve ulusal güvenliği temelinde dış politikayı yönetmek için net bir vizyonunun bulunmadığı ifadelerini de yineledi.Bölgesel çatışmalar Afak Tunus (Tunus’un Ufku) partisi de bölgesel eksenlerdeki tüm etkileşim biçimlerini mutlak ve ilkesel şekilde reddettiğini açıkladı. Parti, Tunus’un ‘ülkenin stratejik çıkarları ve ulusal güvenliği üzerinde olumsuz etkiye neden olacak bölgesel, ideolojik ve mezhepsel çatışmalara katılmasının sonuçlarına’ karşı da uyarıda bulundu. Afek Tunus, Tunus diplomasisinin geleneksel ilkelerine dayanarak, bu ilkelere kalıcı bağlılık, anlaşmazlıkları barışçıl yollarla çözme, güvenlik ve istikrarı sağlama çağrısında bulundu. İşçi Partisi ise Tunus’un Türkiye’nin arkasında yer alma veya Libya’da hedeflerine hizmet etmek için kullanılma olasılığına karşı uyardı. Parti, “Tunus’un çıkarı, Libya’daki çatışma taraflarının ve uluslararası eksenlerin herhangi birine dahil olmamakta yatıyor. Bu eksenlerle ilgili iç tarafların hiçbirine destek verilmemelidir” dedi.Şeffaflık Özgür Anayasa Partisi ise bu ziyaretin ve zamanlamasının, cumhurbaşkanlığı medya ofisi tarafından ilan edilmemesi nedeniyle duyduğu şaşkınlığı dile getirdi. Parti, cumhurbaşkanlığı ofisine de dış politika hususunda şeffaf olma, bu hususla ilgili seçenekleri belirleme ve bu tür egemen konular hakkında kamuoyunu bilgilendirme çağrısında bulundu. Libya hususuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı tarafından atılan her türlü adıma ve yayınlanan her türlü karara karşı da uyaran Özgür Anayasa Partisi, Tunus’un “devletlerin içişlerine karışmama ilkesine dayandığını” söylerken, ulusal egemenliği ve ulusal güvenliği etkileyebilecek uluslararası veya bölgesel eksenlere ve etkileşimlere dahil olmaması gerektiğine dikkati çekti.Tehlikeli çağrışımlar Uluslararası Stratejik, Güvenlik ve Askeri Araştırmalar Merkezi Başkanı Badra Kalul, yaptığı açıklamada Tunus ve güvenliği hakkında bu tehlikeli kararın sonuçlarına karşı uyardı. Tunus’tan Libya ordusuna ateş açma eyleminin, sınırları, binlerce mülteciye ve terör gruplarının Tunus’a sızma olasılığına açabileceğini vurgulayan Kalul, ülke ekonomisinin de bir buçuk milyon Libyalı mülteci almaya hazır olmadığına dikkati çekti. Kalul, “Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde kaybettiklerini Tunus’un güneyinde bulmaya çalışıyor” dedi. Badra Kalul ayrıca, “Tunus sokaklarının destekleyiciler ve reddedenler arasında bölünmesi, bizim ihtiyacımız olmayan bir kargaşaya yol açacak. Tunus Cumhurbaşkanlığı, Türkiye eksenini ve Serrac hükümetini destekleme kararı alırsa, bu durum komşu Cezayir ve kardeş Mısır ile ilişkilerimizi etkileyecek” dedi. Kalul ayrıca, cumhurbaşkanlığına Türkiye’nin “Tunus’un, UMH hükümetini destekleyeceği” iddialarını netleştirmeye ve Libya meselesine dair Tunus halkına şeffaf olma çağrısında bulundu.Cumhurbaşkanlığı yanıtı Devam eden tartışmaların ortasında Cumhurbaşkanlığı, “Tunus, hiçbir ittifakın ve safın bir üyesi olmayı kabul etmeyecek” açıklamasında bulundu. Geçen çarşamba gününden bu yana birçok haber, iddia ve söylenti ortaya koyulurken, tüm bunların yanlış anlaşılmadan kaynaklandığı belirtildi. Cumhurbaşkanının Tunus’un egemenliğine, bağımsızlığına ve karar alma özgürlüğüne bağlı olduğu ifade edilen açıklamada, “Bunlar, pazarlık veya tartışma konusu olamaz. Herhangi bir ittifaka ve safa dahil olma niyetimiz yoktur ve olmayacaktır” denildi. Açıklamada ayrıca, “Doğruları çarpıtmak ve yalan söylemek isteyenler, Tunus halkının dikkatlerini gerçek meselelerden, ekonomik ve toplumsal alanlardaki günlük acılardan uzaklaştırmak için bu tür iddialarla dikkati dağıtamayacağını da bilmelidir” ifadelerine yer verildi.Uluslararası meşruiyete bağlılık UMH’ye yönelik siyasi destek hususunda ise Cumhurbaşkanlığı medyasından sorumlu Raşide en-Nefer, “Serrac hükümetine siyasi destek, Tunus’un uluslararası meşruiyete bağlılığı çerçevesinde yer alıyor. Ancak bu, Libya’ya kan enjekte etmek ve barışçıl bir çözüm sağlamak için tüm taraflar arasında uzlaşı sağlama arzusunu da ortadan kaldırmıyor” dedi. “Libya hususunda üzerinde durulan destek, bir tarafın lehine diğer taraftan desteği kesmeden barışçıl bir çözüm bulma çerçevesine odaklanmaktadır” diyen Nefer, “Cumhurbaşkanı Kays Said, Türkiye Cumhurbaşkanı ile görüşmesi sonrasında 25 Aralık Çarşamba günü gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında ‘Libya Kentleri ve Kabileleri Yüksek Kurulu temsilcileriyle görüşmelerden sonra yayınlanan Tunus Bildirgesi’nin içeriğine bağlılığını” doğruladı” dedi.Tunus Genel İşçi Sendikası Öte yandan Tunus Genel İşçi Sendikası Ulusal Yürütme Ofisi, yaptığı yazılı açıklamada, “Libya’da yıkım ve ölümden başka bir şeyle sonuçlanmayan yıkıcı savaşı” eleştirdi. Açıklamada, Libya’nın iç işlerine yönelik müdahale de kınanırken, ‘bazı ülkelerin davullarını çaldığı savaş çağrılarına’ karşı uyarıda bulundu. Yürütme Ofisi, “Libyalıların anlaşmazlıklarının çözümü, sadece içsel ve kendi çıkarlarına hizmet eden yabancı devletlerin müdahalelerinde uzak olacaktır” diyerek, tüm yetkililere de Tunus’un Libya’ya yönelen DEAŞ unsurları tarafından bir koridor olarak kullanılmasını önlemek amacıyla dikkatli olma çağrısı yaptı. Yapılan açıklamada ayrıca, “Tunus topraklarını ve egemenliğini korumak için ulusal ordumuza tam olarak güveniyoruz” ifadelerine yer verildi.

مشاركة :