​Irak’ta göstericiler cadde ve köprülerde kontrolü yeniden ele geçirdi

  • 1/28/2020
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Irak’ta dün ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği’ne düzenlenen füze saldırısının ardından gerginliğin tırmanması ve ABD çıkarlarının yeniden hedef alınabileceği yönündeki endişelerin hâkim olduğu bir ortamda hükümet karşıtı göstericiler başkent Bağdat ve diğer kentlerde ateşe verilen çadırlarının yerine yenilerini kurdu. Büyükelçilik saldırısının kaynağı henüz bilinmezken, ABD’nin İran destekli Iraklı silahlı milis örgütleri suçlaması ülkenin Tahran-Washington arasında çekişme sahasına dönüşmesi endişelerine neden oldu. Hükümet karşıtı aktivistler böylesi bir çatışmanın, on yıllardan bu yana ilk kez bu çapta büyüklükte düzenlenen ve köklü siyasi reformların talep edildiği protestoları sonlandırabileceği kaygısını dile getiriyor. AFP’nin haberine göre, göstericiler, Cumartesi günü başkent Bağdat başta olmak üzere güney kentlerde güvenlik güçleriyle yaşanan çatışmalar sonrası kontrolünü kaybettiği cadde ve meydanlarda yeniden kontrolü sağlamaya başladı. Zikar vilayetinin kent merkezi Nasıriye’de dün sabah saatlerinde, kimliği belirsiz silahlı bir grup El-Habubi Meydanı’ndaki göstericilere baskın düzenleyerek, buradaki çadırları ateşe verme girişiminde bulundu. İki taraf arasında çıkan çatışmalar sırasında bir gösterici gerçek mermiyle vurularak öldürüldü. Silahlı grup, göstericilerin üzerine ateş açarken, araçlarıyla ezdikleri çadırları ateşe verdi. Olaydan saatler sonra göstericiler kentteki iki ana köprüde kontrolü ele aldı. Şarku’l Avsat’a konuşan Nasıriye’deki aktivistlerden Nur eş-Şatri, “İran destekli milislere bağlı olduğu düşünülen yüzü maskeli bir grup protestoların merkezi El-Habubi Meydanı’nı bastı. Ateş açtılar ve çadırların üzerine molotof kokteyli fırlattılar. Bu da çadırların yanmasına ve bazı göstericilerin yaralanmasına neden oldu. Buradaki çadırlar bir ile veya ilçeye aittir. Örneğin Şatra ilçesinin, Fehud kasabasının veya Kale bölgesinin kendine ait çadırları bulunur. Saldırganlar El Cebayiş ilçesine ait çadırlarla başladılar. Saldırıda yaralanan İbadi Hasan Zayer isimli genç yaşamını yitirdi” dedi. Reuters, söz konusu saldırıda bir göstericinin daha öldüğünü aktardı. Şatri’nin aktardığına göre, gençler saldırı sonrası meydanda temizlik çalışmalarına başladı. Şatri, konuşmasının devamında, “Göstericilerin geneli, bu saldırıdan yeni Polis Müdürü’nü suçluyor. Göstericilere yönelik bu terör saldırısının Müdür’le iş birliği içinde yapıldığı düşünülüyor. Özellikle yüzü maskeli grubun baskını sırasında elektriklerin kesilmesi bu düşünceyi güçlendiriyor” ifadelerini kullandı. Zikar Polis Müdürü Nasır el-Esedi, dün göstericilere hitaben yaptığı açıklamada, güvensizliğin daha sonraki süreçte kontrol edilemez büyüklükte bir kaosa dönüştüğünü belirterek, göstericilere yönelik saldırının, güvenlik güçlerinin meydanda olmaması ve güvenliği sağlama taleplerinin göstericilerce reddedilmesinin bir neticesi olarak meydana geldiğin söyledi. 