Mısır, Etiyopya ve Sudan bu ayın sonunda Mavi Nil üzerine kurulu Nahda Barajı konusunda nihai anlaşma için hazırlanıyor. Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi “Anlaşma tüm tarafların çıkarları arasındaki dengeyi koruyacak” dedi. Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Dünya Bankası’nın katılımıyla, yaklaşık dört aydır, Mısır, Etiyopya ve Sudan arasındaki Nahda (Rönesans) Barajı görüşmelerini himaye ediyor.  Etiyopyanın, 2011de Mavi Nilin yatağını değiştirerek Nahda Barajının inşasına başlamasıyla bölge ülkeleri arasında nehir suyunun kullanımı konusunda tartışmalar yaşandı. Kahire yönetimi, Hedasi Barajının Mısırın tek su kaynağı durumundaki Nil Nehrindeki payına muhtemel olumsuz etkilerinden endişe ediyor. Mısır Mısır, Nil’den yıllık 55.5 milyar metreküp su alıyor ve bunu ‘tarihsel hakkı’ olarak niteliyor. Öte yandan, elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 90ını hidroelektrik santrallerinden sağlayan Etiyopya ise Nahda Barajıyla enerji üretimini artırmayı hedefliyor. Cumhurbaşkanı Sisi dün, eski Etiyopya başbakanı ve Başbakan Abiy Ahmed’in Özel Elçisi Hila Myriam Desalin’i kabul etti. Görüşmenin ardından açıklamada bulunan Sisi, “Washington’un gözetiminde gerçekleşen görüşmelerin başarılı olması için kararlı olduklarını” vurguladı. Anlaşmanın Mısır, Etiyopya ve Sudan arasındaki işbirliği, koordinasyon ve kalkınma için geniş ufuklar açacağını belirten Sisi, bu üç ülkenin ikili ilişkilerinin tüm Nil Havzası bölgesine ve Afrika’nın istikrarına olumlu yansımaları olacağını söyledi. Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi Bessam Radi, Etiyopya elçisinin Sisi’ye Başbakan Abiy Ahmed’den bir mesaj getirdiğini bildirdi. Abiy Ahmed’in mesajında, ‘Ülkesinin Mısır ile dostluk bağlarını güçlendirmek ve ikili ilişkilerini geliştirmek için istekli ve son derece ilgili olduğu, ayrıca Cumhurbaşkanı Sisi’nin Afrika Birliği Başkanlığındaki başarılı görevini takdir ettiklerini, ikili ilişkilerin ilerletilmesinin tüm Afrika’nın istikrarına olumlu etkileri olacağını” ifade etti. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi de, “İki ülke arasındaki ortaklığın tarihsel ilişkiler ışığında ilerletilmesi için arzulu olduklarını, Mısır’ın ilkelerinin, kendi değerlerini korurken, karşılıklı saygı ve diğer devletlerin iç işlerine müdahale etmemek yönünde olduğunu” ifade etti. Sisi ayrıca ‘halklar arasındaki işbirliği ve kardeşliğin, kaynaklardan müşterek yararlanmayı ve enerjinin kalkınma ve ilerleme lehine kullanılması için ortak çaba göstermeyi gerektirdiğine’’ vurgu yaptı. Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri bir hafta önce yaptığı açıklamada, “Washington üç ülke başkanlarına Nahda Barajı ile ilgili nihai bir metin sunacağını, ülkesinin bu konuda, Mısır’ın su haklarını koruyan, nihai, adil bir anlaşma yapılmasını beklediğini’’ ifade etmişti. Şukri barajın doldurulması ve çalıştırılmasıyla ilgili anlaşmanın daha önce gerçekleştiğini hatırlatarak, nihai anlaşmada, yasal çerçevenin belirlenmesi ve müşterek bir komisyon kurularak, geçmiş görüşmelerde üzerine ittifak edilen hususların yürürlüğe girmesinin beklendiğini söylemişti. Taraflar yaklaşık sekiz yıldır Nahda Barajı hakkında şu ana kadar sonuçlanmayan müzakerelerde bulunuyor.  Geçen hafta ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed ile başkent Addis Ababa’da bir araya gelmişti. Pompeo müzakerelerin sonuna gelindiğini ve çok yakında nihai anlaşmanın gerçekleşeceğini belirtmişti. Etiyopya-Mısır-Sudan gerginliği müzakerelerle aşılmaya çalışılıyor Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, geçtiğimiz Ekim ayında Etiyopya Meclisinde yaptığı konuşmada, "Nahda Barajı için Mısır ile savaşmak gerekirse milyonlarca insanı harekete geçirmeye hazırız ancak mevcut çıkmazı çözebilecek müzakereler var" demişti. Resmi açıklamalara göre, Etiyopya barajın inşaatının yaklaşık yüzde 70ini tamamladı. Etiyopya Sulama Bakanı daha önce 2012de yapımına başlanan Baraj Gölünün ilk dolumunun Temmuz 2020de başlayacağını belirtmişti. Etiyopya, yıllardır mustarip olduğu elektrik üretimi için su kaynaklarını geliştirme ve kullanma hakkını savunurken, Mısır, barajın ana su kaynağı olan Nil suyu üzerindeki payına zarar vermesinden korkuyor. Mısır, Nil’den yıllık 55.5 milyar metreküp su alıyor ve bunu ‘tarihsel hakkı’ olarak niteliyor.