Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye rejiminin şubat ayı içinde Türk gözlem noktalarının gerisine çekilmemesi halinde güç kullanabileceği konusunda Şam’ı uyardı. Uyarının ardından gündeme Erdoğanın Suriyede daha önce çizdiği ‘kırmızı çizgilere’ ilişkin sorular geldi.Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “12 gözlem noktamızın ikisi rejim hattının gerisinde. Şubat ayı içerisinde rejimin gözlem noktalarımızın gerisine çekilme işleminin bitirilmesini umut ediyoruz. Rejim çekilmezse Türkiye gereğini yapacak.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Ocak tarihli konuşmasında rejimi, Suriye halkına zulmetmekle suçlayarak İdlib bölgesindeki çatışmalardan kaynaklanan ‘tehlikelerle’ yüzleşmek için Suriye’nin kuzeyinde yeni bir askeri operasyonun kapıda olabileceğini ima etmişti. Ancak bundan kısa bir süre sonra Moskova ve Ankara arasında ‘gerginliği önleme’ amaçlı bir dizi temas gerçekleşti.Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuya dair 2016’nın aralık ayı ortalarında yaptığı açıklamada da şunları söylemişti: “Türkiye’nin yoğun çabalarıyla Halepte varılan ateşkes ve tahliyelerin devamı, Halep’teki masumlar için belki de son umuttur. Bütün tarafları ve uluslararası toplumu bu ateşkese riayet etmeye ve tahliye sürecine destek olmaya davet ediyorum. Türkiye, Halep halkını yalnız bırakmadı, bırakmayacak. Ne pahasına olursa olsun tek bir canı kurtarmak için dahi elimizden geleni yapacağız.” Süreçte Ankara ve Moskova arasındaki temaslar devam etti. Ardından Türkiye’nin Halep’in doğusundaki rejim güçlerinin ilerlemesi ve Fırat’ın doğusu ve batısı arasındaki Kürt unsurların etkisiz hale getirilmesi için Cerablus ve el-Bab arasında yürüttüğü Fırat Kalkanı Harekâtı’nı başlatması konusunda anlaşma sağlandı. Türkiyenin 2018’in ocak ayında Afrine girdiği Zeytin Dalı Harekâtı ile 2019’un rkim ayında Fıratın doğusundaki Tel Abyad ile Rasulayn arasında yürütülen Barış Pınarı Harekâtı gibi başka anlaşmalar da yapıldı. Erdoğan daha önce de Humus ve diğer bölgeleri ‘kırmızı çizgi’ olarak gördüğüne ilişkin benzer uyarılarda bulunmuştu.Cumhurbaşkanı, 28 Temmuz’da yaptığı bir açıklamada, Suriyede olup bitenlere seyirci kalmanın mümkün olmadığını belirterek şunları söylemişti: “Kendi halkını öldüren, katleden bir rejimle karşı karşıyayız. Bu korkunç durumu önlemek için elimizden geleni yapmalıyız.” Bu açıklama, Fıratın doğusundaki müzakere şartlarının iyileştirilmesi ve Türk ordusunun Suriyenin beş kilometre kuzeyine nüfuz etmesine izin veren Adana Anlaşması uyarınca Erdoğan’ın ‘kırmızı çizgi’ olarak kabul ettiği bir ‘Kürt koridorunun’ kurulmasını önlemeye yönelik bir sınır hattı oluşturma olasılığı ile ilgili olup olmadığına dair soruları akıllara getiriyor.
مشاركة :