Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yayılmaya başlamasının ardından dün ilk defa Vuhan’ı ziyaret ettiği sırada, yeni tip koronavirüsün burada “pratikte kontrol altına alınabildiğini” açıkladı. Cinping’in bu ziyareti, Vuhan ve Hubei eyaletinde alınan olağanüstü karantina önlemlerinin meyvesini verdiği bir dönemde gerçekleşti. AFP’nin haberine göre, son birkaç hafta içinde görülen vaka sayısında önemli ölçüde azalma yaşandı. Cinping’in ziyareti sırasında, Hubei’deki düşük riskli bölgelerde uygulanan seyahat kısıtlamalarının sağlıklı insanlar için hafifletildiği açıklandı. Ancak Vuhan’daki kısıtlamalar henüz hafifletilmedi ve burada yaşayan 56 milyon nüfusun şehirden ayrılabilecekleri duyurulmadı. Çin hükümetine bağlı medya, şehirdeki 16 saha hastanesinden sonuncusunun da kapatıldığını açıkladı. Hubei’de sağlık çalışanları ve hastalar ile kapalı bir konferansta bir araya gelen Cinping ise, “yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) Vuhan ve Hubei’de yayılması pratikte kontrol altına alındı. Durumu istikrara kavuşturmada ilk başarı elde edildi” açıklamalarında bulundu. Cinping, virüse bağlı kriz döneminde medya önüne pek fazla çıkmazken Başbakan Li Kıçiang ise Kovid-19 virüsüyle mücadelede alınan önlemleri denetlemekle görevliydi. Ancak son haftalarda yeni vakalarda azalma görülmeye başlamasıyla, medyada Şi’nin virüsle mücadeledeki rolü ön plana çıkarılmaya başlandı. Cinping ise Ocak ayından beri talimat vermekle meşgul olduğunu ifade etti. Pekin’de bağımsız bir siyasi analist olan Hua Po, AFP’ye verdiği demeçte bu ziyaretin zamanlamasının ‘aşamalı bir zafere” işaret ettiğini vurguladı. Po, “Bu ziyaret, salgının etkili bir şekilde kontrol edildiği ilan etme ve Cinping’in ön planda görülmediği hakkındaki dış eleştirileri bastırma çabası içerisinde geliyor” dedi. Yetkililer, bu konuda kendilerini ön plana çıkarmadıkları için ve krizin başlangıcında iki muhbiri cezalandırmaları sebebiyle sosyal medyada ciddi eleştirilere maruz kaldı. Zirâ verilen bu cezaların salgın meselesinin yayılmaması kastıyla verildiği düşünülüyor. Hong Kong Baptist Üniversitesi’nde Basın Bölümü Öğretim Görevlisi Bruce Lui, “Cinping, salgının en yoğun olduğu dönemde virüsün odak noktası olan bölgeye gitmeyerek kendisine gelecek suçlamalardan kaçındı. Durum düzeldiğinde ise övgü elde etmek için buraya gitti” ifadelerinde bulundu. Canberradaki Çin Politikası Merkezi araştırmacısı Adam Ni ise “Şi, felaket değil iyileşme mefhumu ile ilişkilendirilmek istiyor. Zirâ Çin’de açılan Kovid-19 sayfası kapanıyor. Parti ise hatalarına rağmen şimdi olumlu açıklamalar yapacak” dedi. Doktor Li Wenliang’ın Şubat ayında koronavirüse bağlı ölümü, sosyal medyada öfke patlamasına neden oldu. Zirâ Wenliang, Aralık ayında salgın alarmı veren kişilerden biriydi. Çin Başbakan Yardımcısı Sun Chunlan’ın geçen hafta Vuhan’daki bir mahalleye ziyareti de aynı şekilde buradaki halkın öfkesine neden oldu. Bu insanlardan bazılar, Chunlan’ın sahte bir gıda dağıtımı yaptığından şikayet etti. Koronavirüs Çin’de kontrol altına alınırken dünyanın geri kalanındaki salgın ve buna bağlı olarak alınan önlemler ise günden güne artıyor. Zirâ dün Vuhan’da, verilerin yayınlanmaya başladığı 21 Ocak’tan bu yana, en düşük günlük vaka sayısı (17) kaydedildi. Psikologlar, salgın nedeniyle hayatlarında yaşanan değişikliklerden, virüse yakalanma korkusundan muzdarip bir Çinli güruhuyla karşı karşıya. Vuhan’daki hastanelerden birinde psikolog olan Şu, AFP’ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Her gün yaklaşık 20 çağrı alıyoruz. Bunların çoğu aldıkları tedavinin etki göstermeyeceğinden ya da salgına yakalanmaktan korkan kişilerden geliyor. Diğer yandan bazıları ise salgının yoğun olduğu dönemde ilaç veya yatak eksikliği nedeniyle akrabalarının ölümüne şahit oldu” Çinli sağlık personeli de her an baskı altında. 56 milyonun yaşadığı Hubei’de vatandaşların evlerinde ya da hastanelerde karantina altına alınmasıyla ortaya çıkan personel ihtiyacı ise ciddi bir sorun teşkil ediyor. Avustralya’daki Melbourne Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Chee Ng karantina altına almanın endişe, sıkıntı ve yalnızlığa neden olduğunu ifade etti. Chee Ng, “Karantina süresinin uzunluğu ile akıl sağlığına edeceği negatif sonuçlar doğru orantılı” dedi. Okulların kapanması nedeniyle evde kalan öğrenciler ya da çocuklarının sağlığından endişe eden hamileler de bu konuda psikologlara başvuran vakalardan. Ancak Çin’de psikolojik sorunlara verilen önem yeterli bulunmuyor; nitekim Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) verilerine göre 100 bin nüfus başına 2,2 psikolog düşüyor. Çin sağlık Bakanlığı ise üniversiteler, yerel yönetimler veya uzman kuruluşlar tarafından 300den fazla telefon yardım hattı kurulduğunu açıkladı. Pekin ve Şangay’da bu konuda hizmet veren birçok gönüllünün bu hususta özel eğitimler almadığı biliniyor. Pekin Üniversitesi’nde Stajyer Psikiyatrist Ming Yue, bazı gönüllülerin görüşmelerin ardından oturup ağladıklarını, üzgün ve bunalmış hissettiklerini dile getirdi. Çin’in Vuhan kentinde başlayan salgınla ilgili verileri derleyen worldometers’a göre dünya genelinde ölü sayısı 4 bin 382’ye yükseldi. 120 ülkeye yayılan virüsle ilgili toplam 121 bin 487 vakaya rastlandı. Virüsün görülme hızı Çin’de düşse de Avrupa’da başta İtalya olmak üzere giderek artıyor. Çinde 11 Mart itibariyle toplam 3 bin 158 kişi Kovid-19 sebebiyle hayatını kaybetti.
مشاركة :