Irak’ta birçok mezarlığın koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle yaşamını yitirenleri kabul etmemesinin ardından hastalık sebebiyle hayatını kaybedenlerin cenazeleri ortada kaldı. Cenazelerin gömülememesinin ardından virüsten hayatını kaybedenler için yapılacak cenaze ve defin törenleri yasaklanırken, bu kararla, koronavirüs nedeniyle vefat eden kişilerin aile ve yakınlarının defin töreni sırasında enfekte olmasının önüne geçilmek istendiği belirtildi. Necef’te Şiilere, Bağdat yakınlarındaki Diyala şehrinde ise Sünnilere tahsis edilen mezarlıklar, koronavirüs nedeniyle yaşamını yitiren kişilerin buralara defnedilmesine izin vermiyor. Cenaze sahipleri ise geleneksel mezarlara defin izni verilmemesinin sonucunda ölülerinin naaşlarını günlerce muhafaza edememekten hatta cesetlerin şehirlerden nispeten uzak olan açık arazilere dahi gömememekten şikayet ediyor. Başkent Bağdat’ın doğusunda yer alan Bismaya ve Nehravan bölgelerinin sakinleri, koronavirüs nedeniyle yaşamını yitiren kişilerin söz konusu bölgelere yakın arazilere defnetmek üzere gelen sağlık ekiplerinin yolunu kesti. Irak Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre şu ana kadar hastalık nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı 30 kişiyi aşmamış olmasına rağmen insanlar hastalığın ölüler aracılığıyla bulaşacağına inanmaları nedeniyle halkta büyük bir endişe halinin hakim olduğunu bildirdi. Yetkililer, önümüzdeki günlerde ölümcül virüs kurbanlarının sayısının artması durumunda naaşların hastanelerde birikmesine karşı uyarıyor. 6 gün önce koronavirüs nedeniyle yaşamını yitiren 67 yaşındaki Malik Kazım İsmail eş-Şemri’nin ailesi de cenazeyi defnedememe konusunda mağdur olan ailelerden yalnızca biri. Bağdat’ın doğusundaki Kemaliye bölgesinde ikamet eden aile, dün Necef’teki dini merci ve Irak hükümetine çağrıda bulunarak ölülerini defnetme sorununa bir çözüm bulunması talebinde bulundu. Şemri ailesinin komşusu olan Fadıl Ebu Abbas, Malik Kazım’ın yaklaşık iki hafta önce Şia için kutsal olan Kazımiye şehrine bir ziyarette bulunmasının ardından hastalığa yakalandığını söyledi. Ebu Abbas, Şarkul Avsat’ yaptığı açıklamada, Şemri’nin İran’dan dönenler arasında olmadığına işaret ederek, virüsün Kazımiye’de bulaşmış olabileceğini belirtti. Ayrıca Şemri’nin, geçtiğimiz Cuma günü hastaneye kaldırılmasının ardından koronavirüs tespit edildiğini söyledi. Ailenin yaklaşık 6 gündür büyük zorluklarla karşılaştığını söyleyen Ebu Abbas, hala hastanenin morgunda tutulan naaşı defnedemediklerine işaret etti. Ailenin cenazeyi defnetmek için dün çeşitli yollara başvurduğunu ifade eden Ebu Abbas, Necef’in izin vermemesinin ardından Diyali’deki Muhammed Sekran mezarlığına gittiklerini dile getirdi. Ancak bölge halkı tarafından silahlarla karşılandıklarını belirten Abbas, burada defin işlemlerine izin verilmediğini vurguladı. Komşu Ebu Abbas’ın söylediğine göre ailenin en az 30 üyesi hastalığın bulaşma ihtimaline karşı karantinada bulunuyor. Kerh Sağlık Müdürü Casib Latif el-Hicami ise dün yaptığı açıklamada, koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin cenazelerinin defnedilmesinin engellenmesini sert sözlerle eleştirdi. Hicami, resmi Facebook hesabında yaptığı açıklamada, “Aranızda aklı başında bir adam yok mu? Din nerde? İnsanlık nerde? Vicdan nerde? Irak dayanışması nerde? Bir hafta önce ölen, eşi ve oğlu hastalanıp hastanede yatan diğer aile üyeleri karantina altına alıp Allah ve bizden başka kimsesi kalmayan bir adamın cesedini ortada bırakmaya dininiz, insanlığınız, vicdanınız izin veriyor mu?” ifadelerini kullandı. Sağlık Müdürü, “Bir haftadır bu adamın naaşını defnetmeye çalışıyoruz. Müslüman mezarlıkları kapılarını yüzümüze kapattı. Çöllerde gömmemiz engellendi. Bu durumun bilimsel bir gerekçesi yok. Bilimsel olarak defnedilen cesetten enfeksiyon yayılması mümkün değil. Ayrıca virüs kısa bir süre sonra toprak altında etkisiz hale gelecektir. Sağlık çalışanlarımızın, sizin mezarlık veya açık arazilerde defnedilmesinden bu denli korktuğunuz hastalarla yüz yüze gelmesi sizce mantıklı mı?” dedi. Öte yandan Sadr grubu liderlerinden Hakim ez-Zamli, ‘koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden kişilerin cesetlerinin hastane morglarında tutulmasının virüsün hastanelere ve yakınlardaki yerleşim alanlarına yayılma olasılığını arttırdığı’ konusunda uyarıda bulundu. Zamli, salgın nedeniyle yaşamını yitiren kişilerin cesetlerinin hastaneler ve adli tıpta biriktiğine dikkat çekerek, bu naaşların bir haftadan fazla süredir beklediğini bunun ölenlerin aileleri açısından psikolojik krizlere neden olduğunu söyledi. Hükümete koronavirüs mağdurlarının defnedilmesi için uygun bir mezarlık oluşturulması çağrısında bulundu.
مشاركة :