ABD, Iraka tanıdığı İran enerji muafiyetini 30 gün uzattı

  • 4/28/2020
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, Irak’ın elektrik şebekesinde kullandığı gazı İran’dan ithal etmesini öngören muafiyeti 30 gün süreyle uzattıklarını açıkladı. Yetkili, Pazar günü yaptığı açıklamada, muafiyeti uzatma gerekçesini ‘Irak’ta güvenilir bir hükümet kurulmasına zaman tanımak’ şeklinde ifade etti. Muafiyetin 26 Mayıs’ta biteceğine işaret eden ABD’li yetkili, “Dışişleri Bakanı (Mike Pompeo) muafiyetle ilgili bu kısa uzatmayı Irak’ta güvenilir bir hükümet kurulmasına zaman tanımak için verdi” dedi. Yetkili, Washington’un, Irak’ta güvenilir bir hükümet kurulmasının hemen akabinde muafiyet süresini yeniden uzatma kararını gözden geçirileceğini söyledi. Irak Elektrik Bakanlığı’ndan dün yapılan yazılı açıklamada, ABD’nin, İran’a yönelik yaptırımlardan Irak’ı muaf tutma kararını ilk olarak 6 ay süreyle tanıdığını daha sonra bu süreyi sırasıyla 4 ay, 3 ay ve 45 gün olarak kısalttığı hatırlatılarak, son muafiyetin 30 gün olduğu ifade edildi. “Elektrik Bakanlığı halihazırda enerji hususunda kendi kendine yeterlilik seviyesine ulaşma gücüne sahip değildir” ifadesine yer verilen açıklamada, bakanlığın ABD tarafına sunduğu teknik plan ve gerekçeler uyarınca muafiyetin bir kez daha uzatılması beklentisi dile getirildi. Açıklamada, bakanlığın enerji noktasında kendi kendine yeterlilik seviyesine ulaşabilmesi için yapılması gerekenler şu şeklide sıralandı; - Bakanlığın uluslararası sözleşmelere imza atmada tam yetki sahibi olması - Özel sektör katılımı - Vergilerin toplanması - Enerji sanayisiyle görüşmeler yapılması - Üretim tesislerinin onarımı noktasında verilecek tarih içi üst sınırın belirlenmesi - Enerji ulaştırma planlarının yapılması ve dağıtım şebekelerinin onarılması Hükümet kurma süreci ABD’li yetkilinin deyimiyle ‘güvenilir bir hükümet’ kurmak için görevlendirilen Mustafa el-Kazimi, bakanlık kotalarından taviz vermeyen siyasi blokların iradesiyle karşı karşıya kaldı. Kazimi, kabine koltuklarını paylaştırma noktasında bakanlıkların yüzde 30’unu siyasi bloklara, yüzde 30’unu göstericilere ve yüzde 30’unu da kendi tercihlerine ayırma formülü üzerinde çalışıyor. Kazimi, bu formül doğrultusunda son olarak hazırladığı kabine listesiyle ilgili hem Sünni ve Kürt siyasi bloklarla hem de göstericilerle uzlaşıya vardı. Ancak Şii siyasi cephenin söz konusu listeyi veto etmesi üzerine taraflar hesaplarını yeniden gözden geçirmek zorunda kaldı. Sünni siyasi cephe bakanlık kotalarından taviz vermeyeceğini ilan etti. Irak merkezi hükümetinin, 250 bin varillik petrol gelirini Bağdata teslim etmediği için bütçe ve memur maaşlarını keserek darbe vurduğu Kürtler ise Fuad Hüseyin’in yeni hükümette Maliye Bakanlığı’na devam etmesi için ısrar edebilecek konumda değil. Eski Milletvekili Haydar el-Molla da hükümet kurma sürecinin gidişatı konusunda karamsar olduğunu belirtti. Şarku’l Avsat’a konuşan Molla, “Siyasi blokların Kazimi’nin önüne koymaya başladığı talepler, Kazimi’yi desteklemekten geri adım attıklarını gösteriyor. Bu da durumu tamamen huzursuz hale getiriyor” dedi. Molla, “Kazimi geniş çaplı bir destek almıştı. Bu da kabinenin kolaylıkla geçeceğini düşünmemize neden oldu. Ancak siyasi, etnik ve mezhep cephelerinde anlaşmazlıklar var ve bunlar artık etkili oluyor. Önümüzdeki iki gün içinde tarafların pozisyonlarında bir değişiklik olmazsa bu durum Kazimi’nin şansını azaltacaktır” diye konuştu. Sünni Güçler Birliği Koalisyonu Milletvekili Muhammed el-Kerbuli, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Tüm taraflar Kazimi’yi desteklemeye devam ediyor ancak sorun kotaların dağıtımında. Şu anki anlaşmazlık bu noktada toplanmış durumda” ifadesini kullandı. Kerbuli, Kazimi’nin güvenoyu almada halen fırsatının olup olmadığı sorusuna, “Evet, meclisten geçecek. Özellikle Kazimi şu an Şii bloklarla olan sorunlarını çözmeye başladı. Şii bloklar görünüş göre uzlaşma hususunda iyi bir mesafe kaydetti” diye yanıt verdi. Kerbuli, Sünni siyasi cephe içinde anlaşmazlıkların meydana gelip gelmediği sorusuna, “Sünnilerin mecliste haklarını savunacak temsilcileri var. Bu haklar herkes tarafından biliniyor ve bu hakları her ne sebeple olursa olsun anlaşma konusu yapmayacağız” şeklinde cevap verdi.

مشاركة :