Irak’ta suikasta uğrayan gazeteci muhabir Ahmed Abdussamed ve kameraman arkadaşı Safa Gali için dün Basra’da düzenlenen cenaze törenine yüzlerce kişi katıldı. Abdussamed ve Gali önceki gün protesto meydanından yayın yaptıktan sonra eve dönüş yolunda kimliği henüz belirlenemeyen kişilerce suikasta uğradı. Basra’da dün sabah saatlerinde Abdussamed ve Gali’yi son yolculuğuna uğurlamak için toplanan yüzlerce kişi Hakimiyye bölgesinden protesto meydanına kadar yürüdü. Abdussamed ve Gali daha sonra Necef’teki Vadi es-Selam mezarlığına defnedildi. Dicle televizyon kanalı adına çalışan Abdussamed, İran ve desteklediği silahlı grupların müdahalelerine karşı muhalif kimliğiyle biliniyordu. Abdussamed, suikast eyleminden saatler öncesinde sosyal medya hesabından, ‘üçüncü taraf’ ve İran destekli silahlı grupları sert sözlerle eleştirdiği bir video paylaşmıştı.ABD ve İran’ın oyunu bitti Abdussamed, söz konusu videoda, “Basra’daki göstericilere karşı keyfi gözaltılar düzenleniyor. Sorum şu: Aynı durum neden (ABD) Büyükelçiliği önünde toplananların başına gelmedi, neden darp edilmediler? Üçüncü tarafın kim olduğunu şimdi anladınız mı? Belgeler yayınlandı ve oyun ortaya çıktı. ABD ve İran’ın oyunu bitti. Uzantılarının artık zıplamayı kesmesi gerek. Ey vatansızlar! bizim davamız vatan davasıdır” ifadelerini kullanıyor. Korkunç cinayet Basra ve Irak genelindeki gazeteci ve gösterici çevrelerde şok etkisi yarattı. Basra’da cenaze törenine katılanlar ‘İntikam, intikam, Basra özgürdür’ ve ‘Ahmed’in kanını unutmayız’ sloganları attı. Göstericiler, yönetimi ‘katillerle işbirliği’ yapmak ve halkın can güvenliğini koruyamamakla suçladı. Iraklı resmi makamlardan suikasta ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı. Ancak İngiltere ve ABD’nin Bağdat Büyükelçiliklerinin yanı sıra birçok isim ve sivil toplum örgüt kınama açıklaması yayınladı. ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği’nden konuya ilişkin dün yapılan yazılı açıklamada, “Irakta basın mensupları ve reform yanlısı sosyal medya aktivistlerine karşı silahlı gruplar tarafından düzenlenen suikast, alıkoyma, taciz ve sindirme eylemleri daha fazla cezasız kalamaz” denildi. Açıklamanın devamında, Iraklı vatandaşları ifade özgürlüğü konusunda destekleme ve gazetecileri koruma sorumluluğunun hükümete ait olduğu belirtildi. Irak İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, açıklamasında, “Hükümetin ve güvenlik kurumlarının zayıflığı karşısında gazetecilerin, televizyoncuların ve aktivistlerin sistematik olarak hedef alınmaya devam etmeleri kamuoyu ve uluslararası toplumda pek çok soruyu gündeme getiriyor” ifadelerini kullandı. Komiserlik üyesi Ali el-Beyati, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Yerel makamların gönderdiği mesaj şu anlama geliyor: Tüm devlet kurumları siyasi yapı ve siyasi çıkarlar doğrultusunda çalışır, bu çıkarlar hedef alındığında, ister bu siyasi aktörler eliyle olsun ki bunu daha önce defalarca kez gözlemledik, isterse şimdi olduğu gibi haklarını talep eden insanlar eliyle olsun, bu noktada tüm kurumlar dondurulur ve örgütlü suç çetelerine alan açılır. Böylece vatandaşlar hedef alınır” dedi. Beyati, açıklamasının devamında, “Uluslararası düzeyde herhangi bir devletin egemenliği ancak devletin vatandaşlarını korumasıyla mümkün olur. Devlet bu sorumluluğu yerine getirmediği zaman uluslararası toplum bu vatandaşların güvenliğini korumak için müdahale etmekle yükümlüdür. Bu da insan haklarının belirli bir alana veya coğrafyayla sınırlı olmamasından kaynaklanır” ifadelerini kullandı. Irak’ın eski Başbakanı İyad Allavi, konuya ilişkin yazılı açıklamasında, “Gazetecilere yönelik suikastlar, kısıtlamalar ve tehditler, tıpkı en son Basrada muhabir Ahmed Abdussamed ve kameraman Safa Galinin başına gelenler gibi, güvenlik alanında karar alıcıların ciddi duruşuna ihtiyaç duyar. Irakta ifade özgürlüğünü tehlikeye atan bu suçları kınarken, güvenlik kurumlarını olayın detaylarını bir an önce açıklamaya ve failleri adalete teslim etmeye çağırıyoruz” dedi. Nasr Koalisyonu lideri ve Irak’ın eski Başbakanı Haydar el-İbadi, olayın ardından Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Hükümet Iraklıların kanını küçümsedi, devletler saygınlığımızı ve hayatlarımızı küçümsedi. Ey kanımızı, saygınlığımızı ve egemenliğimizi ucuz bulanlar, yazıklar olsun size! Bizi kavmiyetçilikle katlettiler, bizi mezhepçilikle katlettiler, bizi boyun eğdirmekle katletmek istiyorlar” diye yazdı. Bağımsız Milletvekili Ahmed el-Cuburi, açıklamasında, “Göstericiler ve onlara destek verenlere karşı kışkırtanların tamamı, şu ana kadar 500’ü aşkın gösterici, aktivist ve gazeteciyi öldüren suçluların cinayetine ortaktır. Dicle Kanalı’nın muhabiri şehit gazeteci Ahmed Abdussamed’in Basra’daki suikastı, bunların suç kayıtlarına eklendi” dedi.