Irakta Allaviyi zorlu bir süreç bekliyor

  • 2/5/2020
  • 00:00
  • 7
  • 0
  • 0
news-picture

1 Ekim’de protesto gösterileri başladı. 1 Aralık’ta Adil Abdulmehdi istifa etti. Yeni başbakan adayı Allavi’ye 1 Şubat’ta hükümet kurma görevi verildi. Müstakbel Başbakanın işi kolay değil. Zira destekleyenler olduğu gibi karşı çıkanlar da az değil. “Mezhepçilik ve siyasi hizipçilik temeline dayanmayan, Irakın tüm kültür ve renklerini, liyakat sahiplerini kapsayan bir hükümet kurulacak. Siyasi güçler tarafından, hükümeti kurma sürecinde herhangi bir baskıya maruz kalırsam da bunu çıkıp halkla açıkça paylaşacağım. Irakın hem dış saldırılardan korunması hem de çekişme sahası olmaması için çalışacağım" Yukarıdaki sözlerin sahibi Irak’ın müstakbel başbakanı Muhammed Tevfik Allavi. Görevi alır almaz yaptığı ilk açıklamasında dile getirdiklerinin gereğini yapmak o kadar da kolay olmayabilir.  Hele bunu Ortadoğu coğrafyasındaki en sorunlu ülkesinde gerçekleştirmenin imkansız olduğunu düşünenlerin sayısı az değil.  Çünkü Irak fiili olarak üçe bölünmüş bir ülke. Ve çözüm bekleyen yüzlerce sorunu var.  En önemli sorunların başında ise etnik ve mezhebi parçalanmışlık geliyor. Tahran ve Washingtonun çekişme sahasına dönüşen Irak Sünniler, Kürtler ve Şiiler bu parçalı yapının en önemli unsurları. Ayrıca her unsur da kendi arasında gruplara ayrılmış durumda.  Ülke siyasetinde içte pek çok aktör var. Dışarıdakilerin de sayısı hiç de azımsanmayacak nitelikte.  Irak’a müdahale eden dış faktörlerin oyun kurucuları ise gizli değil: Birincisi Amerika Birleşik Devletleri, diğer ise İran.  Ama bu sıralama dönem dönem değişebiliyor. Bağdat, açık şekilde Tahran ve Washington’un çekişme sahasına dönmüş durumda.  Sorunların üstesinde gelmek elbette çok büyük beceri gerektiriyor. Peki Cumhurbaşkanı Behrem Salih’in hükümeti kurma görevi verdiği Allavi, bu vasıfları taşıyor mu? Allavi, görevi aldığında önemli bir mesaj verdi. Yumuşak güce başvuracağının işareti sıralarken karşılaşacağı olası sorunları da cümle arasında yansıttı.  Allavi, Iraklı Şii bir ailenin çocuğu olarak 1954 yılında Bağdat’ta doğdu. Bağdat Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü kazandı ama bitiremedi.  Allavi, 1977’de Kerbela olaylarının yıl dönümü etkinliklerinden, -Irak’ta Peygamberin torunu Hüseyin ve 72 arkadaşının öldürülmesi matem törenleri olarak yad ediliyor. Erbain olarak ifade edilen bu olaylara sadece Iraklılar değil çevre ülkelerden de yüzbinlerce insan katılıyor- sonra Irak’ı terk ederek Lübnan’a taşındı. Burada, yüksek eğitim hayatını sürdüren Allavi, 1980’de Beyrut Amerikan Üniversitesi İnşaat Mühendisliği’nden mezun oldu.Nuri Maliki ile ihtilafa düştü 2003 sonrası seçimlere ABD’nin desteklediği İyad Allavi liderliğindeki koalisyona katılarak milletvekili seçilen müstakbel başbakan, 2006’da İletişim Bakanı olarak görevlendirildi. Allavi, 2010’da ikinci defa İletişim Bakanı seçildi. Dönemin Başbakanı Nuri Maliki ile Necef ve Erbil’deki iki toplantıya katılması nedeniyle ihtilafa düştü ve 2012’de bakanlıktan istifa etti. Anlaşmazlık nedeniyle hakkında soruşturma komisyonu kuruldu. “Kamu malını israf etmekten” 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Allavi, cezaevine girmemek için birçok siyasetçinin yaptığı gibi Irak’ı terk etti. 2014’te geri dönerek suçlamalarla yüzleşti. Delil yetersizliğinden hakkında açılan dava düştü. Başka bir ifadeyle aklanmış oldu.  Allavi, siyasete uzak durmadı. Ülkesinin içinde bulunduğu duruma karşı da kayıtsız kalmadı. 1 Ekim’den bu yana protestoların devam ettiği Irak’ta Adil Abdulmehdi’nin istifa etmesinin ardından başbakanlık için birçok kişinin ismi geçti.  