​Dünya petrol piyasası ve Suudi Arabistan hamlesi

  • 3/13/2020
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Galib Derviş Suudi Arabistan ve Rusya arasında bir anlaşmaya varma umudunun dağılması sonrasında petrol piyasalarındaki vizyonun daha da karmaşıklaştığı açık. Dahası Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nden (OPEC) verilerin yayınlanmasının ardından, 2020 yılında da koronavirüs (Kovid- 19) nedeniyle petrol talebinin neredeyse tamamen azaldığı görüldü. Bunların yanı sıra ABD Başkanı Donald Trump’ın, koronavirüsün ABD ekonomisi üzerindeki etkilerini hafifletmek için büyük bir tepkime faaliyeti çerçevesinde kaya petrolü şirketlerine sübvansiyon sağladığı söylentileri ortaya çıktı. ABD hükümeti, Kongre tarafından bütçe konuları hususunda onayladığı petrol rezervlerinin satışının askıya alındığını açıkladı. Aynı şekilde Çinin şu anda yaptığı bir şey olarak Trump hükümetinin de stratejik rezervleri doldurması ve ucuz petrol satın alması için yükselen bazı güçlü sesler duyuldu. Suudi petrolü şoku, dünyadaki üretim ve beklenti hızını alevlendirmiş durumda. Peki o halde petrol piyasasında yeni bir kavşakla mı karşı karşıyayız?  Piyasadan ne isteniyor? Bu çalkantılı dönemde Suudi Arabistan başta olmak üzere büyük petrol üreticileri, fiyatlarda istikrarı korumaya çalışıyorlar. Bu nedenle piyasa arzını günde yaklaşık bir milyon varil arttırmakla başlanarak bu yönde hızlı adımlar atıldı, aynı zamanda ülkeler, üretimi artırmak için Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de dahil olmak üzere Suudi Arabistan’ın pozisyonu ile dayanışma içerisinde olduklarını açıkladı. Bu gelişmeler çerçevesinde Riyad, küresel enerji alanındaki gerçek gücünü de göstermiş oldu. Petrol piyasalarındaki olaylar ve bunlara verilen tepkiler hızlanırken, tüm yorumlar, Rusya’nın müzakere masasına geri dönme, ‘üretimi azaltmama ve tüm tarafları tatmin eden bir anlaşma yapma’ kararından vazgeçme ihtimaline yoğunlaştı. Ancak Suudi Arabistan’ın şu anki durumu sonlandırmak için acele etmediği ve bölünmüş alanda tam üretim kapasitesini, yeni projelerini ve geri üretimini test ettiği görülüyor. Rusya’nın tek başına dönüşü, şu anda Suudi Arabistan’ı tatmin etmeyebilir. Mevcut durum, Suudi Arabistan’a, Irak gibi bazı OPEC ülkelerini üretimi azaltmaya zorlamak da dahil, geç kalınmış kazanımlar sağlamanın mümkün olduğu ezici bir güç veriyor. Gözlemcilere göre Suudi- Rus anlaşmazlığındaki en büyük kaybedenin kaya petrolü olduğu açık. Pazartesi günü petrol fiyatları yüzde 30 oranında düşüş yaşarken, çoğu kaya petrolü şirketlerinin paylarında olmak üzere yüzde 40 ila 50 oranında düşüş kaydedildi. Independent Arabia’dan Galib Derviş’in haberine göre, beklentiler, Exxon şirketinin krizden önce yaptığı gibi daha düşük yatırım harcamaları üzerinde yoğunlaştı. Bu nedenle bazı uzmanlar, yılın ikinci yarısında ABD kaya petrolü üretiminde önemli bir düşüş bekliyor. Gelecek iki ay boyunca çoğunlukla Teksas’ta olmak üzere kaya petrolü sektöründe 90 bin kişinin iş kaybetme korkusu artarken, durumun başta gayrimenkul sektörü olmak üzere birçok sektörü de olumsuz etkileyeceği belirtildi. Öte yandan ABD’li tüketici, benzin fiyatlarındaki büyük düşüşün en büyük kazananı olacakken, Çin, Hindistan ve çok sayıda petrol ithalatçısı ülke de kazanç elde edecek. Bu düşüş, ulaşım sektörü ve özellikle elektrikli otomobiller de dahil olmak üzere birçok sektöre de yansıyacak. Yardım eksikliği Petrol piyasalarındaki mevcut durum senaryolarının basit bir