4 aydan bu yana devam eden protestolarda, güneydeki Nasıriye kenti gösterilerin en şiddetli geçtiği bölge olarak kayıtlara geçti. Geçen Kasım ayında Nasıriye’deki El-Habubi Meydanı’nda güvenlik güçleri eliyle gerçekleşen katliam sonucu 32 gösterici yaşamını yitirdi, 255’i aşkın kişi yaralandı. Necef kentinde de benzer bir saldırı gerçekleşti. Kent meydanında protesto düzenleyen göstericilere ait çadırlar kimliği belirsiz silahlı bir grup tarafından ateşe verildi. Göstericiler yaklaşık bir haftadır kentte denetimi ele geçirdiği ana yol ve köprülerde lastik yakarak taleplerinin kabulü için hükümet üzerinde baskı oluşturmaya çalışıyor. Ancak bu talepler çevik kuvvet ekiplerinin orantısız güç kullanımıyla karşı karşıya kalıyor. Geçen hafta meydana gelen şiddet eylemlerinde 21 gösterici hayatını kaybetti, yüzlercesi yaralandı. 1 Ekim’den bu yana süren protestolarda 480’i aşkın kişi yaşamını yitirdi. El-Habubi Meydanı’ndaki çadırların ateşe verilmesine tepki gösteren halk ve siyasetçiler, hükümeti göstericilerin güvenliğini koruyamamakla suçladı. Irak’ın eski Başbakanı ve Vataniyye Koalisyonu lideri İyad Allavi, Twitter hesabından dün paylaştığı mesajda, “Halkını koruyamayan yönetime yazıklar olsun. Saddam rejimine karşı muhalefet günlerini unuttunuz mu? Nasıriye’deki protestocu halkımızdan ellerinizi çekin. Orantısız güç daha şiddetli tepkilere neden olacaktır. 39 milyon Iraklıyı öldürmeye devam mı edeceksiniz?” diye yazdı. Nasıriye’de meydana gelen olay aynı zamanda Mukteda es-Sadr liderliğindeki Sadr Hareketi içinde de bölünmeye neden oldu. Nitekim Eş-Şeyh es-Sadri Esad en-Nasıri, göstericileri desteklemeleri gerektiğini belirterek, suikast ve kaçırma eylemlerinin arkasında duran milisleri eleştirdi. Sadr, bu yöndeki eleştirileri nedeniyle Nasıri’nin Sadr Hareketi içindeki görevlerini askıya aldı. Zira bu karara gerekçe olarak, Sadr’ın geçtiğimiz günlerde ‘göstericilerin işlerine olumlu ya da olumsuz hiçbir şekilde karışmayacağı’ yönündeki ifadeleri gösteriliyor. Buna göre Nasıri’nin, dile getirdiği eleştiriyle Sadr’ın açıklamasına aykırı davrandığı ve göstericilerin işlerine karıştığı savunuluyor. Kurtuluş ve Kalkınma Cephesi Partisi lideri Usame en-Nuceyfi, dünkü açıklamasında, hükümetin göstericilerin hayatlarını korumada yetersiz kalmaya devam etmesi halinde uluslararası toplumun müdahalesini talep edecekleri uyarısında bulundu. Nuceyfi, Twitter hesabından, “Ülkenin fitne zeminine, iç ve dış çatışmaya ve öfkeye itilmesi kimin çıkarına? Barışçıl göstericilerin hedef alınmasıyla ilgili yaşananlar hakkında hükümetin bir açıklaması yok. 4 ay geçti ve biz, failler yargılanmadan ve haklarında işlenen katliamlar durmadan, öfkeli gençlerimizden şehit düşenleri ve yaralananları sayıyoruz. Hükümetin bu durumu düzeltmesi ya da göstericileri korumakta yetersiz kaldığını itiraf etmesi gerekir. Hükümet bunları hedef alan tarafı ortaya çıkarmalı yoksa siyasi gruplar ve sivil toplum kuruluşları insanlar için uluslararası koruma talebinde bulunmak zorunda kalacak” dedi. Irak Komünist Partisi üyesi ve Sairun Koalisyonu Milletvekili Raid Fehmi, hükümetin ABD’nin Bağdat Büyükelçiliğine yönelik saldırıyı kınarken, çadırları yanan ve üzerlerine ateş açılan göstericiler karşısında sessiz kalmasını şaşkınlıkla karşıladığını belirtti. Fehmi, “ABD Büyükelçiliği’ne yönelik saldırıyı kınamak doğru bir iş. Ancak buna karşılık Nasıriye’deki göstericilere yönelik saldırının da kınanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

مشاركة :