İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Devrim Muhafızlarına bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin ölümünden sonra bile ülkesinin Washingtonla müzakereleri imkansız görmediği açıklamasında bulundu. Zarif, ABD’nin yaptırımları kaldırılması ve halihazırdaki takip ettiği politikayı değiştirmesi durumunda müzakereler için bir yol bulunabileceğini dile getirdi. Almanyada yayınlanan haftalık siyasi dergi Der Spiegel’e konuşan Zarif, İran ile Washington arasındaki müzakerelerin ihtimal dahilinde olduğunu belirtti, fakat bu müzakerelerin Washington’un İrana yönelik tutumunda bir değişikliğe gitmesine ve yaptırımları kaldırmasına bağlı olduğunu söyledi. Devrim Muhafızlarına bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, bu ayın başlarında ABDnin Bağdatta gerçekleştirdiği bir saldırıda öldürülmüş ve buna karşılık İran Iraktaki iki ABD üssünü yönelik saldırılar düzenlemişti. Zarif, Iraktaki ABD üslerine yönelik gerçekleştirilen saldırıların ‘İranın resmi askeri yanıtı’ olduğunu belirterek, füze saldırısında herhangi bir can kaybını arzulamadıklarını kaydetti. Süleymani suikastının Irak başta olmak üzere diğer bölgelerdeki ABD varlığının sonunun başlangıcı olduğunu ifade eden Zarif, bunun hemen yarın gerçekleşmeyebileceğini ancak bu konuda aceleleri olmadığını söyledi. Bu ayın 8’inde Devrim Muhafızları tarafından Tahran yakınlarından atılan füzeler ile düşürülen Ukrayna uçağındaki kurbanların ailelerinin, Kanada terörle mücadele yasası doğrultusunda Devrim Muhafızları ve İran Devrim Rehberi Ali Hamaney hakkında şikayette bulundular. Zarif, hükümetinin sorumlu olmadığını ve uçağın düşürülmesinin sebebine ilişkin bilgilerin gecikmesi dolayısıyla sorumlu tutulamayacaklarını belirterek, durumun oldukça karmaşık olduğunu ifade ederek bu gecikmeyi haklı çıkarmaya çalıştı. İnsanların bilgilerin saklandığına dair şikayette bulunmalarından dolayı haklı olduklarını kaydeden Zarif, bir kez daha hükümetinin bundan sorumlu olmadığını yineledi. Ayrıca Zarif ülkesinin nükleer anlaşmayı ihlal etmediğini belirttiği açıklamasında, “Nükleer anlaşmaya göre hareket ediyoruz. Avrupalılar yükümlülüklerini yerine getirdikleri takdirde anlaşmaya bütünüyle uymaya hazır olacağız” ifadelerini kullandı. Öte yandan İran Atom Enerjisi Kurumu Başkan Yardımcısı Ali Aşgar Zarean dün yaptığı açıklamada, İran makamlarının karar vermeleri durumunda kurumun uranyum oranını zenginleştirebileceğini ifade etti. Brüksel, İran ile olan nükleer anlaşmayı kurtarmak için daha fazla zaman kazanmaya çalışıyor. Nitekim İngiltere, Fransa ve Almanyanın anlaşmazlık çözme mekanizmasını devreye koymasının ardından şubat ayında Viyanada bir toplantı yapılması çağrısında bulundu. Avrupa başkentleri, İranın nükleer anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal eden bir dizi adım atmasının ardından geçen hafta bu mekanizmayı devreye koydu. Bu durum anlaşmanın bozulmasını hızlandırabilirdi, fakat Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell yeni görüşmeler yapılması çağrısında bulundu. Borrell anlaşmaya taraf olan diğer ülkeler olan Almanya, Fransa, İngiltere, Çin ve Rusya ile istişarelerde bulunduğunu söyledi. ABD Başkanı Donald Trump’ın tek taraflı olarak anlaşmadan çekilmesine ve bu kapsamda yaptırımları tekrar devreye koymasının ardından anlaşmanın çökmeye başladığını ifade eden Borrell, buna rağmen tüm bu ülkelerin anlaşmayı kurtarmaya kararlı olduklarını vurguladı. Her ne kadar ortaya konulacak formüle ilişkin anlaşmazlıklar olsa da meselelerin karmaşıklığından dolayı daha fazla zamana ihtiyaç duyulduğu konusunda uzlaşıya varıldığını dile getiren Borrell, bundan dolayı belirlenen zaman çizelgesinin uzatıldığını belirtti. Ayrıca herkesin görüşmelere uzman düzeyinde devam edilmesi hususunda uzlaştığını kaydeden Borrell, anlaşmayı imzalayan tüm ülkelerin temsilcilerini içeren denetçi komitenin şubat ayında toplanacağını söyledi fakat bununla ilgili olarak net bir tarih vermedi. Komite genellikle Viyanada, bazen de New York ve Cenevrede toplanıyor. Anlaşmazlıkların çözümü mekanizması doğrultusunda konunun dışişleri bakanları düzeyine yükseltilip yükseltilmeyeceğine karar verilmesinin öncesinde şikayet mekanizmasının etkinleştirilmesi için üst düzey yetkililerin önünde 14 Ocaktan itibaren 15 gün var. Borrell, gelecek ay bir toplantı düzenlenmesi çağrısında bulunarak süreyi uzattı. Öte yandan Avrupalı yetkililer, metnin hazırlanmasındaki belirsizliklerin herhangi bir kriz durumunda manevra alanına imkan tanınması için kasıtlı olarak konulduğunu söylüyorlar. Dolayısıyla anlaşmazlığı çözme sürecinin biraz daha uzatılabileceği görülüyor. Mekanizmanın başlatılması üzerine Avrupalılar, İranı 2015 yılında imzalanan anlaşmaya tam olarak uymaya çağırdı ve nükleer faaliyetlerini azaltması karşılığında kendisine uygulanan yaptırımların bazılarının kaldırılacağını ilettiler. Diplomatik çevreler, İranın büyük tavizler verilmeden böyle bir adım atmayacağını düşünüyorlar. ABD’nin yaptırımlarına son vermesi veya yaptırımların İran ekonomisi üzerindeki etkilerinin hafifletilmesi bu bağlamda atılacak büyük adımlar olabilir. ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi, Dışişleri Bakanlığı’ndaki üst düzey yetkililerin komite üyelerine önümüzdeki hafta İranla ilgili politika hakkında gizli bir brifing vereceğini açıkladı. ABDnin İran Özel Temsilcisi Brian Hook, salı günü brifing verecek olan yetkililerin başında yer alıyor. Ukrayna ve diğer ülkeleri ziyaret etmek üzere ülkeden ayrılan Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, toplantıya katılamayacak. Senato liderleri, Savaş Yetkileri Yasası’nın bu hafta oylanmasını beklediklerini ifade ettiler. Ancak bu oylamanın ne zaman yapılacağına ilişkin kesin bir şey söylemediler. Demokratların çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi, Trumpın Tahrana karşı daha fazla askeri harekât yapmasını önlemek adına bu ayın başlarında oy kullanmıştı. Pompeo da dahil olmak üzere Trump yönetimindeki yetkililer, bu ayın başlarında Kasım Süleymani’nin öldürülmesinin yakın bir tehditten kaynaklandığı hususunda Kongre üyelerini ve bazı Cumhuriyetçileri ikna etmekte başarısız oldular. Nitekim Cumhuriyetçi Senatör Mike Lee, verilen gizli brifingden sonra yaptığı açıklamada, bunun 9 yıldan bu yana Senatoda duyduğu en kötü brifing olduğunu söyledi.
مشاركة :