analiziyle, koronavirüsün başlangıcından sonra talep arzında sıkıntı yaşanıyor. Durum, petrolün varil fiyatının 60 dolardan yaklaşık 40 dolara düşmesine neden oldu. Bu ise, Suudi Arabistan’ın, varil fiyatlarını 50- 60 dolar seviyesinde tutmasına yol açtı. Uzun vadeli bir stratejiye göre karar, rakip üreticinin kafasını karıştırabilir ve piyasada istikrarın sağlanmasına yardımcı olabilir. OPEC, bu planı en uygun olan olarak değerlendirirken, Rusya ise anlaşmayı reddetti. Pompalama stratejisi Rus tarafı anlaşmayı reddederken, Suudi Arabistan ise daha fazla petrol pompalamak ve ‘Suudi petrolü satın alanlar için bir varilin değerinin yüzde 8’e kadar ulaştığı oldukça güçlü bir indirimle’ güçlü ama akıllı bir strateji benimsedi. Bu kararla, korona sebebiyle küresel ekonominin zayıflığıyla birlikte petrol fiyatları yüzde 30 düşüş kaydetti. Bu indirim, son 30 yılda görülen en yüksek düşüş oldu. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, Suudi Arabistan, en büyük pazar payını Rusya ve ABD’den karşılıyor. Bu durum da Suudi Arabistan’ın güçlü bir şekilde sahaya dönüşüne katkı sağlıyor. Suudi Arabistan’ın kazançları, kaya petrolü ve Rusya açısından pazar payını arttırma senaryosu ile de çeşitleniyor. Nitekim küresel ekonomik büyüme düzeldikçe ve talep seviyeleri iyileştikçe Suudi kazançlarının da artması bekleniyor. Piyasaların basit bir analiziyle fiyatlar düşüp 20 dolar sınırına ulaşabilirse, ABD’nin kaya petrolü rekabeti de gerileyecek ve borsa gerileme kaydedecek. Bu durum, son konuşmasında petrol fiyatlarını düşürmeyi ve petrol üretimini artırmayı başardığını vurgulayan ABD Başkanı Donald Trump tarafından istenmiyor.Rusya çıkmazda Rusya’nın çıkmazda olduğu açıkça görülürken, üretimde azalma talep eden Suudi Arabistan’ın, stratejisini tamamen tersine çevirmesi ve bunun da ötesinde fiyatları, piyasa fiyatının altına düşürmesi beklenmiyordu. Moskova, 40 doların altında bir fiyatla yoluna devam edemez ve kendisini Suudi Arabistan’a dayatma planı da başarısız olabilir. Hiç şüphe yok ki fiyatların azalması herkese zarar verecek. Ancak Suudi Arabistan, güçlü mali rezervleri ve Aramco’nun önerisinden kaynaklanan güçlü likidite nedeniyle durumdan en az etkilenen ülke konumunda. Mevcut fiyatların, ülke ekonomisinde hala petrole bağımlı olan Suudi Arabistan’a zarar vermesine rağmen, çoğu ülke de ekonomik kayıplar yaşayacak ve öngörülen açığı finanse etmek üzere borç almak zorunda kalacak. Bu çerçevede petrol analistlerine göre güçlü bir gelecek için kısa vadede yaşanan kaybın, akıllıca ve güçlü bir karar olacağı söylenebilir. Petrol analisti Enes el-Haci, düşük fiyatlar nedeniyle kayıpların büyük bir kısmını telafi edecek olmasına rağmen petrol fiyatlarındaki düşüşün, Körfez ülkelerinin ekonomilerini olumsuz etkileyeceğini söyledi. Geçmiş veriler ise, fiyatların düşmesinin, petrol ülkelerinin bütçelerinde artışa neden olacağını, böylece ekonomik büyüme oranlarına da olumsuz yansıyacağını ifade etti. Açıkçası bu verilere göre durum, mevcut projelerin tamamının gecikmesine neden olabilir ve belki de bazılarını iptal edebilir. Hükümetler, ekonomiyi canlandırmak için daha fazla harcama yapmaya karar vermedikçe durum, gelecek bütçelerinin azalmasına da neden olacak. OPEC, koronavirüs nedeniyle petrol arzına ilişkin beklentilerini azalttı OPEC, geçtiğimiz Çarşamba günü koronavirüsün yayılması nedeniyle küresel petrol arzının büyüyeceği yönündeki öngörülerini azalttı. Kuruluş, aylık raporunda, durumu daha fazla kesintinin takip edeceğini