Bazı Lübnanlı politikacılar ve aktivistler, ‘devleti çöküşün ve toplumu kaosun eşiğine getiren, koronavirüsün ülkeye girişiyle daha da kötüleşen ekonomik ve finansal boyutlarıyla’, Lübnan’ı mevcut siyasi krizden kurtarmak için ‘2020 Ulusal Girişim Hareketini’ duyurdu. Girişimin ilanı sırasında eski Milletvekili Faris Said, ‘herhangi bir kurtarma reformu hareketliliği ortaya koymak ve sivil barışı korumak amacıyla’ dış vesayetten kurtulmak için vazgeçilmez şekilde ulusal uzlaşı anlaşmasına ve anayasaya uyma taahhüdünde bulundu. Said ayrıca, “Lübnan, tüm halkı için nihai bir vatandır. O, kimlik ve aidiyeti açısından bir Arap’tır” dedi. Milletvekili Faris Said, ‘mevcut siyasi ekibin, Lübnan’da yaşananlarla başa çıkamadığını, anayasa ve Taif Anlaşması’na dayanan seçim yasasına göre erken parlamento seçimleri aracılığıyla tüm anayasal hiyerarşisinde alternatif bir otoriteye ulaşana kadar Lübnanlıların, yönetimde köklü bir değişiklik çağrısı yaptığını’ vurguladı. Milletvekili, “Uzun süredir devam eden bu krizin nedenleri, 1990 yılından bu yana Lübnan üzerindeki (İran veya Suriye) vesayetini devam ettiren önemli bir siyasi faktörden kaynaklanmaktadır. Bu vesayet, savaşın ardından bir devletin kurulmasını engelledi” ifadelerini kullandı. Said, “12 Aralık’ta Paris’te bir araya gelen Lübnan’ı kurtarmak için uluslararası grup, Başbakan Hasan Diyab hükümetinin güven kazanmasının ardından bir bildiri yayınlayarak, anayasaya geri dönüş, Taif, Baabda deklarasyonu ve uluslararası meşruiyet kararları dışında Lübnan’a yardım eden başka bir şeyin olmadığına dikkati çekti” dedi. Milletvekili, Lübnan, Arap ve uluslararası meşruiyete karşı karşıya gelen parti ve grupların çıkış arayışlarını da eleştirdi. Aynı şekilde söz konusu ‘girişim hareketinin’ bildirisinde de “her türlü siyasi, ekonomik, finansal ve idari yolsuzluk durumunun kötüleştiği’ vurgulandı. Bildiride, “Ulusal kurtuluşa giriş; Lübnan’ın tüm halkı için nihai bir vatan olduğunu, yeniden vatan edinmeyi reddettiğini, Arap dünyasının meseleleriyle bir dayanışma gösterildiğini ortaya koydu. Girişim, Arap ve uluslararası meşruiyete saygı gösterirken, yetkileri ve işbirliğini de anayasal temeller uyarınca paylaştırdı” ifadelerine yer verildi. “Suriye vesayeti, ardından da İran vesayeti ve silahı tarafından abartılan iktidar kotaları sistemini devirmek için” çalışılması gerektiği belirtilen bildiride, ‘Lübnanlıların modernizm ve demokrasi için uzun zamandır savundukları tüm sivil hakları ortaya koymak ve her türlü ayrımcılığı ortadan kaldırmak amacıyla çalışılacağı belirtildi.