Irak’taki gösteriler ABD’ye hizmet mi ediyor?

  • 3/5/2020
  • 00:00
  • 4
  • 0
  • 0
news-picture

İmaduddin el-Cuburi ABD Milli Savunma Üniversitesi’nde (NDU) Ulusal Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (INSS) Başkanı Dr. Richard D. Hooker, Irakta son aylarda düzenlenen protesto gösterilerinin ABD’nin ulusal çıkarlarına 2003teki askeri operasyondan daha fazla hizmet ettiğini ve ‘kapsamlı bir devrime’ dönüştürmek için ‘altın bir fırsat’ olduğunu düşünüyor. Independent Arabiadan İmaduddin el-Cuburinin haberine göre, Dr. Hooker’ın, Foreign Policy dergisinde yayınlanan ve Ocak ayı başlarında çeşitli internet siteleri tarafından değerlendirilen makalesinden birkaç paragraf şöyle; “ABD ordusunun Irak’ı işgali ve Irak’ta Amerikan çıkarlarına hizmet eden bir anayasa ve hükümet tasarlama girişiminden sonra ‘Saddam Hüseyinin devrilmesinin’ Irakın Şiilere ve İrana teslim olmasına yol açtığını kabul etmeliyiz.” “Günümüzde bir silaha dönüşen teknoloji ve sanal dünya, uluslararası ve bölgesel denklemler üzerinde etkili oldu. Sosyal medya, Irak’ta şimdiye kadar ABD’nin çıkarlarına hizmet eden gösterilerin düzenlenmesinde rol oynarken ABD ulusal çıkarını tehdit eden ‘Şii hükümetini’ çöküşün eşiğine getirdi. Bununla birlikte umutsuzluk, yetersizlik, devletsizlik ve siyasi istikrarsızlık, Irak geneline yayıldı.” “ABDnin Iraktaki ulusal çıkarlarıyla çatışan bir Şii devletinin yeniden kurulmasını önlemenin” son derece önemli olduğunu düşünen Hooker’ın makalesindeki bir diğer paragraf ise şöyle; “Siyasi çalkantılar, ülkenin dört bir yanını etkilerken Şii hükümet deneyimi Irak Anayasası’nın Amerikan çıkarlarına hizmet etmediğini gösterdi. Hedeflerimize ulaşmak için tüm siyasi süreç değiştirilmeli ve ABDnin Irak işgali hedeflerine ulaştıran yeni yapılar oluşturulmalıdır.” ABD Savunma Bakanlığının Uluslararası Güvenlik İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Robert Kareem ile yaptığı bir telefon görüşmesine değinen Dr. Hooker, Kareem’in “On yıldır Irak’ta söz sahibiyiz. Cumhurbaşkanı Berhem Salih, başbakan adayı önerilerine direnerek ve Irakta hukukun üstünlüğünün oluşumunu engelleyerek ABD çıkarlarına büyük hizmetlerde bulundu” dediğini aktardı.  “Kürt aşiretleri, imkanları ve niyetleri, ABD’nin Irak ve Doğu Akdenizdeki stratejik derinliğidir” diyerek ırkçı bir eğilim gösteren Dr. Hooker, bugün Irakın ABD için güvenli ve güvenilir bir ülke olmaya hazır olduğuna inanıyor. “Eğer bir askeri darbe olursa mevcut yapıların bunun kapsamı dışında oluşması gerektiğini” söyleyen Dr. Hooker makalesinde, “Iraktaki siyasi kriz, ABD’nin ulusal çıkarlarına hizmet eden kapsamlı bir devrime dönüşmesi gereken altın bir fırsattır. Eğer bu fırsatı kaçırırsak, önümüzdeki on yıl içinde bir daha aynı fırsatı yakalayamayız” ifadelerine yer verdi.Değerlendirme Şarkul Avsatın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, askeri ve siyasi yönleri iç içe geçmiş bir vizyonu olan Hooker, siyasi hedefin, ‘ABD’nin Irak işgalinin hedeflerine ulaşmaya’ hizmet etmesi gerektiğine inanıyor. Buna şaşırmamalı. Hooker, ABD ordusunda 36 yıl görev yaptı, albay rütbesine kadar yükseldi. 2005-2006 yılları arasında Irakta paraşütçüler takımının komutanlığını üstlendi. Virginia Üniversitesinden ‘Uluslararası İlişkiler’ alanında yüksek lisans ve doktora dereceleri aldı. Hooker tarafından ortaya atılan bu karışımın, üzerinde durmaya değer olumlu noktaları olsa da heterojen bir yapı da barındırıyor. ABD, Iraktaki kronik siyasi çalkantıların büyük bir kısmına dahil oluyor. Çünkü başarısızlığına rağmen siyasi süreci desteklemeye devam ediyor. Bunu şöyle açıklayabiliriz; 1 - “Irak ve ABD çıkarlarına hizmet eden bir Irak hükümeti için anayasanın düzenlenmesi girişimi ve Saddam Hüseyinin devrilmesi, Irakın, Şiilere ve İrana teslim olmasına yol açtı” cümlesini ele alalım. Bunun nedenlerini şöyle sıralayabiliriz; * Irak, ABD’nin işgalle siyasi bir çözüm dayatabileceği marjinal bir ülke değildir. * ABD hükümetleri, Iraklı muhaliflerle ilgilenseler de İran yanlılarını