Ama Cumhurbaşkanı Salih, Allavi’yi tercih etti. 1 Şubatta hükümeti kurma görevini alan Allavinin 30 günlük süresi var. Allavi’nin hükümeti kurma süresindeki takvim işliyor. Karşı çıkanlar olduğu gibi destekleyenler de var Allavi’ye görev verilmesine ilk karşı 1 Ekimden bu yana sokakta olan hükümet ve sistem karşıtı göstericiler. Eylemcilerin yanı sıra Allaviye görev verilmesine karşı çıkan etnik ve mezhebi gruplar da bulunuyor. Zaten, daha hükümet kurma girişimlerini tam anlamıyla başlatmayan Allavi’nin sorunların üstesinden gelemeyeceği tartışması yapılıyor. İrana yakınlığıyla bilinen Şii politikacı Hadi Amiri liderliğindeki Fetih Koalisyonu ve Mukteda es-Sadr liderliğindeki Sairun Koalisyonu, Allavi’nin adaylığını destekliyor. Sadr, Allavi’ye görev verilmesini tarihi olarak nitelendirdi. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Sadr, hükümeti kurmakla görevlendirilen başbakan adayına desteğini belirterek, Allavi’nin siyasi partiler değil halk tarafından seçildiğini savundu. Sünni ve Kürtler ise Allavi’nin görevlendirilmesine ilişkin şu ana kadar resmi düzeyde olumsuz bir açıklama yapılmadı.  Sünnilerin, Allavi’ye şartlı destek vereceklerini kaydediliyor. Usame en-Nuceyfi liderliğindeki Kurtuluş ve Kalkınma Cephesi Partisi konuyla ilgili bir açıkmaya yaptı.  Açıklamada, "Bağımsız geçiş hükümetinin kurulması, göstericilerin taleplerinin karşılanması ve yasalara uyulması" şartıyla Allaviye destek verileceği ifade edildi. Irak’taki Kürtler de Allavi’ye olumlu bakıyor. Erbil yönetimi açık şekilde Allavi’ye destek açıklaması yaptı.  Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Dış İlişkiler Dairesi Sorumlusu Sefin Dizayi, Erbil merkezli yerel bir televizyona yaptığı açıklamada, başbakanlık için Şiiler arasında bir konsensüs sağlanmışsa Sünni ve Kürtlerin de adaya destek vereceğini kaydetti.Kimler karşı çıkıyor? Independent Türkçeden Abdulhakim Günaydının haberine göre, Ekim ayından bu yana hükümet karşıtı protestolar düzenleyen göstericiler, Allavi’nin başbakanlığına karşı olduklarını eylemleriyle ortaya koydu.  Eski başbakanlardan ve seküler bir siyaset izleyen Vataniye Koalisyonu lideri İyad Allavi, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Başbakan adayının halkın desteğiyle meşruiyetini alması gerekiyor. Aday, desteğini İrandan değil göstericilerden, sendikalardan, ulusal siyasi ve İslami partilerden almalı” diyerek tepki gösterdi. İki dönem başbakanlık görevini yürüten Nuri Maliki ise aday belirleme sürecinin bir parçası olmadıklarını belirterek, Iraklıların üzerinde anlaştığı şartlara uymayan adaylara hiçbir şekilde destek vermeyeceklerini aktardı. Önceki dönem başbakanlarından Haydar İbadi liderliğindeki Nasr Koalisyonu da Allavinin seçilmesi sürecine müdahil olmadıklarını belirterek, “Allavi tarafsız olduğunu ispatlamak istiyorsa buyursun göstericileri öldürenlerden hesap sorsun” çağrısında bulundu. Irak’ı çekişme sahasına döndüren İran ve Amerika da Allavi’yi yakında izliyor. Bu anlamda İran Allavi’ye görev verilmesini memnuniyetle karşıladığını açıkladı.  İran Dışişleri Bakanı Sözcüsü Abbas Musevi, yaptığı açıklamada “İran, Irakın toprak bütünlüğü, bağımsızlığı ve demokrasiyi güçlendirme ve meşru hükümet ile halkın talebi doğrultusunda, ABDnin bu topraklardan çıkartılması çerçevesinde Muhammed Tevfik Allavinin başbakanlığa seçilmesini memnuniyetle karşılamaktadır” ifadelerini kullandı.  Benzer bir açıklama ise ABD’nin Bağdat Büyükelçiliğince yapıldı. Açıklamada “ABD, Irakın güvenliği, refahı ve egemenliği için yeni hükümet ile çalışacaktır” denildi.  Bu sadece Allavi’nin hükümet kurma sırasında karşılaşacağı zorlu sürecin bazı ipuçları olarak değerlendiriliyor.  Hükümet kurulduktan sonra ise çözüm bekleyen sorunlara gelince bunu aylardır Irak sokaklarını terk etmeyen göstericiler dillendiriyor.  İşsizlik, yozlaşma ve kötü yönetim, altyapı sıkıntıları, ülkedeki koşulların kötü olması, iki ABD işgali görmüş ve BM yaptırımlarına maruz kalmış ülkenin halkı yıpratması o sorunlardan sadece bir kaçı. Ama müstakbel Başbakan iddialı: Göstericilerin taleplerini karşılayacak ehliyet ve liyakata dayalı bir kabine oluşturmak.  Bunu nasıl başaracağını zaman gösterecek ama akan kanı durdurması başarısının en büyük delili olacak.

مشاركة :