Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, yeni başbakan adayını belirlemeleri için siyasi partilere 1 Şubat’a kadar süre tanıdı. Yeni hükümeti kuracak ismin belirlenmesi için partiler arası müzakereler sürüyor. Cumhurbaşkanlığı’nda görevli bir yetkili, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanı Salih bir aday üzerinde uzlaşabilmek için farklı siyasi partilerden yöneticileri kabul ediyor” dedi. Salih daha önceki açıklamasında belirlediği süre içerisinde herhangi bir uzlaşı sağlanamaması halinde kendi yetkilerine dayanarak bir ismi başbakan olarak görevlendireceği uyarısında bulunmuştu. Siyasi partilerin aday ismi sunması için geri sayım başlarken, Birleşmiş Milletler (BM) de diğer yandan baskısını artırdı. Nitekim BM, Irak’a Yardım Misyonu (UNAMI) Başkanı Jeanine Hennis-Plasschaert, dünkü açıklamasında, “Partizanlığı bir kenara bırakarak ve ülkenin ve halkının çıkarları doğrultusunda çalışarak yeniden güven tesis etmenin zamanı geldi” dedi. Hennis-Plasschaert, “Acil çözümlere ihtiyaç var. Irak devam eden aşırı baskıyı veya siyasi ve ekonomik felci kaldıramaz” ifadesini kullandı. Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi, kanlı hükümet protestoların başlamasından iki ay sonra yoğun baskılar üzerine istifa etmişti. Ancak yerine bir alternatif bulunana kadar başında bulunduğu hükümet, ‘günlük işleri yürüten hükümet’ statüsü altında göreve devam ediyor. Anayasaya göre cumhurbaşkanın seçimlerden sonra 15 gün içinde bir kişiyi hükümeti kurmakla görevlendirmesi ve görevi devralan kişinin de bir ay içinde kabineyi oluşturması gerekiyor. Ancak anayasada bir başbakanın istifa etmesi halinde hangi sürecin işleyeceğine değinilmiyor. Halihazırda başbakanlık makamı için süren müzakerelerde siyasi partilerin uzlaşısı, Iraklı Şiilerin en üst dini mercii Ali es-Sistani ve 4 aydır meydanları terk etmeyen göstericilerin onayı aranıyor. Cumhurbaşkanı Salih geçtiğimiz ay Fetih Koalisyonu’nun başbakan adayı olarak sunduğu Esad el-İdani’yi görevlendirmeyi reddetmesinin ardından istifa sinyali vermişti. Başbakan seçimiyle ilgili müzakereleri yakından takip eden bir kaynak Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanı parlamento dışından bir isim seçerek siyasi partilerle çatışma içerisine girmek istemiyor. Çünkü en nihayetinde görev verilecek ismin parlamentoda güvenoyu alması gerekiyor. Bu gerçekleşmediği takdirde de kriz devam edecektir. Cumhurbaşkanı Salih partilere uzlaşması için son bir fırsat verdi. Zira anayasanın 76’ıncı maddesine göre Salih’in görevi partilerle aday konusunda tartışmak veya sunulan adayı reddetmek değil bir isme başbakanlık görevini vermektir” dedi. Kaynak, Esad el-İdani’yi reddettikten sonra Cumhurbaşkanı Salih’in verdiği istifa sinyali hakkında ne düşündüğü sorusuna, “Bu, Salih’in zekice yaptığı bir manevraydı. Böylece hem siyasi partileri güç konuma düşürdü hem de sokağı kazandı. Nitekim dini mercii de (Sistani) başbakanlık için seçilecek adayın tartışmalı bir isim olmamasını istemişti” diye yanıt verdi. Müzakereler sırasında birçok aday isminin geçtiğini söyleyen kaynak, bu isimlerin birçoğunun ya üzerinde uzlaşı sağlanamaması ya da meydanların onayını alamaması nedeniyle geri plana atıldığını söyledi. Kaynak, halihazırda müzakerelerde Eski İletişim Bakanı Muhammed Tevfik Allavi ve Ulusal İstihbarat Başkanı Mustafa el-Kazimi’nin öne çıktığını belirtti. Allavi daha önce iki kere başbakan adayı olarak ilan edilmek üzereyken son dakikalarda bundan vazgeçildi. İlkinde Londra’dan çağrılan Allavi, Selam Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Salih ile bir araya geldi. Kaynaklar, bu görüşme esnasında Allavi’nin başbakan olarak görevlendirilmesini öngören kararnamenin Salih’in masasında hazır olduğunu belirtmişti. Ancak siyasi partilerin dayattığı maddeleri ve pazarlığı kabul etmemesi üzerine Allavi’den vazgeçilmişti. İkinci kez ise Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve Fetih Koalisyonu lideri Hadi el-Amiri’ye yakın isimler Allavi üzerinde uzlaşı sağlandığını haber vermiş ardından aynı sebepten ötürü müzakerelerin sonuçsuz kaldığını belirtmişti. Üst düzey bir hükümet yetkilisi, Fira Press’e yaptığı açıklamada, “Müzakerelerdeki mevcut donukluk, ABD hava saldırısında öldürülen İranlı General Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Komutanı Ebu Mehdi el-Muhendis’in yokluğundan kaynaklanıyor. Bu ikisi partiler arası müzakerelerde ve orta yolu bulmada önemli rol oynuyorlardı” dedi.
مشاركة :