​Cezayir’de “Buteflika’nın adamlarına” yönelik kovuşturmalar yeniden başladı

  • 2/26/2020
  • 00:00
  • 2
  • 0
  • 0
news-picture

Atıf Katadre Cezayir halk hareketinin, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’yı istifaya sürüklemesinden yaklaşık bir yıl sonra Buteflika’ya yakın isimler halen yolsuzluk şüpheleri çerçevesinde takip edilmeye devam ediliyor. Son olarak cumhurbaşkanlığı kurumunun ‘kara kutusu’ sayılan, Buteflika’nın protokolü Muhtar Rakik takibe alındı. 24 Şubat Pazartesi günü Sidi Muhammed Mahkemesi  Soruşturma Hakimi, Rakik’in ‘mali yolsuzluk’ suçlamasıyla el-Harraş Hapishanesi’nde geçici olarak tutuklanması emri verdi. Yolsuzluk meselelerinde uzmanlaşmış olan mahkemeden yayınlanan bildiride, Rakik’in davasının ‘gıda endüstrileri’, ‘harcamalar” ve “kara para aklama” ile ilgili mevzuat ve düzenlemeleri ihlal ile ilgili olduğu belirtildi. Suçlamalar arasında ‘haksız imtiyazlardan faydalanma, nüfuzunu kötüye kullanma, bazı iş adamlarına haksız imtiyazlar elde etmek için aracılık etme ve rapor vermeme’ suçlamaları da var. Rakiki, ‘ordu yetkisine ve devlet otoritesine karşı komplo’ konularında da birkaç gün önce Buleyde’deki askeri mahkeme önünde tanık olarak ifade vermişti. Dava çerçevesinde eski cumhurbaşkanının erkek kardeşi ve danışmanı Said Buteflika ile General Tevfik ve Beşir Tartag, 15 yıl hapis cezası almıştı. İşçi Partisi Genel Sekreteri Louisa Hanun ise 9 ay olarak belirlenen hapis cezasının sonlanmasının ardından serbest bırakılmıştı. Cumhurbaşkanlığı kurumunun temizlenmesi Yolsuzluk ve eski rejime bağlılık davaları, Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un seçilmesinin ardından yaşanan çıkmazdan birkaç hafta sonra yeniden gündeme geldi. Yaklaşık bir yıl önce, üst düzey danışmanlardan el-Muradiye Sarayı’ndaki profesyonellere kadar herkesi etkileyen ‘tasfiye sürecinin’ başlamasından bu yana konunun cumhurbaşkanlığı kurumları ile büyük bir bağlantısı olduğu görülüyor. Son soruşturmalarda ülkenin en büyük gıda sanayisinin sahibi olan iş adamı İd Bin Ömer tutuklanarak yaklaşık bir hafta önce el-Harraş Hapishanesi’ne transfer edildi. Daha sonra aynı sektörden diğer bir iş adamı, Huseyin Metici hakkında da soruşturma başlatıldı. Aynı şekilde eski Konut Bakanı Abdulvahid Tamar ve ülkenin doğusundaki Skikda vilayetinden iki eski vali de hapis cezasına çarptırıldı. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığına göre Avukat İsmail Bunika, Yüksek Mahkeme’de şunları söyledi: “Başkentteki soruşturma ekibi birkaç haftadır yolsuzluk dosyalarını takip ediyor. Cumhurbaşkanlığı seçimleri döneminde soruşturmalarda azalma olduğuna inanılıyordu. Ancak bu adımların geri dönüşü, cumhurbaşkanlığının (anayasa uyarınca ülkedeki ilk hakim cumhurbaşkanıdır) şüpheli her dosyayı incelemek için adalete yeşil ışık yaptığını gösteriyor. Soruşturmalar, daha önce yaklaşılmamış ekonomik sektörleri de içerecek şekilde genişletiliyor. Kanıtlar, Buteflika’nın adamlarının gizli bir etkisi olduğunu ortaya çıkardı.” Yargı organları, eski Enerji Bakanı Şakib Halil’i de Sonatrach petrol şirketi davası kapsamında soruşturmaya çağırdı. Söz konusu dava, cumhurbaşkanlığı baskısıyla daha önce kapatılmıştı. Aynı şekilde Adalet Bakanlığı da uzun bir listeyle milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırmak için parlamentoya bazı talepler sundu. Gözler cumhurbaşkanlığında Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, eski Cumhurbaşkanı Liamine Zeroual’ın (1995- 1999) cumhurbaşkanlığı kurumunun işletilmesi hususundaki deneyimlerine olan hayranlığını gizlemiyor. Tebbun ayrıca bugün Zeroual döneminden bazı uygulamaları hayata geçirdi. Bu çerçevede Cumhurbaşkanı ilk olarak Kerim Yunus’u, 1990’larda ortaya çıkan ve daha sonra kaybolan bir pozisyona cumhuriyet aracısı olarak atadı. İkinci olarak da 1990’larda cumhurbaşkanlığı düzeyinde güvenlik danışmanı olarak görev yapan eski General Muhammed Batşin’de güvenlik ve askeri faaliyetlerde danışmanlık misyonlarına askeri isimler atadı. Tebbun, emekli Tümgeneral Abdulaziz Mucahid’i de güvenlik ve askeri işlerden sorumlu danışman olarak seçti. Ordu saflarından emekli olan Mucahid, askeri kuruluşta üst düzey görevlerde bulunmuş bir isim. Son olarak başkent Cezayir’in batısındaki Şerşel’de askeri akademinin direktörü olarak görev yaptı. Tümgeneral Abdulaziz Mucahid, ‘ulusal halk ordusu kurumunun anayasal sınırları’ fikrini savunmasıyla biliniyor. Mucahid, Cezayir ordusunu ‘modernleşme’ olarak bilinen ve Savunma Bakanlığı için bütçe artışı meselesine kadar uzanan genel planın parçası olarak silahlandırma adımlarını savunuyor.

مشاركة :