İsrail, Putin’in ziyareti öncesinde Suriyeli esirleri serbest bıraktı

  • 1/11/2020
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Tel Avivdeki siyasi kaynaklar tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail cezaevindeki Suriyeli iki mahkûm Sıtkı el-Makt ve Emel Fevzi Ebu Salih’in dün serbest bırakıldığı bildirildi. Böylece İsrail, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Tel Aviv ziyareti öncesinde belki de kendi vatandaşı Naama Issachar’ın affedileceğini umarak bir iyi niyet göstergesinde bulunmuş oldu. Issachar, yanında uyuşturucu bulundurduğu gerekçesiyle 7,5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Serbest bırakılan Suriyeli mahkumlar Makt ve Ebu Salih, dün öğleden sonra işgal altındaki Golanda bulunan Suriye kasabası Mecdel Şems’de yoğun bir kalabalık tarafından karşılandı. İkili, İsrail yetkililer tarafından serbest bırakılmalarını İsrail cezaevlerindeki Suriye ve Filistinli mahkumların güçlü iradesi adına bir zafer olarak niteledi. Aynı zamanda Golan Tepeleri’nin kurtulması için çalışmalara devam edeceklerini vurguladı. Ebu Salih, başkalarıyla beraber, Suriye iç savaşı sırasında Nusra Cephesi’nden olduğu söylenilen iki yaralı taşıyan bir İsrail ordusu ambulansına saldırmak suçundan Haziran 2015te tutuklanmıştı. Ekim 2016da ise İsrail Askeri Mahkemesi tarafından verilen kararla 7 yıl 8 ay hapis ve en az 3 bin dolarlık para cezasına çarptırılmıştı. “İşgal cezaevlerindeki Arap tutuklular başkanı” şeklinde anılan Makt ise, bir gerilla hücresi organize etmek ve Golandaki bir İsrail kampına saldırmak suçundan tutuklanarak 1985-2012 yılları arasında cezaevinde kalmıştı. 2015 yılında yeniden tutuklanan Makt’a, İsrail ile Nusra Cephesi arasındaki işbirliğini yansıtan bir video çektiği gerekçesiyle Askeri Mahkeme tarafından 14 yıl hapis cezası verilmişti. Daha sonra bir temyiz başvurusu yapılmış ve ceza 11 yıla indirilmişti. Geçtiğimiz Nisan ayında, İsrail’in Lübnan’ı ilk işgali olan 1982’de Yakub Sultan köyünde yaşanan çatışmada kaybolan üç askerden biri olan Zechariah Baumel’in ceset kalıntılarının geri verilmesi karşılığında söz konusu iki mahkumun serbest bırakılması kararı verilmişti. Fakat ikili, Golan’daki Mecdel eş-Şems’e değil de Suriyeye gitmeleri şart koşulduğu için ve bu şartı kabul etmedikleri için serbest bırakılmamıştı. İsrail hükümeti, geçen hafta bu şarttan vazgeçme kararı aldı. Dün yapılan bir açıklamada, “Hükümet, iki Suriyeli mahkumun serbest bırakılmasını iyi niyet göstergesi ve siyasi bir jest olarak onayladı” ifadeleri kullanıldı. Ancak siyasi kaynaklar, bu gelişmenin Başkan Putin’in Auschwitz toplama kampı tutuklularının kurtuluşu vesilesiyle İsrail ziyareti sebebiyle gerçekleştiğine vurgu yaptı. İsrailliler ise Putinin bu jeste İsrail vatandaşı Issachar’ı serbest bırakarak yanıt vermesini umuyor.İsrail-Suriye diyalogu mu? Bazı siyasi çevreler ise, bu iki mahkum da rejim destekçisi olduğu düşünüldüğü için, bu jesti Tel Aviv ve Şam arasındaki “arka diyalogun” bir parçası olarak görüyor. İsrail’den son zamanlarda Suriye’ye verilmek istenen mesaj ise İran’ın Suriye topraklarını tek ettiği taktirde İsrail’in buraya düzenlediği saldırıları durduracak olması. Kaynaklara göre İsrail hükümeti, Golan ürünlerinin Şam’a gönderilmesi için Quneitra Geçidi’ni tekrar açmak ya da Golan gençlerini Suriye’deki üniversitelere gitmesine izin vermek gibi Esede karşı olumlu adımlar atmayı planlıyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) bildirdiğine göre, perşembeyi cumaya bağlayan gece, Doğu Suriye’de İran’a bağlı Haşdi Şabi hedeflerine bilinmeyen uçaklar tarafından düzenlenen saldırılarda grubun üyelerinden en az 8 Iraklı öldürüldü. SOHR Direktörü Rami Abdurrahman, “hangi ülkeye ait olduğu bilinmeyen uçakların” Deyrizor kırsalındaki Ebu Kemal kasabasında Haşdi Şabi’ye ait silah ve mühimmat taşıyan araçlara hava saldırıları düzenlendiğini ve şiddetli patlamaların meydana geldiğini söyledi. SOHR’a göre, saldırıda en az 8 Haşdi Şabi unsuru hayatını kaybederken, bazı Iraklıların yaralandığı aktarıldı. ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon sözcüsü, AFP’ye yaptığı açıklamada, koalisyon güçlerinin herhangi bir noktaya saldırıda bulunmadığını ifade etti. SOHR, geçtiğimiz Çarşamba gününden bu yana hangi ülkeye ait olduğu bilinmeyen uçaklar tarafından Ebu Kemal yakınlarında en az 3 köyün vurulduğunu aktardı. Kayıplarla ilgili detay belirtilmedi. Ebu Kemal kasabasında, Tahran tarafından desteklenen ve Haşdi Şabi üzerinde nüfuzu olan silahlı Şii gruplar yer alıyor. Haşdi Şabi, geçtiğimiz Cuma günü İran Devrim Muhafızlarına bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis’in ABD tarafından Irak’ın başkenti Bağdat’ta öldürülmesiyle ağır bir darbe almıştı. Süleymani, başta Irak ve Suriye olmak üzere bölge ülkelerinde İran politikasının mimarı olarak kabul edilen bir isimdi. Suriye’de İran tarafından desteklenen gruplar ise rejim güçlerinin yanında savaşıyordu. İran, birkaç gün önce Kudüs Gücü Komutanı Süleymani ve Haşdi Şabi üyelerinin intikamını almak için Irak’ta bulunan ABD’nin Ayn el-Esed ve Erbil üslerine 22 füzeyle saldırı düzenledi.

مشاركة :