İsrailli eski generallerden ve uzmanlardan oluşan bir grup dün yaptıkları değerlendirmede, 2020 yılında İsrail’de savaş çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu bildirdi. Uzmanlar, savaşa girmeden önce mümkün olan tüm alternatiflerin incelenmesi ve Filistin hükümeti ile müzakere girişimlerinin başlatılması tavsiyesinde bulundu. Söz konusu değerlendirmeler, Tel Aviv’deki Güvenlik Araştırmaları Merkezi tarafından birkaç haftadır süren uzun çalışmaların ardından yapıldı. Araştırmaya çok sayıda uzman ve eski general katıldı. Çalışma, İsrail ordusu istihbarat birimi AMAN’ın eski istihbarat şefi Amos Yadlin başkanlığında yürütüldü. Her ne kadar araştırma geçen yılın sonunda tamamlanmış olsa da rapor, İran Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani’nin öldürülmesinden sonra revize edildi. Raporda hükümet gelişmeler ışığında gözden geçirilmiş yeni bir strateji oluşturmaya çağırıldı. Araştırmada İsrail’in caydırıcılık gücünün sabit kalmasının makul olduğu belirtilerek İsrail’i çevreleyen ülkelerin onunla savaşa girdiği takdirde ne tür zarara uğrayacaklarının farkında oldukları vurgulandı. Bu nedenle düşmanların İsrail ile savaştan kaçındıkları belirtilirken bununla beraber 2020 yılında çatışma yaratabilecek bazı faktörlerin olduğu kaydedildi. Her şeye rağmen İsrail’i suikast ve gerilimi tırmandıracak bazı eylemlere sevk edebilecek etkiler de bulunuyor. Örneğin Hizbullah tarafından geliştirilen silah projesi, İran’ın çeşitli bölgelerde mevzilenmesi ve Hamas’ın kendi şartlarında bir ateşkes dayatması gibi... Ayrıca Kasım Süleymaniye olayına İran tarafından cevap verilmesi riski de mevcut. İsrail’in 2019-2020 arasındaki stratejisinin değerlendirildiği araştırmada ülkenin stratejik konumunun sağlam bir şekilde yerleştirildiği ve İsrail’e yönelik geniş çaplı bir saldırının zayıf bir ihtimal olduğu belirtildi. İsrail’in varlığına geleneksel silahlarla yönelecek herhangi bir tehdidin belirtildiği raporda ABD ile ittifakın gün geçtikçe güçlendiği, Rusya ve Çin ile ilişkilerin de geliştiği vurgulandı. Ayrıca İsrail’in İran’ın Ortadoğu’da mevzilenme çabalarının bir kısmını engellemeyi başardığı ve Süleymani suikasti ile bu başarıyı daha da artırabileceği ifade edildi. Raporda olumsuz yönde değerlendirmeler de yer aldı. Buna göre İsrail gücünün büyüklüğünü siyasi başarılara çeviremiyor ve birden fazla zorlukla savaşmayı sağlayacak entegre bir sistem geliştirebilmiş de değil. Aşırılık yanlısı Şii unsurlar birleşmiş ve saldırgan durumda. İsrail’e karşı düşmanlıkta farklı araçlar kullanıyor. Rapora göre İran askeri hatta nükleer çalışmalarında cüretkar görünüyor. Ortadoğu’ya yönelik uluslararası ilgi ve sorunların çözümü konusunda yardım ise giderek azalmakta. Filistin sahasında ise durum her an patlayabilecek durumda. Bunun arkasında ise Gazze’deki karmaşık sıkıntılar ve Filistin hükümeti ile görüşmelerin dondurulması bulunuyor. İranın füze projesi ise her türlü engelleme girişimlerine rağmen devam ediyor. İsrail kamuoyu büyük çapta bir askeri savaşa hazır değil. İçeride çıkacak siyasi krizin ülkeyi felç edebileceği ve ağır kararların alınmasına engel olabileceği belirtiliyor. İsrailli generaller söz konusu duruma dair bazı tavsiyelerde bulundu. Bunların başında ABD ile İran konusunda anlaşmak, ABDye yalnızca nükleer anlaşmanın iyileştirilmesi konusunda değil, askeri seçeneklerle ilgili de alternatif önerilerde bulunmak, bir yandan çok cepheli bir savaşa hazırlanırken diğer yandan da savaşı önlemek için siyasi çabaları sürdürmek ve İsrail’in kuzeydeki hedeflerine ulaşması için farklı alternatiflerden yararlanmak var. Yine meşruluğun tek adresi olarak Filistin hükümetinin güçlendirilmesi ve ileride iki devletli çözüme ulaşmak için Filistin hükümetiyle barışçıl müzakerelerin yeniden başlatılması da generallerin verdiği tavsiyeler arasında yer alıyor. Rapordaki tavsiyeler arasında ayrıca Gazze’de askeri yeteneklerinin zayıflaması için Hamas ile uzun vadeli ateşkes anlaşması yapmak ve karşılığında bölgedeki insani durumu iyileştirmek de var. İsrailin olası bir çatışma durumunda Hamas’ın askeri koluna ciddi bir darbe indirmesi gerektiği belirtildi. Araştırmacılar ayrıca İsrail’in özgürlüğünü kısıtlamayacak şekilde ABD ile stratejik ilişkilerin güçlendirilmesi tavsiyesinde bulundu. Yine ABD ile tam bir koordinasyon halinde devam edilmesi, Rusya ve Çin ile diyalogun sürdürülmesini de istediler. Avrupa ile ilişkilerin güçlendirilmesi de tavsiyeler arasında yer aldı. Bir diğer tavsiye de Ürdün ile ilişkilerin geliştirilmesi ve Ortadoğu’da sünni Arap ülkeleriyle ilişkilerin zayıf olması gerçeğini göz önünde bulundurarak ilişkilerin pragmatik bir şekilde iyileştirilmesiydi. Ayrıca İsrail’in askeri ve siber teknoloji alanlarında da üstünlüğünün güçlendirilmesi istendi.
مشاركة :