Korona, bu dünyevi yarışta şimdiye kadar, bilinen tüm güçleri geride bırakmıştır. Paranın, silahın, politikanın ve analizin gücüne galip gelmiştir. Bir benzeri, hedefi ya da sınırları olmayan bu yarıştaki en tehlikeli şey, ‘koronanın’ bilimi de geçmiş olmasıdır. İnsanlık olarak, bilimin bu yarışmada bir atılım ve ilerleme elde etmesini bekliyoruz. Diğerleri bir şekilde toparlanır, ancak bilimin başarısız olması en korkunç senaryodur. ABD, ekonomiyi toparlamak adına hazinelerini açtı ve üç trilyon dolar saçtı. Aklımızın ucundan geçmeyecek bir olay yaşandı, ABD uçak gemisi Roosevelt, virüs nedeniyle denizde mahsur kaldı. Walt Disney çizgi filmlerinde dahi bu sahneye rastlayamazsınız, Roosevelt bir virüs tarafından esir alınıyor. Denizciler, Fenikelilerin denizciliği keşfinden bu yana, her türlü riski hesaplar, ancak böylesi bir risk akıllarına gelmezdi. Sadece küçücük bir aşının keşfiyle gezegen olağan akışına kavuşacaktır, fakat virüs dünyayı aşağılamaya devam etmektedir. Her aşamada insan denen bu mağrur varlığın gururu kırılıyor. Uzun bir süre dünyanın sabit olduğunu ve diğer gezegenlerin etrafımızda döndüğünü düşünüyorduk. Bilim insanları bunun aksinin doğru olduğunu bildirdiler. Sovyetler Birliği yetmiş yıl dünyayı kendi sisteminde evcilleştirme hayali kurdu ve bir gün tarihin en büyük ideolojik yenilgisini tattı. Şimdi küresel sistemi ancak çocukların hayal dünyasında yaşanabilecek şekilde, gizemli bir varlık tehdit etmektedir. Firavunlar ve Mezopotamya günlerinden,  İngiliz Fleminge, Fransız Pasteurdan modern tıbba, kalp nakli gerçekleştiren Güney Afrikalı Bernard’a kadar olan bilimsel süreci alt üst etti. Dağın tepesine çıkıp kas gücüyle övünen insan, virüs karşısında çaresiz kaldı. Her türlü yenilgi sınırlı etki bırakır ve geçer. Ancak bilim bir hastalık karşısında, özellikle de salgın boyutundaysa çaresiz kalırsa ne olur? Şu an tüm dünyadaki laboratuvarlar bir meydan okumayla karşı karşıya. Dünya bu defa aşağılanırsa, bu ne doğunun ne de batının, tüm yönlerin hakarete uğraması anlamına gelir. Ay üzerinde bulduğumuz meteorların ne faydası var, ya da Soggierno’nun kızıl gezegen Mars’tan gönderdiği görüntülerden bize ne? Sovyetler Birliği uzay yarışını başlattığında en saçma kararı vermişti. Bilim savaşı uzayda değil bu gezegenin üzerinde yaşanmalıdır. Feza dediğimiz, çöl ve kır gecelerini süsleyen yıldızlardan ibarettir.