Lavrovdan Suriyede daha aktif işbirliği çağrısı

  • 2/6/2020
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, uluslararası topluma Rusya ile ‘daha aktif işbirliği’ çağrısında bulunarak, “Kimse Suriye’deki krizi tek başına çözemez” dedi.Lavrov, Rusyanın resmi yayın organı Rossiyskaya Gazetaya verdiği röportajda, “İdlibdeki gerginlik artıyor. Rusya bu bölgede ne yapabilir?” şeklinde gelen bir soruya şöyle yanıt verdi: "Son yıllarda gücünü iki katına çıkaran Rusya bile Suriye’deki barış anlaşmasıyla ilgili rolü tek başına oynayamaz.”Suriyedeki durumun son yıllarda kökten değiştiğine dikkat çeken Lavrov şöyle konuştu: “Moskova, 2015 yazında meşru hükümetin isteğine dayanarak müdahale ettiğinde, Batılı ve diğer yabancı ortaklarımızın hiçbirinin siyasi bir sürece ihtiyaç duymadıklarını hatırlatmak gerekir. Herkes Beşşar Esed rejimi üzerinde askeri bir zafer bekliyordu. Tam teşekküllü bir Birleşmiş Milletler (BM) üyesi ülkenin meşru hükümeti olan bu rejim, öncelikle Rusya ve İran’dan yardım alarak topraklarının çoğunu geri aldı. Rusya, Türkiye ve İranın siyasi bir sürecin başlatılmasında belirleyici bir rol oynadığını hatırlamak isterim.”Lavrov, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birleşmiş Milletler’in Suriye Özel Elçisi Staffan de Mistura, Batı ülkelerinin muazzam etkisi altında Suriye hükümeti ile muhalefet arasında Cenevre’de adil ve eşit görüşmelerin başlamasını geciktirdi. 2016 yılında müzakereler birkaç kez ertelendi. 2016nın sonlarında Rusya, Türkiye ve İran inisiyatif gösterdi ve Esed hükümeti ve silahlı muhalefet temsilcilerini ilk kez bir araya getirmeyi amaçlayan Astana formatını kurdu. Astana süreci başlamasından bir yıl sonra sahadaki şiddet düzeyi önemli ölçüde azaldı. Soçi’de Suriye Ulusal Diyalog Kongresi yapıldı ve 12 ilkesi de dahil olmak üzere, gördüğümüz siyasi süreçlerin temeli haline gelen belgelerin kabul edilmesine yol açtı. Astana süreci, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersenin muhalefet, hükümet ve sivil toplumdan taraflar oluşturmasına ve prosedür kurallarındaki düzeni koordine etmesine yardımcı oldu. Bunun, Anayasa Komitesinin oluşumunu bozmaya çalışan Batılı ülkelerin eylemlerinin aksine, Rusya, Türkiye ve İranın kararlı desteğiyle yapıldığını vurgularım.” Astana süreci kapsamında Gerginliği Azaltma Bölgesi kavramı başlatılmasının, silahlı muhalefetin siyasi sürece katılmasına yardım ettiğini dile getiren Lavrov, görüşlerini şöyle sürdürdü: “Bu arada, BMGK tarafından terörist gruplar olarak tanımlananların hepsi İdlibdeki Gerginliği Azalma Bölgesi ile Halep ve Hamaya yakın yerlerde toplandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan bu bölgede özel anlaşmalara imza attı. Bu konu Eylül 2018de, ardından Ekim 2019da iki kez gözden geçirildi. Her iki durumda da Rusya ve Türkiye, başta sivil güvenlik olmak üzere insani yardım, gıda, ilaç ve diğer insani malzemelerin dağıtımı konusunda İdlibi denetleme taahhütlerini içeren özel belgeleri kabul etti. Aynı zamanda, taraflar Gerginliği Azaltma bölgesinde 10-20 kilometrelik askerlerden arındırılmış bir hat oluşturmayı da kabul etti.” Röportajda İdlib’deki son gerginliğe değinen Lavrov, “Türk mevkidaşım Mevlüt Çavuşoğlu ile dün tekrar görüştüm. Askeri yetkililer sürekli iletişim halinde. Ne yazık ki, Türkiye şimdiye kadar, İdlib sorununu çözmek için tasarlanan özellikle Heyetu Tahriru’ş Şam’ın (HTŞ) silahlı muhaliflerinden ayrılması gibi birkaç önemli taahhüdünü yerine getiremedi” dedi. Rusya’nın Hmeymim’deki üssüne SİHA’lar ile saldırılar düzenlendiğini, bununla birlikte İdlib bölgesinin ötesindeki sivil bölgelerin de düzenli bombardımana maruz kaldığını öne süren Lavrov, “Bu durumun bir başka nedeni, 10-20 kilometrelik askerlerden arındırılmış hattın İdlib bölgesi içinde kurulmamış olması, Türk ortaklarımız bunu bize hatırlattı. Rusya ve Türkiye liderleri tarafından alınan kararları uygulamak için çaba göstermeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.Lavrov, röportajda, TSK ile rejim arasında yaşanan gelişmelere şu ifadelerle değindi: “Bildirildiğine göre Türk birlikleri İdlib bölgesinde konuşlandırılıyor. Suriye ordusu ile aralarında çatışmalar yaşandı. Ordumuz bu durumu izliyor. İdlib’de 2018 ve 2019daki Soçi Mutabakatları’nın sıkı bir şekilde uygulanmasını öneriyoruz.”Rus Bakan, İdlibdeki gelişmeler hakkında bir diğer önemli öğeye dikkat çekerek şöyle konuştu: “İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ndeki risk ve tehditlerden kaynaklanan ikinci konu, HTŞ unsurları da dahil olmak üzere yüzlerce unsurun oradan Libyaya taşınmasıdır. Bu yüzden bir kez daha vurguluyorum: Rusya bu sorunu tek başına çözemez.  Ancak Rusya, İdlib ile ilgili mevcut anlaşmaların tamamen doğru ve koşulsuz olarak uygulanmasını izleyebilir. Türk ortaklarımızla bunun hakkında konuşuyoruz.”

مشاركة :