Türkiye ve Rusya, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke kırsalında ortak bir askeri nokta kurmak için hazırlıklara başlarken ABD, Fıratın doğusundaki nüfuzunu yeniden tesis etme çabalarının bir parçası olarak daha önce birlikte çalıştığı yüzlerce Suriye Demokratik Güçleri (SDG) unsurunu çağırdı. Türk kaynaklar söz konusu askeri noktanın kurulmasının amacını, Türkiyenin 9 Ekim’de SDG’nin omurgasını oluşturan Halk Koruma Birlikleri’ne (YPG) karşı onları Fıratın doğusundaki Türkiye-Suriye sınır bölgelerinden uzak tutmak için başlattığı ‘Barış Pınarı Harekatı’nı durdurduğu 22 Ekimde Ankara ile Moskova arasında imzalanan Soçi Anlaşması uyarınca düzenlenen Türk-Rus ortak askeri devriyelerini kolaylaştırmak olarak açıkladılar. Öte yandan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nden (SOHR) dün yapılan açıklamada, Rus birliklerinin Haseke’nin kuzey kırsalındaki Derbesiye - Rasulayn - Ebu Rasin yollarının kesiştiği Um Aşbe köyündeki ekili arazilerin olduğu bölgede Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile ortak bir askeri nokta kurmaya hazırlandığı bildirildi. SOHR’un kaynaklardan aktardığı bilgilere göre Rusya, hazırlıkları ekipman takviyeleriyle bir birlikte yoğun askeri hamleleri arasında gizlilikle yürütüyor. Diğer yandan Suriye resmi haber ajansı SANA, geçtiğimiz Çarşamba günü, TSK’nın Haseke’nin kuzey kırsalındaki Rasulayn ilçesinin güneyinde bulunan Davudiye köyünde büyük bir askeri nokta kurmak için hazırlıklar yaptığını ve söz konusu noktaya askeri araçlar gönderdiğini bildirdi. Bununla birlikte Türkiye ve Rusya imzaladıkları anlaşma uyarınca, Haseke kırsalında sonuncusu geçtiğimiz Cuma günü Haseke kırsalındaki petrol kuyularının yakınlarında 6 Rus zırhlı aracın katılımıyla olmak üzere bir dizi devriye gerçekleştirdiler. Milli Savunma Bakanlığı’ndan (MSB) geçtiğimiz hafta yapılan açıklamada, Türkiye ve Rusya’nın geçtiğimiz Ekim ayında Soçi Anlaşmasının imzalanmasından bu yana, ortak devriyeler düzenlemeye devam ettikleri ve o tarihten bu yana 38 ortak devriye gerçekleştirildiği bildirildi. Öte yandan SANA, TSK ve onunla birlikte hareket eden silahlı grupların Rasulayn Sınır Kapısının doğusunda yaklaşık 15 dönümlük bir arazide hazırlıklar yaptıklarını ve buranın Türk mallarının satılacağı ticari bir alan olarak kullanılmasının beklendiğini kaydetti. Rasulayn Yerel Meclis Başkanı Meri el-Yusuf geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, Yerel Meclis’in bölgede endüstriyel ve ticari malzeme sıkıntısı çekilmesinden dolayı Türk hükümetine Rasulayn’da ticari bir geçiş noktası açma çağrısında bulunduğunu ve çağrıya karşılık geldiğini açıklamıştı. Yerel Meclis Başkanı Yusuf, bu geçiş noktasının, bölgedeki çalışmaların yürümesini ve ihtiyaçların karşılanmasını sağlayacak geçici bir kapı olacağını da sözlerine ekledi. Rasulayn’ın kuzeydoğusunda el-Harabat mahallesinde ana sınır kapısı kurulmasının kararlaştırıldığını belirten Yusuf, ancak bu kapının inşa sürecinin uzun zaman alacak olmasından dolayı geçici geçiş noktası açılacağını kaydetti. Bu arada SOHR, Barış Pınarı Harekat bölgelerinin, Türkiye yanlısı gruplar arasındaki çatışma nedeniyle bir güvenlik karmaşasına tanık olduğunu belirtmişti. İlgili bağlamda SOHR ‘güvenilir’ olarak tanımladığı kaynaklardan aktardığı bilgilere göre ABD Başkan Donald Trump’ın Aralık 2018de Suriyedeki Amerikan birliklerini geri çekme kararından kısmen döndükten sonra ABD güçleri, yüzlerce SDG unsurlarına Fırat’ın doğusunda tekrar kendileriyle birlikte çalışması için çağrı yaptı. Kaynaklar, yüzlerce SDG unsurunun başta lojistik açıdan olmak üzere ABD güçleriyle yeniden çalışmak için Deyrizor ve Hasekedeki ABD askeri üslerine gittiklerini belirttiler. SDG unsurları bu üslerde, ABD ordusu tarafından askeri eğitimin yanı sıra daha önce olduğundan daha fazla aylık maaş alacaklar. Öte yandan TSK, Suriyenin kuzeybatısındaki İdlib kırsalına askeri takviyeler göndermeye devam etti. Dün de Afrin’den yola çıkan 55 araçlık bir askeri konvoy TSK ve onunla birlikte hareket eden muhalif grupların eşliğinde İdlib kırsalındaki Türk askeri gözlem noktasına doğru yol aldı. Bununla birlikte TSK, Halepin batı kırsalındaki gözlem noktalarını beton bloklarla güçlendirdi. İdlibin doğu kırsalındaki Serakib yakınlarında bulunan Afas köyünün doğu eksenindeki toprak yığınlarını ise kaldırdı. TSK, son iki hafta içinde yol üzerinde birkaç askeri nokta konuşlandırdı. Türkiye ve Rusya arasında yapılan Astana, Soçi veya Moskova anlaşmaları ve mutabakatlarına karşı çıkan İdlibli protestocuları toprak yığarak oluşturdukları tepecikler daha öncede birçok kez kaldırılmıştı. Bununla birlikte Türkiye, Rusya ile yapılan anlaşma uyarınca Heyet-i Tahriruş-Şam (HTŞ) üyelerini, ılımlı Suriyeli muhalif gruplardan uzaklaştırmaktan da sorumlu. Gözlemcilere göre Türkiye, eski adı ‘Nusra Cephesi’ olan HTŞ’yi hedef alan bir operasyon başlatmak istemediği için grubun merkezinde bölünmeler yaratarak onu dağıtmak istese de şu ana kadar başarılı olamadı. Diğer taraftan Ankara, Rusya’dan rejime HTŞ’yi hedef alma bahanesiyle İdlibe girmesi için yeniden yeşil ışık yakılmasını önlemek amacıyla Moskova ile birlikte çalışıyor.