Fas Kralı 6. Muhammed tarafından hazırlanan rapor, dün Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da düzenlenen 33. Afrika Birliği Liderler Zirvesi’nde katılımcılara sunulurken, raporda, Fas’taki Afrika Göç Gözlemevi Merkezi’nin etkinleştirilmesi konusunun yer aldığı ifade edildi. Raporda, Afrika’daki göç sorununa çözüm sunmak ve Gözlemevi Merkezi’nin kıtadaki temel rolünün yanı sıra bu konuda doğru veri sağlamak için yapısal ihtiyaçlara verilen cevaplar bulunduğu aktarıldı. Raporda, Fas Kralı’nın, Marakeş’te imzalanan Göçmenlik Şartı’nın gereksinimlerinin uygulanmasıyla oluşturulacak gözlemevinin, göç konusunda herkese fayda sağlayacak yönetim ile Afrika kıtası için önemli bir rol oynayacağı belirtildi. Raporda, Afrika’nın, Göç Sözleşmesi’nin Fas’ta uygulanmasına ilişkin Afrika bölgesel konferansı düzenleyerek sorumluluğu üstleneceği ve aynı zamanda özellikle gençlere fayda sağlamak için Afrikalı yetkililere göç konusunda çok taraflı önlem alınması için gerekli desteğin sağlanacağı kaydedildi. Dünyadaki göçmen sayısının 2019 yılında 272 milyona ulaştığını gösteren raporda, sayının her geçen gün arttığı ve bu konuda Afrika kıtasının özel bir dinamiğinin olduğu vurgulandı. Fas Kralı 6.Muhammed adına Fas Başbakanı Sadeddin el-Osmani tarafından sunulan raporda, Afrika’nın, yoksulluk, çatışma, güvensizlik, iklim değişikliğinin yanı sıra gençlik ve kentsel kategoride demografik büyüme ve işsizlik gibi önemli küresel zorluklarla karşı karşıya kaldığı belirtildi. Afrika’daki göç akışları ile ilgili verilerin olmaması sebebiyle göçün karmaşık bir konu olduğuna işaret edilen raporda, Afrikalı göçmen, sığınmacı ve yerinden edilmiş kişilerin aynı göç yollarını takip ettiği aktarıldı. Raporda, yalnızca yoksulluk ile bağlantılı olduğu düşünülen Afrika’daki göç konusunda ‘yanlış bir izlenim’ olduğuna işaret edilerek, sel, kuraklık ve iklim değişikliği konularının da milyonlarca Afrikalının göç etmesine sebep olan konular arasında olduğuna vurgu yapıldı. Afrika’nın yeni ‘çevresel göç’ olgusundan en çok etkilenen kıta olduğu aktarılırken, 2050’lere doğru 140 milyon potansiyel göçmenin, 86 milyonunun iklim değişikliğine bağlı sebeplerle göç edebileceği bildirildi. 2018 yılında göçmenlerin kendi ülkelerine 529 milyar dolar aktardığı belirtilen raporda, bu rakamın doğrudan yabancı yatırım adına kamu desteğine tahsis edilen miktarlardan daha büyük bir miktarı temsil ettiği öne sürüldü. Raporda, 2018 yılında Afrika’ya tahsis edilen havalelere rağmen Afrika’nın yaklaşık 46 milyar dolarlık en düşük finansal varlıklara sahip bir kıta olduğu, bu rakamın Doğu Asya ve Hint Okyanusu’nda 143 milyar dolar, Güney Asya’da 131 milyar dolar ve Latin Amerika’da ise 88 milyar dolar olduğu belirtildi. Afrika’daki havale masrafları dünyadaki en yüksek maliyetlere sahip. Küresel hedef yüzde 3 olarak belirlenirken, Afrika’daki maliyet ise yüzde 9 olup herhangi bir düşüş göstergesi ise bulunmuyor. Bu bilgilerin geçtiği raporda ayrıca, havalelerin Afrika’daki kalkınma için keşfedilmemiş bir değeri temsil ettiği iddia edildi. Raporda, göçmenlerin kalkınmaya katkısının tek bir boyutunun olmadığı, çünkü bunun sadece gönderen değil aynı zamanda para transferini alan ülkeleri de kapsadığı çünkü çok sayıda göçmenin gelişmekte olan ülkelerde olduğunun unutulmaması gerektiği kaydedildi. Raporda, küresel göçün yalnızca Afrika’da olmadığı aktarılırken, ulusal düzeyde göçmen ihraç eden ilk on ülke arasında Afrika’nın olmadığı görülüyor. Afrika göçünde nüfusun yüzde 3’ünden daha az bir kısmının yurt dışına gittiği belirtilen raporda, göçün büyük kısmının kıta içerisinde olduğu aktarıldı. Afrika göçü ile ilgili hazırlanan raporda, Afrika’nın artık bir göç kaynağı olmadığı aktarılırken, göç yollarına ilişkin çeşitli bilgilere de yer verildi.