ifade etti. OPEC, küresel arzın 2020 yılında sadece günlük 60 bin varil artmasının beklendiğini ifade etti. Bu oran, önceki tahminlere göre günlük 920 bin varil azaldı. OPEC, “Son gelişmeler çerçevesinde risk maliyeti, olumlu göstergelerden daha ağır basıyor. Mevcut durum devam ederse, petrol arzının büyümesinde daha fazla düşüş yaşanacaktır” açıklamasında bulundu. Bu çerçevede petrol işlerinde uzman olan Muhammed el-Şatti, Aramco’nun üretim kapasitesini artırdığını ilan etmesinin, piyasada karışıklığa neden olduğunu söyledi. Öte yandan Rusya’dan, Moskova’nın müzakere kapılarını kapatmadığı yönünde bazı açıklamalar geldi. Daha sonra ise Suudi Arabistan Enerji Bakanı da “piyasanın serbest olduğunu ve her ürünün, kendi kotasını koruduğu” ifadelerini kullandı. Şatti, petrol piyasasının bir talep daralmasından mustarip olduğuna, bu nedenle de üretimdeki herhangi bir artışın, belirli bir yerde ve piyasada yönetilmesi gerektiğine dikkati çekti. Uzman, talebin, çoğunlukla tüketiciden gelmeyeceğini, ayrıca Suudi Arabistan’ın fiyatlarındaki düşüşe ve bunu Irak’taki düşüşün takip etmesine rağmen stratejik stoklamaya son verildiğini vurguladı. Muhammed el-Şatti ayrıca, tüm olumsuz gelişmelere ve göstergelere rağmen fiyatlarda, varil başına 40 dolara doğru hafif bir iyileşme görüldüğüne de dikkati çekti. Petrol endüstrisindeki herkes, acı çekiyor Şatti, “Petrol endüstrisindeki herkesin, özellikle yatırım, kalkınma planları ve bütçe konularında acı çektiği bir iklimdeyiz. Dolayısıyla tüketici bu savaşın en büyük faydalanıcısı olsa da üretici ülkeler, (kayıp ve kapatma eylemlerine maruz kalacak kaya petrolü şirketleri açısından olduğu gibi) bütçe açığından ve rezervlerin çekilmesinden etkilenecektir. Ancak dünya, 2008- 2009 yıllarında olduğu gibi, hisse senetleri ve borsalarının performansında gördüğümüz ekonomik durgunluğun ve finansal krizin eşiğindedir” değerlendirmesinde bulundu. “Bu atmosfer, doğal kaynakları tüketmeden ve çeşitlendirme sağlamadan üreticiler için profesyonel ve bilimsel bir temelde ekonomi çeşitliliğini hızlandırarak, çaba ve müzakereleri dünya ve herkesin yararına sonuçlandırmaya zorlayacaktır” diyen Şatti, özel sektörün, bir devletin finansal gelirlerinin ‘hesapsız ve bir hedefe ulaşmayacak şekilde tüketmeyerek kalifiye edilmesi’ gerektiğine dikkati çekti. Petrol uzmanı ayrıca, “Çeşitlendirme hayaletinin peşinden koşuyoruz ve şimdiki ve gelecek nesiller için tüm gelir kaynaklarını kaybediyoruz” ifadelerini kullandı. Muhammed el-Şatti ayrıca, “Ekonomik etki, bazı yatırımların bozulmasına yol açabilecek çeşitli alanlarda Rusya’ya kadar uzanıyor. Arama, sondaj ve üretim sektörü, dolar gelirlerinde düşüş kaydetti. Aynı şekilde hükümet de vergi gelirlerinde düşüşe tanık olacak. Bununla birlikte ruble, bu etkiyi azaltabilir. Rusya’da rublenin maliyet tabanı, dolarla azalacak. Çünkü ruble, dolar karşısında düşüşe tanık olacak (yalnızca geçen ay yüzde 13 azaldı). Rusya, Çin’deki koşullar ve koronavirüsü içeren tedbirler nedeniyle arzın azalma etkisiyle baş edebileceğine inanıyor ve ESPO boru hattının, günde 1,6 milyon varil tam çalışma kapasitesine ulaşacağı üzerine bahse giriyor. Çin’deki arz hali takip edilirken, bazı gözlemciler de küresel ekonomik büyümenin beklenenden daha fazla zayıflaması durumunda Rus ekonomisinin daha fazla acı çekebileceğine inanıyor. Zira petrol arzı, koronavirüsü ve gayri safi yurtiçi hasılada düşüşü içerecek önlemler ortasında azalmaya devam ediyor” açıklamasında bulundu.

مشاركة :