tercih ettiler. * ABD’nin Irakın işgali sonrası için elinde hiçbir siyasi proje veya idari plan yoktu. * İran, ABDnin Irak işgalini daha iyi kullandı. * Resmi sistemin zayıflığı, Iraktaki durumu istikrarsızlaştırmaya devam etti. 2 - Günümüzde bir silah olarak kullanılan sosyal medya ‘devrimi örgütlemeye’ katkıda bulunması, sosyal medyayı etkili bir şekilde kullanan genç beyinlerden kaynaklanıyor. ABD’nin çıkarlarını tehdit eden Şii hükümetine gelince, bu ifade tam bir çelişkidir. Irak’taki Şii-Safevi hükümetleri ABD’nin desteği olmadan hayatta kalamazdı. İşledikleri mezhepçi suçlar onları yıkmak ve katliamlarına ilişkin kovuşturmalar başlatmak için son derece yeterli. 3 - “Umutsuzluk, yetersizlik, devletsizlik ve siyasi istikrarsızlık Irak geneline yayıldı” ifadesine baktığımızda mesele sadece içerideki durumla ilgili değildir. Bağdattaki ABD ve İran büyükelçilikleriyle ilgilidir. Aralarındaki siyasi kontrast, ülkenin genel durumuna olumsuz yansımaktadır. 4 - Hooker, “ABDnin Iraktaki ulusal çıkarlarıyla çatışan bir Şii devletinin yeniden kurulmasını önlüyoruz” diyor.  Bu ifade, apaçık bir çelişkidir. Söz konusu Şii devleti, İran karşıtı bir Arap devleti değil, Safevi eğilimli bir devlettir. İkisi arasında fark vardır. 5 - Hooker, siyasi süreçteki genel değişiklikten ve ‘ABDnin Irakı işgali hedeflerine ulaşan yeni yapıların oluşturulmasından’ bahsediyor. Bu teorinin geçerliliği, ancak kapsamlı siyasi sistemle sona erebilir. ABD, Irak işgalinin hedeflerini tekrarlayarak ve yerel çevrelerle çatışmaları devam ettirmek yerine İrana ve kollarıyla mücadele eden Irak güçleriyle ilişkilerde doğru davranmalıdır. 6 - Robert Kareemin “Irakta on yıldır söz sahibiyiz” şeklindeki iddiasına ve Cumhurbaşkanı Berhem Salihin ‘ABD çıkarlarına büyük hizmetlerde bulunmasına’ yaptığı övgüye gelince ABD, 2011 yılı sonlarında askeri olarak resmen çekilmesinin ardından siyasi süreç üzerindeki kontrolünü zaten kaybetmişti. Bu ifadeler gerçeği tamamen yansıtmıyor ve Amerikan yanlısı tarafı İran yanlısı tarafa karşı şişiriyor. 7 - Hookerın ‘Kürt aşiretleri’ ile ilgili öne sürdüklerine karşın diyoruz ki; “Irakın en büyük ikinci topluluğu. Irak toplumunun tarihi bileşenlerinden olan beş milyon Kürdü, ‘aşiretler’ olarak tanımlayarak varoluşsal ağırlıklarını hafife alıyor.  Kürtleri, ABDnin Irak ve Doğu Akdeniz bölgesindeki stratejik derinliği olarak gören Hooker, Kürtlerin sadece kendi ülkelerine değil, aynı zamanda Amerikan çıkarlarına da hizmet ettiğini söylüyor. Kürt Bölgesel Yönetimi’nin Irak’tan ayrılmak için yaptığı referandum ve Mesut Barzaninin Erbilde söyledikleri gibi bu konuya işaret eden birçok faktör söz konusu. Kürtler ABD vizyonuna indirgenemez. Milyonlarca Kürt, bir aşirete, bir partiye veya bir harekete bağlı olmadığı gibi Irak kimliğine bağlı Kürtler de var. 8 - Askeri darbe fikri ve bunun ‘mevcut yapıların kapsamı dışında’ olması konusunda ise devrimin anlamı ve kavramı ile askeri darbenin anlamı ve kavramının farklı şeyler olduğunu vurgulamak gerekir. Gösterilerde ve protestolarda halkın yanında kim durursa, mevcut güçleri aracılığıyla hedeflerine ulaşmak için işbirliği yapmalı ve barışçıl gösteriler düzenleyen devrimci gençlere zulmedenleri sorumlu tutmak ve cezalandırmak için harekete geçirmelidir. 9 - Hooker’in Irak’ta Ekim ayında başlayan gençlik devrimini, Amerikan ulusal çıkarlarına hizmet eden kapsamlı bir devrime dönüşmek için ‘altın bir fırsat’ olarak görüyor. Iraklı gençler ABD işgalinin ardından yolsuzluk yapanlarca talan edilen anavatanlarını kurtarmak için hala hayatlarını yitiriyor ve fedakarlıklar yapıyorlar. Burada işbirliği ile kendi çıkarlarına hizmet etmek arasında fark bulunuyor. Bu gençler ve devrimi organize edenler, bağımlı olmaya değil işbirliği yapmaya niyetlidir. Fırsatı kaçırma ve önümüzdeki on yıl boyunca bir daha böyle bir fırsat yakalayamama korkusuna gelince bu Irakın iç meselesidir. Hooker ve diğerleri barışçıl gösteriler yapan devrimcilerle herkesin çıkarlarını koruyan bir işbirliği gözetmelidir.

مشاركة :