Fas’ta sosyal medyada yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla ilgili yayılan sahte haberler üzerine, düzenin korunması ve ülkede 20 Mart’ta açıklanan sağlık acil durumu hükümlerine uyumun sağlanması için kapsamlı güvenlik operasyonları başlatıldı.          Sahte haber düzenleyenler, ülkedeki ilk vakanın resmi olarak açıklanması öncesinde bile, birkaç kişinin koronavirüs salgınına yakalandığını haber olarak öne sürmüştü. Bu durum, Başbakanı Saadettin el-Osmani’yi salgınla ilgili yalan yanlış haber ve bilgi sirkülasyonuna karşı uyarıda bulunmaya itti. Osmani, hükümetin haftalık toplantısında yaptığı açıklamada “Paniğe neden olan yanlış haberler; vatandaşların çıkarlarına, çalışma tesislerinin devamlılığına ve kamu yararına zarar verir. Bunların yayılması tamamen mantıksızdır” ifadelerini kullandı. Ancak Osmani’nin bu konudaki uyarıları, sahte haber üreticilerinde herhangi bir karşılık bulmadı; aksine bu haberler artmaya başladı. Bunun üzerine hükümet; sosyal medya, açık ağlar ve benzeri ağların kullanımı ile ilgili bir tasarıyı hızla onayladı. Hükümet tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Adalet Bakanı tarafından sunulan bu tasarı, Krallığın ortaya çıkan siber suç kalıplarıyla mücadele etmek ve mücadele mekanizmalarını takviye etmek için aldığı yasal ve kurumsal önlemler bağlamında geldi. Bu kapsamda, anayasal olarak garanti edilen bir ifade özgürlüğü biçimi olan dijital iletişim özgürlüğüne dokunulmayacak.” Hükümetin açıklamalarına göre, söz konusu yasa tasarısı ile, ulusal hukuk sisteminin sosyal ve benzeri ağlar aracılığıyla yapılan tüm davranışları caydırmada sıkıntı çektiği yasama boşluğunun doldurulması hedefleniyor. Başsavcılık ise sahte haberlere karşı yoğun bir şekilde harekete geçerek bunların arkasındaki çok sayıda kişiyi tutukladı; 81 kişiye adli soruşturma açıldı. 58 kişiye karşı açılan adli takibat, geçen Perşembe sınırlarına taşındı. Bu konudaki araştırmanın devam ettiğini bildiren Başsavcılık tarafından yapılan açıklamada “Vatandaşların sıhhi güvenliğini hafife alıp tehlikeye atan ihlalcilere karşı gerekli katı yasaların uygulanmasında gevşeklik gösterilmemeli” ifadeleri kullanıldı. Farklı yaş ve şehirlerden birçok vatandaşın ekonomik, sağlık ve sosyal alanlara nüfuz eden, video, ses kaydı ya da metin şeklinde yayılan çeşitli sahte haberlerde parmağı var. Aynı zamanda bu haberlerin içeriğinde sağlık personeline karşı açık hakaretler ya da doktorların koronavirüs vakalarını ihmal ettiği ve bu hastaları ölüme terk ettiği iddiaları mevcut. Bu haberler yalnızca bunlarla ya da vaka ve ölüm sayılarındaki oynama ile kısıtlı değil; bu haberler kapsamında aynı zamanda ayrımcılık ve nefreti kışkırtma, kamu düzenini bozma, itaatsizliğe ve suç eylemlerine teşvik etme girişimleri mevcut. Sahte vakaların sahte bir telefon numarasına bildirildiği dalga geçer şekildeki görüntüler de bulunuyor. Bu haberlerden Dünya Sağlık Örgütü (WHO) da nasibini aldı. Zirâ sahte haber yayınlayıcıları, Fas’taki vaka sayısında oynama yaparak bu açıklamayı WHO ile ilişkilendirdi. Bu nedenle Fas’taki salgın konusunda beklentilerini yayınlamayı reddeden WHO tarafından yapılan açıklamada “Medyada Fas’taki Kovid-19 salgını ile ilgili WHO’ya atfedilen beklentiler asılsızdır” ifadeleri kullanıldı. Fas merkezli Medi1TV, Pazar günü, sağlık acil durumunun önümüzdeki Temmuz’a uzatılmasıyla ilgili sosyal medyada yayınlanan ve kanala atfedilen haberlerin kendisine ait olmadığını bildirdi. Kesinlikle böyle bir haber yayınlamadığını vurgulayan kanal tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Bu uydurma haber karşısında hayrete düşen tüm kanal çalışanları; profesyonellik, sorumluluk ve özveri ile sağladıkları içeriklere güvenen izleyici ve takipçilerine güvenilir haber ve bilgi sağlama çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Kabul edilemez olan bu tür eylem ve davranışlara karşı tüm yasal yollar kullanılacaktır.” Fas’ta 7 Nisan itibariyle 1141 kişi Kovid-19’a yakalandı. 83 hasta salgında can verirken 88 kişi taburcu edildi. 970 hasta ise halen tedavi altında.