Suudi Arabistan, 1 trilyon rezervi ile ülke topraklarının en büyük gaz sahasının keşfedildiğini açıkladı. Bu gelişmenin Suudi Arabistanda gaz çağını başlatacağı tahmin ediliyor. Hidrokarbon Yüksek Komisyonu’nun, Başbakan Yardımcısı Veliaht Prens Muhammed Bin Selman başkanlığında önceki gün yaptığı toplantıda, ülkede keşfedilen en büyük gaz rezerv alanını geliştirme planlarını incelendi. Komisyon, Suudi Arabistan’ın doğusunda, 170 km uzunluğu ve 100 km genişliğiyle Krallık dahilinde keşfedilmiş diğer rezervlere benzemeyen, sıra dışı büyüklükteki bir gaz sahası olan el-Cafurayı geliştirme planlarını gözden geçirdi. Söz konusu gazın petrokimya endüstrisi için yüksek kaliteli sıvı gaz ve kapasitör içerdiği tahmin ediliyor. Suudi Arabistan’ın sahip olduğu en büyük gaz sahasını duyurması, G-20’ye başkanlık ettiği yıl ile aynı z amana denk geldi. Söz konusu potansiyel, daha az karbon emisyonu olan temiz enerji kaynaklarına yönelim ışığında dünyanın geleceğini garanti altına almada Krallığın öncü ve lider rolünü güçlendiriyor. Veliaht Prens, yatırım hacmi 412 milyar riyale (yaklaşık 110 milyar dolar) ulaşan Suudi Aramco’nun saha geliştirme çabalarını takdir etti. Sahanın gaz üretiminin kademeli olarak artırılarak tam kapasiteye ulaşması için yapılacak geliştirme çalışmalarıyla 2036 yılında mevcut üretimin yaklaşık yüzde 25’ine denk gelen 2,2 trilyon metreküpe ulaşılacak. Yeni gaz sahası, günde yaklaşık 130 bin varil etan üretim kapasitesiyle mevcut üretimin yaklaşık yüzde 40’ını, yine petrokimya endüstrileri için gerekli olan günde yaklaşık 500 bin varil gaz ve kondens üretimiyle de mevcut üretimin yüzde 34’nü karşılayacak. Bu enerji kaynakları, küresel ekonomiyi istikrara kavuşturmada Suudi Arabistan’ı en önemli oyunculardan biri haline getiriyor. Veliaht Prens Muhammed Bin Selman, Vizyon 2030 hedeflerine uygun olarak büyüme oranlarını yakalamak için, keşfedilen sahadaki gazın sanayi, elektrik, tuzlu su arıtma, madencilik ve diğer yerel sektörlere tahsisine öncelik verilmesi gerektiğini belirtti. Veliaht Prens, alandaki geliştirme çalışmalarının gelecek 22 yıl boyunca hükümete yaklaşık 32 milyar riyal (yaklaşık 8,6 milyar dolar) net bir gelir sağlayacağının ve gayri safi yurtiçi hasılaya yıllık yaklaşık 120 milyar riyal (yaklaşık 32 milyar dolar) kazandıracağının ön görüldüğünü ifade etti. Ayrıca söz konusu sahada ve diğer sektörlerde vatandaşlara doğrudan iş imkanı daq sağlanacağını belirtti. Velaht Prens’e göre bu gaz sahasının geliştirilmesi, Suudi Arabistan’ı dünyanın en önemli petrol üreticisi konumundan dünyanın en önemli gaz üreticilerinden bir haline getirecek. Bu potansiyel, Krallığın yerel enerji türlerinin tüketimi için en iyi karışımı elde etme ve yenilenebilir enerji kaynağı geliştirme programlarının yanı sıra çevrenin ve sürdürülebilirliğin korunmasında da elini güçlendirecektir. Veliaht Prens, Kral Selman Bin Abdulaziz, gelişim çabalarının ekonomik çeşitlilik ve alternatif avantajların kullanımıyla Krallığın küresel enerji pazarındaki lider konumunu pekiştirmeye istekli olduğuna vurgu yaptı. Suudi Arabistan’ın büyük gaz rezervini geliştireceğini açıklaması, hiç şüphesiz Veliaht Prensin yüksek ekonomik istikrarı yakalamak amacıyla tek bir kaynağa güvenmekten öte alternatif enerji dosyaları ve gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesine gösterdiği büyük ilgiyi yansıtıyor. Suudi Arabistan’ın en büyük gaz sahasını geliştirmesi Vizyon 2030a hızlı bir aktarım yapılmasını da sağlıyor. Suudi Arabistan, gazın ihracat aşamasına geçmesiyle birlikte özellikle Asya, Afrika ve Avrupa kıtalarıyla karasal bağlantılarının sağladığı stratejik coğrafi avantajı sayesinde Asya’daki gelişmekte olan doğalgaz tüketicisi ülkeler için iyi bir seçenek haline gelecek. Yerel olarak enerji tüketiminde en üst düzeyde karışımı elde etme çabaları, Krallığın en büyük gaz alanlarını geliştirmesini de destekleyecek. Gazın geliştirilmesi genellikle ileri teknik ve donanım gerektirdiğinden yeni gaz sahasındaki çalışmalar Aramco Şirketi’nin rolüne, pazar değerine ve yeteneklerine olan güveni de artırdı. Suudi Arabistan’ın gaz ürünlerine odaklanması, yaşanan hızlı değişimler ışığında enerji piyasalarının gelecekteki durumunu öngördüğünü gösteriyor. Siyasi liderlerin enerjinin geleceğini görmelerinin, yönlendirmeyi elektrik üretimi, tuzlu su arıtma, petrokimya endüstrileri ve madencilik sektörlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya doğru yapmalarını sağlayarak böylece Krallığın ekonomik büyümesini ve alternatif avantajlarını kullanmasını destekleyeceği kaydediliyor.
مشاركة :